Ankara ve Diyarbakır Barosu, soruşturma gizliliğini bitiren yönetmelik değişikliğini Danıştay’a taşıma kararı aldı. Apar topar yapılan değişikliğin hukuka aykırı olduğu belirtildi.
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun hemen ardından İçişleri ve Adalet Bakanlıklarının imza attığı soruşturma gizliliğine darbe vuran yönetmelik değişikliği baroları harekete geçirdi. Ankara ve Diyarbakır Barosu, bu değişikliğin Anayasa ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) temel kuralları ile adli kolluk hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle yürütmenin durdurulması ve iptali için Danıştay’a dava açacak.
Savcılar bertaraf edildi
Bugün gazetesinde yer alan habere göre, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, “Anayasal ve yasal hükümlere açıkça aykırı, hukuk devleti ilkelerini ortadan kaldıran ve idarenin hesap verebilirliğinin sonunu getiren yönetmelik hükümlerinin iptali amacıyla Diyarbakır Barosu olarak Danıştay’da iptal davası açacağımızı da kamuoyuna duyurmak isteriz. Soruşturmayı yürütmekle görevli adli kolluğun amiri durumundaki cumhuriyet savcısının yetki ve otoritesi bertaraf edilmiş, kolluk amiri tanımı değiştirilerek, soruşturmalarda adli görevi olan savcının yanı sıra idari görevleri bulunan başsavcı, emniyet müdürü ve vali veya kaymakama da yetki ve görevler verilerek, soruşturmalarda kriminal/adli değerlendirmenin yanı sıra bir nevi idari/siyasi bir değerlendirme yapmanın yolu açılmıştır” ifadelerini kullandı.
HSYK genelgesine de uymuyor
Ankara Barosu tarafından Danıştay’a dava açılması için hazırlanan dilekçede Adli Kolluk Yönetmeliği’nde yapılan değişikliğin Anayasa’ya aykırı olduğu belirtildi. Adli kolluğa ilişkin kuralların 2005’teki değişikliklerle CMK’nın 164 ile 168. maddeleri arasında düzenlendiği hatırlatıldı. Dilekçede ayrıca HSYK’nın 7 No’lu genelgesine göre soruşturmanın gizli olduması ve suçun ortaya çıkması hâlinde kolluk görevlilerinin 5271 sayılı Kanuna göre suçun soruşturulmasında tek yetkili olan cumhuriyet savcısının emri altında olduğu belirtildi.
Açıklamalar etkileme ve engelleme niteliğinde
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi şunları söyledi: “Soruşturma kapsamında bazı bakanların yakınları, yakın çalışanları, üst düzey kamu kurumu yöneticisi bürokratların gözaltına alınmasıyla Başbakan’ın kamuoyuna yansıyan açıklamaları, bir hukuk devletinde tanık olunmayacak şekilde soruşturmayı yönlendirme, etkileme ve engelleme niteliğinde ve yasaların açık hükümlerini ihlal edici olmuştur.”