Cemil İpekçi’yi “modacı” sanan varsa yanılıyor. İpekçi’ye göre,
“moda çok aptal bir mevhum.” Kendisi de bir giysi tasarımcısı olan İpekçi 'Giyinmek
örtünmenin fantezisidir. Moda kadar faşist bir şey yoktur' dedi.
Mardin’de moda tasarım atölyesi açtınız ve yeni tasarımlarınızı artık burada yapacağınızı açıkladınız. Neden Mardin?Bütün
tasarımlarımı Mardin’de yapmayacağım. Bu bir yanlış anlaşılma. Orada
bir okul açtık. Şunu özellikle belirtmek gerekir ki bu okulu SODES
(Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Sosyal Destek Programı) ve ÇATOM
(Çok amaçlı toplum merkezleri) ile birlikte açtık. GAP’tan destek
aldık. Bu okulun esas hedefi kadınlar. Kadınları evin dışına
çıkarabilmek, kendi yaptıkları el ürünlerini ranta dönüştürmek... Yirmi
kadın vardı, bugün altmış beş kadın oldu. Evinden çıkmayan bu kadınlar
Türkiye’nin en büyük sorunudur. Eğitim ve istihdam sorununu halletmek
için devletler ve hükümetler yetmiyor. Bölgede terör tabii ki oldu ama
terörü kullananlar da oldu maalesef. Siz şimdi 6-7 eylül gibi üzerine
gidilmesi gereken şeyler varken terörün üstünde duramazsınız. Çok şık
davetlerde masalarda oturup doğuyu, güneydoğuyu, ekonomiyi, kadın
haklarını konuşmayı çok aptalca bulmuşumdur. Ben, İstanbul’da oturup
ahkam kesmeyeceğim. O insanları mümkün olduğu kadar tanımaya bakacağım.
Benim şimdi Kızıltepeli, Nusaybinli arkadaşımlar var. Küçük bir akraba
kitlem var. Pembe mayolu, mor tişört giyen, muhafazakar, gözü boyalı,
nonoş Cemil ipekçi bunu yapıyor da, bizim hani o erkekler var ya, masa
başında ahkam kesenler, onlar niye yapamıyor, onu çok merak ettim.
Bunları yapmakta bir erkek yüreği gördüm. Sürmeli ama erkek yüreği.
Erkek demek, memleketine ve insanına sahip çıkandır benim için. Moda
çok aptal bir mevhum. Moda kadar faşist bir şey yoktur bence. Giyinmek
örtünmenin fantezisidir. Çok marka bir şeydense iğne oyalı el işi bir
hırka giyinmek daha pahalıdır benim için...
Neden Türk mankenleri, Türk modacıları kadar yurtdışında rağbet görmüyor?Aslında
çok iyi mankenlerimiz de yok, bunu kabul edelim. Dışarıda rağbet
görmeleri için ajanslara kayıtlı olmaları lazım. Hayat standartlarının
ona göre olması lazım. Bizde mankenlik ismim çıksın, iyi bir koca
bulayım, şarkıcı olayım, diziye geçeyim gibi algılanıyor. Bir ara
meslek olarak görülüyor.
Kreasyonlarınızda Anadolu motifleri kullanmayı seviyorsunuz? Bu motiflere Avrupa nasıl bakıyor?Avrupa
bayılıyor. Beş sene önce Versace geldi ve dünyaya girmek istiyorsanız
kendi topraklarınızdaki köklerinizle girebilirsiniz dedi. Kibarca bizi
taklit etmekten vazgeçin demek istedi. Eğer ben kabul görüyorsam ve
beğeniliyorsam bundan dolayıdır.
Bölgeyi iyi tanıyan biri olarak Kürt açılımı ve demokratik açılım hakkındaki düşünceleriniz?
Kürt açılımı olarak almıyorum onu. Adı çok yanlış konuldu. Aslında beklediğim de o değildi.
Siz olsaydınız nasıl tanımlardınız? Liberal
demokrasi açılımıydı. Liberal demokratım ve liberal demokrat bir
Türkiye istiyorum. Çok iyi biliyoruz ki 80 anayasasının değişmesi şart.
Biz bir ulus olmayı ancak o zaman bilebiliriz. Yunanistan’da,
Hollanda’da Türk okulu istiyorum diyorsunuz. Ama bizim memleketimizde
bir Alevi, Kürt çıkıp ana dilde eğitim hakkını istediği zaman hala
hayır deniliyor. Türkiye kabul etmeli ki burası çok etnik gruptan
oluşmuş, Türk’ü, Kürt’ü Çerkez’i, Laz’ı, Sünnisi, Alevisi, Şafisi,
hepsi olan bir yer. Anayasa önünde hepimiz eşit olmalıyız. Anayasa
önündeki eşitliği millet meclisinde de görmeliyiz. Millet meclisimizde
Kürtleri görüyoruz ama Ermenilerden, Musevilerimizden görmüyoruz. Orta
Asya’dan gelinmiş ama bu topraklarda harman olunmuş. Atatürk’ün
kurtardığı bu topraklar içinde biz bir ulusuz artık. Atatürk geri gelse
kim bilir neler yapardı. Kendi adını yozlaştıran insanları ne hallere
sokardı. Ama Türkiye’deki liberal demokrasinin gençliğin ve insanların
artık susturulmayacak bir yere geldiğini de görüyoruz.
İnsanlar bir şeylerin farkında mı?Farkındalar,
evet ve Türkiye’yi kimse geriye götüremez. Bugün Suriye ile
sınırlarımız kaldırıldı, Irak’la olan kapılar açılıyor, Erbil’le
alışveriş yapılıyor. Ben halen diyorum ki neden Azerbaycan’la aramızda
hudut var, keşke kalksa. O kadar aynıyız ki... Ben kendimi
Azerbaycan’da memleketimde gibi hissettim. Tabii ki Azerbaycan’ın
haklarını da koruyacağız.
MHP ve CHP’nin açılıma karşı tavırlarını nasıl buluyorsunuz?Bazı
provokasyonlara karşı tavır koymalarını doğru buluyorum. Çünkü bazı
insanların bunu bir provokasyon haline getirmeleri de hiç doğru değil.
DTP de mesela burada el koymalı. Provokasyonlar açılımı durdurabilir.
Onun için de bazı tavırları çok doğru. Ama onda da hükümetin bir
kabahati yok. Çünkü böyle bir şey beklemiyordu belki de. Doğrusu oradan
o insanları alıp, helikopterle getirip, sorgulayıp serbest bırakmaktı
belki de. Hudut kapısında böyle bir şey yapmamaktı. Orada bir yanlış
olabilir.
AKP hükümetini cumhuriyet tarihinin en iyi hükümeti olarak ilan ettiğiniz yazıldı. AKP yanlısı olarak lanse ediliyorsunuz.
İki
tane hükümet gördüm bugüne kadar. Özal döneminde hakikaten dünyaya
açılış olduğunu gördüm, muazzam bir şeydi. AKP hükümeti Özal
hükümetiyle birebir aynı değil ama benzeyen tarafları çok var. Onların
döneminde açılımlar başladı. Niye bu CHP’nin, DSP’nin döneminde olmadı.
Onun için hepsine baktığımda içlerinden en iyisi bu. Hele biraz rahat
bıraksalar daha iyisi olacak. Çünkü öyle manasız muhalefet yapanlar var
ki.
12 Haziran’da Taraf’ın ortaya çıkardığı Dursun Çiçek olayı Genelkurmay’a kadar uzandı. Sizce askerin bu durumu normal mi?Askerimiz
10 yılda çok değişti. Okumuş, bilinçli bir askerimiz var artık. Ama
ordumuzun içinde hala darbe arzulayan insanlar yok değil. Milletvekili
dokunulmazlığı gibi ordu mensuplarının da dokunulmazlığının
kaldırılması gerekir.
Zaman değişti...Ben
çok romantik biriyim. Altmış yaşımdayım ama duygusallığımı kaybetmedim.
Çocukken bir hayalim vardı ve devam ediyor: Her sokağa çıktığımda
oradan biri çıkacak göz göze bakışacağız ve birbirimizin elini
tutacağız, ömür boyu beraber olacağız diye halen bekliyorum.
"Önce şeffafım, sonra eşcinselim"
Cesurca cinsel tercihinizi ortaya koyuyorsunuz. Bu zamana kadar getirisi ve götürüsü ne oldu?Getirisi
hiç olmadı. Tek getirisi kendimi rahatlattım, daha mutlu hissettim.
Çünkü zaten biliniyordu, hissediliyordu ama açıkça yaşayınca kendime
saygım daha çoğaldı. Ülkemin insanlarının en çok sevdiği şey dürüst ve
şeffaf olmak. Siz böyle olduğunuzda o sizi kabul etmese bile
dürüstlüğünüzden dolayı size saygı duyuyor.
"Cavalli kazığını hak ettik"
Ünlü
modacı Cavalli’nin geçen hafta İstanbul’da sergilediği kreasyonun,
2006-2007 yılı kreasyonları olduğu ve bunun da Türkleri cahil yerine
koyduğu söylendi. Bunun için ne diyeceksiniz?Tabii
2006-2007’yı sundukları zaman bizi aslında aptal yerine koyuyorlar.
Bizde o kadar çok “her şey alkışlanıyor” ki. Adamlar bunu da götürsem
alkışlanır demiştir herhalde.