Magazin

'Gidene asla kal denmez'

Cemre, Yasemin ve Eren kendi albümlerinin prodüksiyonunu yapmaya karar verdiler. ''Sır'' şarkılarını da internet üzerinden yayınladılar.

13 Eylül 2009 03:00

Hepsi Grubu giysileri, şarkıları ve danslarıyla özellikle küçük kızların gözdesi oldu. Oynadıkları Hepsi 1 isimli dizi uzun süre yayınlandı.

Hepsi, Hepsi 2 ve Şaka isimli albümleri ses getirdi. Sezen Aksu’yla “Tempo” isimli bir maxi single çalışması yapıp, Kenan Doğulu ile turneye çıktılar. Fakat değişim sinyalleri vermeye başladılar. Önce dağılacakları konuşuldu, ardından grup üyelerinden Gülçin ayrıldı. Akabinde plak şirketinden koptular. Ama üç kız; Cemre, Yasemin ve Eren birbirlerine daha çok sarıldı. Kendi albümlerinin prodüksiyonunu yapmaya karar verdiler. “Sır” şarkılarını internet üzerinden yayınladılar. Kızlar, reform olarak nitelendirdikleri değişimlerini, ayrılıkları ve aşklarını anlattı.

Neden tek şarkı ve neden İnternet?           

Eren: Yeni kışı bulacak. Bir önceki albümden sonra da bir sürü olay yaşadık. İnsanlar bizim hala bir arada olduğumuzu ve devam ettiğimizi somut şekilde görmek istiyordu. Single çıkarttık ve ticari bir iş olmadığı için de internet ortamında sunduk.
    
Sır’ın diğer şarkılarınızdan bir farkı var mı?   
  

Eren: İçinde yine R&B tınıları barındırıyor. Sır, yeni albümdeki uzun yıllar kalıcı olacak parçalarımızın habercisi. Aynı zamanda çok da akılda kalıcı bir iş oldu.
 
Neyi anlatıyor?

            
Cemre: Duygularını pek dile getiremeyen bir kızın içinden geçenleri anlattığı bir şarkı.     

Siz de duygularınızı dile getiremeyen kızlar mısınız?

Cemre: Konu aşk değilse dilimin kemiği yoktur. Ama aşksa çok çekingen olabiliyorum.   

Yasemin: Benim de çekingen ve utangaç anlarım oluyor.

Uzun zamandır çalıştığınız plak şirketinizden neden ayrıldınız?

Cemre: Bir süredir problemlerimiz vardı. Hukuki bir dönemde olduğumuzdan bu konuda konuşmamız yanlış. Biz Hepsi Grubu olarak bu sene reform dönemine girdik.

Yeni bir plak şirketiyle anlaşacak mısınız?

Cemre: Bundan sonra bütün birikimimizi işimize yatırıp albümlerimizin prodüksiyonunu kendimiz yapacağız. Şimdi daha çok çalışmamız gerekiyor. Bütün yük üzerimizde.

Reform geçirdik dediniz. Bu değişim karakterlerinize yansıdı mı?

Eren: Bizimki doğal bir gelişim süreci. Başka türlü anlatılmaz.

Albüm grubu mu, şov grubu musunuz?

Cemre: Hepsi müzikalitesi yüksek, iyi bir şov grubu.

Sahne şovuna bu kadar önem verdiğiniz halde size ‘Hep playback söylüyorlar’ eleştirileri geliyor. En son İbo Show’daki performansınız eleştirildi.

Cemre: Sezen Aksu ile turneye çıktık. Bizi sahneye çağırdığında şarkılarımızı canlı söylüyorduk. Kendi konserimizde de koreografisi çok ağır olmayan tüm şarkıları canlı okuyoruz. Bu konuyla bu kadar alıp verilemeyen ne anlamıyorum. İnsan kiralayıp stüdyoya sokmadığımıza göre albüm kayıtlarındaki ses bizim. Demek ki şarkı söyleyebiliyoruz. Ayrıca Tatlıses’in şovunda sahneye provasız çıkıp Pala Remzi’yi okuduk.

Eren: Bence Türkiye’de bizim gibi dans edip şarkı söyleyen kimse olmadığı için insanlar şaşırdı ve bize bu soruyu soruyor.

Güzel bir eşim olsun fakat yüzük takmayalım


Aşıkken nasıl oluyorsunuz?

Yasemin: Ben tam bir aptal aşık oluyorum. Kızlar bana çok kızıyor.

Cemre: Her şey kontrolüm altında zannediyorum. Sonra bütün prensiplerim dağılıyor.

Eren: Saçma sapan şeylerle karşımdakini kıskanıyorum.

Hayatınızda biri var mı?

Yasemin: Ben ve Cemre yalnızız.

Eren: Evet, biri var. Ben caz müzisyenlerini ve modern dans yapanları seksi buluyorum.

Evlenmeyi düşünmüyordunuz. Hâlâ aynı fikirde misiniz?

Eren: Güzel bir eşim olsun istiyorum. Fakat bir yüzük, imza düşünmüyorum.

Yasemin: Ben de evlilik düşünmüyorum
.
Cemre: Ben  evlenebilirim.

Bize artık üçü bir arada ve 3G diyorlar


Bundan sonra yola üç kişi devam ediyorsunuz. Grup içindeki rollerinizde değişim oldu mu?

Eren: Hayır. Cemre’nin sesi daha pes ve Doğu gırtlağı var. Yasemin rock tınılara sahip. Şarkıların yumuşak bölümlerini ben söylüyorum. Aramızdan ayrılan arkadaşımızın güzel bir sesi ve gırtlağı vardı. Bunu vokallerimizde hep kullandık. Sonuçta skaladaki dört renkten biri gitti. Diğerleri hala duruyor.

Cemre: Gülçin R&B dinlediği için gırtlağını çok kullanıyordu. Bu aslında üçümüzün de tarzı değildi. Ben dinlediğim müziklerde de bundan çok yorulurdum.

Madem tarzınız değil, onu neden uyarmıyordunuz?

Cemre: Neden uyaralım? O bundan hoşlanıyordu. Herkes istediği gibi şarkı söylemekte özgür.

Ayrılığın ardından konserlerinizin dolmadığına dair haberler çıktı?

Cemre: Öyle bir şey yok. Gazeteciler konser arasında fotoğrafları çekmiş.

Peki içinde Gülçin’in sesi olan ve playback’lerde kullanılan ses kayıtları ne oldu?

Cemre: Baştan stüdyoya girip bütün şarkıları iki haftada yeniden okuduk. Sonrasında onun sesini halen kullanıldığımıza dair söylentiler çıktı. Çıldırdık. Noter tasdikli kağıt aldık. Hiçbir şekilde konserlerde ve programlarda Gülçin’in sesini kullanmıyoruz.

İsminizin değişme durumu var mı?

Cemre: Üçü bir arada veya 3G gibi isimler takıyorlar. Bizim adımız her zaman “Hepsi” oldu. “Hepsi”yi kabul etmeyen varsa yapabilecek bir şey yok. Biz yerimizde duruyoruz.

Bundan sonra gruptan kimse ayrılamaz, anlaşması yaptığınız doğru mu?

Eren: Hiçbir zaman aramızda bu tür bir anlaşma olmadı.

Gülçin’in ayrılığı psikolojik olarak sizi nasıl etkiledi?

Cemre: Gitmek isteyen kimseye ‘bu grupta kal’ denilmeyecektir. Etik yöntemlerle yapıldığı zaman isteyen herkes gidebilir, 15 senelik arkadaşlık devam eder. Eğer bize karşı dürüst davransaydı, onu dinlerdik. Fakat “Ben evleneceğim, nişanlandım” deyip sonra “Hakkımda söylenenler yalan” diyorsa bu iş hukuki boyuta giriyor.
 
Hakan Gence-Hürriyet