İnsan gibi nefes alarak kokuları tanıyan ve ayırt eden Elektronik Burun, özellikle sağlık ve gıda alanında önemli çalışmalara yardımcı olacak. Yapay gıdaların üretilmesiyle ortaya çıkan gıda dolandırıcılığına dikkati çeken Doç. Dr. Sadullah Öztürk, “Örneğin çam fıstığı aldığımızı zannediyoruz ama bu bezelye tozu çıkıyor. Et yediğimizi zannediyoruz hâlbuki soya fasulyesi yiyoruz. E-Burun, tüketilen gıdaların gerçekliğini ayırt edecek” dedi.
Yapay zekâ alanındaki gelişmeler hızla devam ediyor. Kimisi sağlık alanında önemli adımlar atılmasını sağlarken kimisi eğitim konusunda yeni imkanlar sunuyor. Yapay zeka alanında yapılan son çalışmalardan biri ise Elektronik Burun (E-Burun). Bir vakıf üniversitesinde geliştirilen E-Burun’un özellikle sağlık ve gıda alanında önemli çalışmalara yardımcı olması hedefleniyor. Yaklaşık 20 kişilik bir ekiple yapılan bu araç, şu anda prototip halinde olsa da, kendisine öğretilen kokuları algılayabiliyor, bağlı olduğu bilgisayar programı ile kokunun hangi ürüne ait olduğunu belirtebiliyor.
Öğrencilerin bu gibi projeleri öğrenmesi, yapması ve başarılı sonuçlar elde etmesi amacıyla E-Burun’u basit yöntemlerle yaptıklarını belirten Öztürk, materyallerin birçoğunu çok ucuza mal ettiklerini söyledi. Çalışma tamamlandığında bir makale yayınlayacaklarını söyleyen Doç. Dr. Öztürk, bu makalenin, benzer alanda çalışmak veya E-Burun geliştirmek isteyenler için de açık kaynak olacağını ifade etti.
İnsan nefesinin analiziyle kanser teşhisinden gıdaların gerçekliğini test etmeye kadar birçok alanda kullanılabilecek olan E-Burun hakkında bilgi veren Doç. Dr. Sadullah Öztürk, çalışılacak olan alan için ilk olarak burnun eğitilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
İnsan burnunu taklit ediyor
Öztürk, “Kokuları ayırt edebilmek, kokuların varlığını tespit edebilmek ve bulunduğumuz bir atmosferde ne tür materyallerle karşı karşıya olduğumuzu belirlemek için çalışmalar yürütüyoruz. Elektronik Burun, tıpkı insan burnunu taklit eden, insan yapımı bir nesnedir. İnsan burnunda kokuyu anlayan ve ürettiği sinyalleri beyne ileten sensörler vardır. Beyin bu sinyallerden bir harita oluşturur ve ona bakarak kokunun ne olduğunu belirlemeye çalışır. Tabi biz bunu otomatik olarak yapıyoruz ama aslında küçüklükten itibaren öğrenerek gidiyoruz” dedi.
Şu anki çalışmanın prototip seviyesinde olduğunu belirten Doç. Dr. Öztürk, “Hazırlanan nesnenin kime ve neye hizmet edeceğini bilmeniz gerekir. Siz eğer et üzerine çalışmak istiyorsanız burnunuzu o yönde eğitmeniz gerekir. Veya meyveler üzerine çalışmak istiyorsanız, meyvelerin tazelik analizini yapmak istiyorsanız, almış olduğunuz karpuzun ham mı yoksa olgunlaşmış mı olduğunu anlamak istiyorsanız burnunuzu bu yönde eğitmeniz gerekiyor” diye konuştu.
Gıdalar gerçek mi yapay mı?
“İnsan burnunda 100 binin üzerinde kokuları algılayabilen biyolojik reseptörler vardır” diyen Doç. Dr. Öztürk, “Bizim geliştirdiğimiz E-Burun’da ise bu sayı maksimum 16’ya çıkabiliyor. Haliyle çok küçük bir zeka ve sınıflama olmuş oluyor. İstanbul’daki bir kamu kurumuna yönelik olarak hazırladık. İşletmelerde gıdalara yönelik olarak kullanmayı planlıyoruz. Tüketilen gıdaların gerçekten doğru bir gıda ürünü mü yoksa yapay bir gıda ürünü mü olduğunu ayırt edecek. Örneğin çam fıstığı aldığımızı zannediyoruz ama bu bezelye tozu çıkıyor. Et yediğimizi zannediyoruz hâlbuki soya fasulyesi yiyoruz” ifadelerini kullandı.
Doktordan önce kanser teşhisi yapabilir
Elektronik Burun’un ürün haline getirilmesinin yaklaşık 1 ay sürdüğünü ama 10 yıllık bir çalışmanın sonucu olduğunu ifade eden Doç. Dr. Öztürk, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Çalışmalarımız daha da hızlanarak devam edecek. Çünkü E-Burun’u sadece gıda analizinde kullanmak yeterli değil. Örneğin narkotik sistemlerde köpeklere alternatif olarak kullanılabilir. Çeşitli malzemelerin tespitine yönelik olarak savunma sanayinde kullanılabilir. Hastalıkların teşhisinde kullanılabilir. Mesela sizin nefesinizden aseton kokusu yayılıyorsa siz şeker hastalığının başlangıcındasınız demektir. Ya da ciğerlerinizden gelen bütanol kokusu varsa bu sizin kanser olduğunuz anlamına gelebilir ki E-Burun, bunları kanseri tespit eden tomografi gibi bilgisayarlı sistemlerden çok öncesinde tespit edebilir ve erken müdahale şansınız olabilir. Bu açıdan bakıldığında sağlık alanında ciddi bir atılım yapacağını düşünüyoruz.”
İnsan gibi nefes alıyor
E-Burun’un nasıl çalıştığını da anlatan Doç. Dr. Öztürk, “Aynı insan gibi nefes aldırıyoruz. Aletin içi havayla ve örneğin meyveden yayılan kokularla doluyor. İçerisinde 8 adet koku algılayabilen elektronik parça var. Bunların her biri bir sinyal üretiyor. Bu işaretler aletin içerisindeki yapay zekada değerlendiriliyor ve bunun bir armut veya bir elma olduğuna karar veriliyor” dedi. (DHA)