18 Haziran 2021 09:58
Gezi Parkı eylemleri sırasında Okmeydanı’nda başına polisin attığı gaz fişeğinin isabet etmesinin ardından aylarca komada kaldıktan sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın ölümüne ilişkin davada 8 yıl sonra karar açıklandı. Sanık Fatih Dalgalı'nın kasten öldürme suçundan müebbet hapisle cezalandırılmasına, olası kast nedeniyle 20 yıl, neticeten 16 yıl hapsine karar verildi. Dalgalı'nın "kasten öldürme suçunu işlediğinin sabit olduğuna" hükmedildi. Yurt dışına çıkışı yasaklanan Dalgalı, tutuklama kararı verilmediği için cezası Yargıtay tarafından onanırsa cezaevine girecek.
CHP milletvekili Mahmut Tanal'ın Twitter hesabından paylaştığı karar metninde, “Sanığa verilen cezanın geleceği üzerindeki olası etkisi dikkate alınarak cezasından 5237 sayılı TCK’nın 62 maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılarak 16 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” ifadesi yer aldı.
Karar duruşmasına kadar getirilen davada heyet değişikliği ise dikkati çekti. Berkin Elvan davası sonrası açıklama yapan avukat Can Atalay, "Bu dosyada katilin kim olduğu, tetiği kimin tarafından çekildiği 7 yıl önce belliydi, ona kimlere emir verdiği 7 yıl önce belliydi. Emri ben verdim diyen dönemin başbakanı belliydi. Keşke bugüne kadar bu soruşturmada deliller karartılmaya çalışılmasaydı, bunca delil karartanlar bundan sonra neye heves ederler kestirmek güç. Bu sanık tutuklanmalıdır." dedi.
Mahkeme heyeti, yarım saat sonra hükmü açıklayacağını söyledi. Duruşmaya ara verildi.
14:30 - Sanık polis Fatih Dalgalı'dan son sözü soruldu: Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum, beraatımı talep ediyorum.
14:20 - Sanık avukatı, Berkin Elvan’ın kafasında ZET fişeği nedeniyle ısı kaynaklı bir yanık olmadığını söyledi ve bunun nedeninin ortaya çıkarılmasını istedi. Avukat, suçun maddi unsurları olmadan müvekkilinin cezalandırılmasının vicdanına sığmadığını söyledi.
14:15 - Sanık avukatı: Bir kişinin telefonunun o bölgeden sinyal vermesi o kişinin orada olduğu anlamına gelmez. Telefonunun oradan sinyal vermesi de suçu onun işlediği anlamına gelmez.
14.00 - Sanık Fatih Dalgalı: Konuşma gereği duymadım çünkü karşı tarafın iddiasını ispatlaması gerekir. Yüzde 30'luk bir benzerlik yüzünden sanık sandalyesine oturdum. Delil karartılıyor diyorlar ama İçişleri Bakanlığı'nın dosyaya sunduğu görüntülerle bu hale geldi dava.
Gaz fişekleri yüksek derecede ısı çıkarır. Berkin Elvan'ın kafasında yanık izi yok. Ben baştan beri devletime hizmet ettim, etmeye de devam edeceğim. Beraatımı talep ediyorum.
13.50 - Baba Sami Elvan: Nereden başlayacağımı bilmiyorum. Sekiz yıldır ailem acı çekiyor. Duygu sömürüsü yapmıyoruz, acımızı yaşıyoruz. Dün katledilen Deniz kızımızı da rahmetle anıyor, ailesine sabır diliyorum. Biz insanların insan diye seviyoruz.
Sabah oğlum ekmek almaya çıkmıştı. Ben operasyon geçirdiğim için ben gidemedim. O ekmek bize iki tarafı kırık gelirdi. Berkin yerdi uçlarını. Sekiz yıldır böyle bir şey olmuyor artık.
Sizler her şeyi yapabilirsiniz yargıçlar. Bu ülke sizlerin elinde. Devleti temsil ediyorsunuz. Akan kanı durdurun artık. Güçlü garibanı ezmesin artık. Çocuğumuz geri gelmeyecek ama biz sekiz yıldır bu dava bir emsal teşkil etsin diyoruz. Sekiz yıldır adamlarını yolluyorlar. Susmayacağımı söylüyorum buradan. "Benim polisim destan yazdı" diyen kişi benim çocuğumun katilidir. Ekranda görünen de tetikçisidir. Tek talebim adaletli karar vermenizdir.
12:52- Duruşmaya yarım saat ara verildi.
12:47- Berkin Elvan'ın ablası Özge Elvan: Fatih Dalgalı bugün tutuklu olsaydı bu katliamlara neden olanlar feyz alamayacaktı. Az önce yaşananların sebebi benden bir yaş küçük olan kardeşimi kaybetmemizdir. Bu acıyı nasıl tarif edeceğimi bilmiyorum. Dalgalı'nın alacağı cezanın annemin içini bir nebze olsun soğutabileceğini düşünüyorum. Berkin'in masumiyetini kanıtlamaya çalışıyoruz, sanki biz yargılanıyoruz burada. Sana sesleniyorum Fatih Dalgalı! Lütfen ölme ve vicdanınla boğuş. Hiçbir ceza bana Berkin'i geri getirmeyecek. Vereceğiniz ceza benim içimi soğutmayacak. Ne olursa olsun Berkin'in adını haykırmaya devam edeceğim.
12:45- Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan: Bir gün bize bir telefon geldi. İstanbul Valisi'nin sekreteriydi. Haziran'ın 5'iydi. Oğlumuzla birlikte valinin bizi beklediğini söyledi. Yalanla dolanla bizi Vatan Emniyet Müdürlüğü'ne götürdüler. Çocuğumla Grup Yorum'u konuştular. Çocuğum bilinçli bir şekilde vuruldu. Kızkaçıranla yıllarca oynadı çocuklar. Bayramlarda, yılbaşlarında oynuyorlardı. Benim de ayağıma atmıştı, ölmedim. Çocuğum taş atsa bile öldürmemeleri gerekirdi. Bana, babasına verselerdi. Çocuğumu öldürmeyeceklerdi. Devlet bunu yaptı, hala da yapıyor. Benim feryadım çocuklar ölmesin, başka analar ağlamasın diye. Ama her gün bize bir anne daha katılıyor. Benim çocuğumu bilerek ve isteyerek öldürdüler. Gidin evladınızı görün de benim isyanımı anlayın. Bu devlet çocuğumu hem öldürdü, hem de üzerinden para kazandı. Ben adalet istiyorum. Benim çektiğimi başka anne çekmesin. Ben sekiz yıldır neler çekiyorum? Bana çocuğumu geri getirsinler. Bütün suç sizindir (mahkeme heyetine hitaben). Övünün yasalarınızla.
Gülsüm Elvan, fenalaşarak mahkeme salonunu terk etti.
12.05 - Avukat Can Atalay: Bir çocuğun Ramallah'ta veya Diyarbakır'da doğması suç mudur? Bu faaliyet bu topraklara yabancıdır. Bir çocuk Okmeydanı'nda yaşadığı ve Alevi olduğu için şüpheli kabul edilemez. Ancak ırk ayrımcılığı rejiminde olabilir. Taş atan çocuklara taş attıkları için ceza veriliyor. Ancak bu konuda eğitimli bir polisin hedef gözeterek yaptığı atışı elverişsiz buluyorsunuz. 5 binden fazla kişinin vücut bütünlüğüne zarar veren bir silah elverişsiz olabilir mi?
Koskoca İçişleri Bakanlığı, Emniyet Müdürlüğü Berkin'in üzerinden çıktığı söylenen kızkaçırana sığınıyor, dosyaya ZET silahının özelliklerini eksik sunuyor. O çocuk öldürüldükten sonra adalet talebi suçlulaştırılmaya çalışılıyor. O kadar ki miting meydanlarında annesi yuhalatıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün sözleşmeli avukatları bu polisi savunuyor. 'Emri ben verdim' diyen dönemin başbakanı Erdoğan ile ilgili suç duyurusunda bulunuyoruz.
11:50- Avukat Akçay Taşçı: Dava kapsamında tartıştığımız bir diğer konu ZET silahının öldürmeye elverişli olup olmadığıydı. Bizim için önemsiz bir konu ancak mahkeme bunu araştırdı. Sanık Fatih Dalgalı ZET'çi bir polistir ve bu konuda eğitim almıştır. Eğer yüz binlerce atıştan herhangi birini bile isabet ettirdiyse tartışma bitmiştir.
(Taşçı, sanık Fatih Dalgalı’nın Berkin’i vuran atışı kasten yaptığına dair görüntü tespitlerini paylaştı) O anda kamu düzenini bozacak, polisleri tehlikeye atacak bir durum yok. Tam o anda sanık polis ve fişekçi polis karar alıyorlar ve doğrudan nişan alıyorlar. Bu davada bilinçli taksirden bahsedemeyiz. Sanık polis doğrudan hedef alarak, nişan alarak 1 buçuk metre boyundaki bir çocuğu öldürmek için hareket etmiştir.
11:40- Avukat Deniz Özen: Sonda söyleyeceğimizi en başta söyleyeyim. Fatih Dalgalı Berkin Elvan'ın katilidir. Görüntüler ve raporlar öyle söylüyor.
11:00- Avukat Çiğdem Akbulut: Önünüzdeki dosya özel bir dosya. Bir çocuğun, devletin kolluğu tarafından kasten öldürüldüğü bir dosya hakkında konuşuyoruz. Siyasetçilerinin söylemlerinden anlıyoruz ki bu dosya siyasi bir dosya. Berkin'in bazı avukatları şu an burada değil. İstanbul'dan Ankara'ya Berkin için yürüyen avukatlara "Neden Berkin Elvan dosyasında avukatlık yapıyorsunuz?" diye soruldu. Avukat Ebru Timtik'i kaybetmemizin sebeplerinden biri de onun Berkin için adalet arayışıydı. Berkin'in kafasından polis tarafından vurulduğu gün anladık ki işimiz çok zordu. Çünkü bu dosya Gezi Direnişi sırasındaki çok sayıda dosya ile birleştirilmek istendi. Orada görevli polislerin görev listesini istediğimizde ise bize böyle bir listenin olmadığı söylendi. Soruşturmayı ilk yürüten savcı bu listeleri kolluktan zorla aldı. Bir şeylerin farkında olduğu için bu soruşturmayı o savcı tamamlayamadı. Görüntüleri istediğimizde ise mobese yok dediler. Gerçek ortaya çıkınca ise ilgili kameraların Gezi sırasında kırıldığı yalanını söylediler. Bu dosyada yer alan görüntülere tüm bu çabalarla ancak bir yıl sonra ulaşılabildi.
Bu dosyada keşif talebi isteyen savcı "gereksiz masraf yapıp devleti zahmete sokma" denilerek tehdit edildi. Berkin'i vuran polisin bulunduğu ekibin amiri ancak 2015 yılında, ismi tespit edildiğinden 1 sene sonra dinlenebildi. Dinlendiğinde de "uzun zaman geçti, hatırlamıyorum" dedi. Berkin'i kasten vuran sanık polis tüm yargılama boyunca yalan söyledi. Bilirkişi raporları sanığın yalanlarını, Berkin'i onun vurduğunu açıkça ortaya koydu. Orada olmadığını söyleyen sanık polisin telefon sinyal kayıtları tam da o sırada orada olduğunu gösteriyor. Elverişsiz, hukuka aykırı yapılan teşhis işleminde bile o ekipteki polislerden biri sanığın inkarlarına rağmen "evet o vurmuş olabilir" dedi.
Biz artık polisler tetiği çekerken bir kez daha düşünsün istiyoruz. Sanığın kasten öldürmekten ceza almasını talep ediyoruz. Şunu da belirtmek istiyoruz ki burada sorumlu sadece tetiği çeken sanık polis değil. Ona emri veren amir de onun kadar bu katliamdan sorumlu. Soruşturulmayan bu polisler hakkında da soruşturma başlatılmasını talep ediyoruz.
Bu dosyada polis savcı talimatlarına rağmen ısrarla delil toplamadı. Sanık polis bu salona hiçbir zaman gelmedi. SEGBİS ile bunu yaratan, sağlıklı teşhis işlemine engel olan da sizsiniz yani bu mahkeme. Ancak kovuşturmada keşif yapılabildi. Bu keşifte Jandarma Kriminal oradaki polislerce rahatsız edildi. Bu tacizler sonucunda Jandarma Kriminal biz bu konuda uzman değiliz dedi. Bu dosyada ısrarla deliller karartılmaya çalışıldı. Bu tutuklama sebebidir. Ceylan Önkol'un, Uğur Kaymaz'ın, Berkin'den sonra polislerce öldürülen bu çocukların katilleri de yargılanmadı. Yine bir cezasızlık pratiği ile karşı karşıyayız. Dövülerek öldürülen Ali İsmail'in, polis tarafından yakın mesafeden silahla öldürülen Ethem Sarısülük'ün, Abdullah Cömert'in dosyasında da bu cezasızlık pratiğini görüyoruz.
Birgün'den Dilan Esen'in haberine göre, Mahkeme başkanı, davaya yeni atandığını ancak dosyayı incelediklerini söyledi. Başkan, "Adil bir yargılama yapmaktan başka bir işimiz yok. Sadece somut delillere, kanuna ve vicdana uygun karar vermeye çalışıyoruz. Kimsenin şüphesi olmasın" dedi. Duruşma savcısı, esas hakkındaki mütalaasında bir değişiklik olmadığını söyledi.
Duruşma öncesi Berkin'i ailesi adliye önünde açıklama yaptı. Açıklamaya Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri de katıldı. Taksim Dayanışması tarafından yapılan açıklamada, şöyle denildi:
"Katillerin hesap vermesini beklediğimiz Berkin'imizin davasında 20 duruşmanın ardından sona yaklaşıyoruz. 8 senedir beekinimiz için adalet talebimizi, berkinin koşup oynadığı sokaklarda, maydanlarda, adalet saraylarında haykırırken beekinimizi vuran polis görevine devam etti. 5 senedir adaletin peşinden koştuğumuz dava sürüncemede bırakıldı. Yeni bir heyet atansa da bu davanın tarafsızlığı şüphelidir. Sanık fatih dalgalının 2 yıl 8 aydan 9 yıla kadar hapsi talep edildi. Karar verilmesini beklediğimiz bu duruşmada berkin için adalet istiyoruz."
Dava hakkındaElvan Ailesi'nin avukatları 25 Haziran 2013’te polislerle ilgili "kasten adam öldürme" suçlamasıyla suç duyurusunda bulunmuş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ise yapılan suçlamayı "zor yetkisine ilişkin sınırın aşılması" olarak değiştirerek kabul etmiş ve ardından soruşturma başlatılmıştı. Altı savcı değiştirerek devam eden soruşturma 20 Aralık 2016'da tamamlandı. İddianamede "şüpheli" olarak yer alan polis memuru Fatih Dalgalı'nın "olası kasıtla adam öldürmek" suçundan müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi. İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada bugüne dek görülen duruşmalara SEGBİS ile katılan sanık polis, görüntülerdeki kişinin kendisi olmadığını iddia ederken 23 Ocak 2019 tarihli duruşmada dosyaya ulaşan bilirkişi raporunda, Berkin Elvan'ın sanık polis tarafından yapılan atış neticesinde yaralandığı "kuvvetle muhtemel" olarak değerlendirildi. Ancak sanık polisin tutuklanması yönündeki talepler reddedildi. Berkin Elvan'ın öldürülmesine ilişkin sürdürülen davanın 19. duruşması 29 Ocak'ta İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mütalaada sanık polisin “Bilinçli taksirle ölüme neden olmak” suçundan 2 yıl 8 aydan 9 yıla kadar hapsi talep edilmişti. Mütalaada polis Fatih Dalgalı'nın savunmasına, soruşturma ve dava aşamasında dosyaya giren bilirkişi raporlarına yer verilmiş, savcı bunların olayı aydınlatmaya yeterli olduğunu savunarak soruşturmanın derinleştirilmesine gerek olmadığını belirtmişti. Elvan ailesi avukatları mütalaaya karşı savunma yapmak için süre talep etmiş, bunun özerine mahkeme bir sonraki duruşmayı 18 Haziran 2021 tarihine ertelenmişti. |
© Tüm hakları saklıdır.