İSTANBUL, (DHA) - DÖVİZLE yapılan sözleşmelerin Türk Lirası’na dönmesi konusundaki düzenlemeleri değerlendiren Dr. Öğr. Üyesi Sermin Paksoy, tebliğle getirilen istisnaların, Türk parasını koruma amacına hizmet etmesini engellediğini belirterek bunun da iptal gerekçesi oluşturabileceğini dile getirdi.
Altınbaş Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Çarşamba Buluşmaları/Hukuk Söyleşileri’nde bu hafta, işdünyasının gündeminde bulunan, dövizle yapılan sözleşmelerin liraya dönmesi konusundaki Cumhurbaşkanlığı kararı değerlendirildi. ‘Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar Kapsamında Döviz Üzerinden Sözleşme Akdetme Yasağı ve Uygulama Sorunları’ başlıklı toplantının moderatörlüğünüAltınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükran Şıpka üstlendi.
“UYGULAMADA NETLİK YOK”
85 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ve ilgili tebliğlerin nasıl uygulanacağı konusunda bir netlik olmadığını belirten Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Sermin Paksoy, hukuk çevrelerinin bu konuyu tartışmaya devam ettiğini ifade etti. Tebliğdeki istisnaların hukukun eşitlik ilkesine aykırı olduğunu vurgulayan Dr.Öğr. Üyesi Paksoy, şöyle konuştu:
“Karar 2 Ocak tarihindeki dolar kurunun baz alınmasını zorunlu kıldı. Kararın yayın tarihi olan 13 Eylül’ün değil de 2 Ocak kurunun temel alınmasının sebebi ise anlaşılamadı.Tebliğle getirilen istisnalar, kararın dayanağı olan Türk parasını koruma amacına hizmet etmesini engelledi. Bu da iptal gerekçesi oluşturabilir. Karar Anayasa’ya da aykırıdır. Temel hak ve hürriyetler ancak kanunla ve 13’üncü maddenin sınırlarına riayet edilerek sınırlandırılabilir. Temel hak ve hürriyetler Türk parasından daha değerlidir.”
EKİM 2020 UYARISI
Kahveci Hukuk Bürosu kurucusu Vehbi Kahveci ise dövizle sözleşme yapılmasını istemeyen vatandaşların sayısının, yapılmasını isteyenlerden çok daha fazla olduğunu belirterek bu konunun 10 senedir tartışıldığını hatırlattı. Hiçbir ülkenin kendi parası olamayan bir para birimiyle ticaret yapılmasına izin veremeyeceğini ifade eden Kahveci, konuşmasına şöyle devam etti:
“Aslında Türkiye’de de dövizle sözleşme kanunen yasak ama sözleşmelerde ‘Ödeme günündeki dövizin lira değeri’ denilerek, yasağın arkasından dolaşılıyor. AVM’lerde kiralar cironun yüzde 30’una kadar yükseliyor. Bunun sonucunda da alışveriş merkezlerininadeta perakendecilerin ortağı haline geldi. Cumhurbaşkanlığı kararının amacı iç piyasayı korumaktıve bu sayede piyasada istikrar sağlandı.”
Kahveci, tebliğe 2 yıllık süre koyduğunu belirterek, sürenin son tarihi olan Ekim 2020’den sonrası için bir belirsizlik olduğuna da dikkat çekti. Kahveci ayrıca, 2020’den sonra konunun mahkemelere taşınacağı ve çok sayıda kira tespit davası açılacağı tahmininde bulundu.