Geri kazanılan e-atık 2007'de bin tonu aştı

E-atık miktarı, 22 ton küçük ev aleti, 8 ton büyük beyaz eşya ve 1 ton da tüketici ekipmanıyla birlikte bir yılda 1121 tona ulaştı. Almanya'da da faaliyet gösteren firma, 10 yıl içerisinde Türkiye'nin değerli metal ve elektronik malzeme geri kazanımında dışa bağımlılığını ortadan
kaldırmayı hedefliyor.

Elektrikli ve elektronik eşya üreticileri ve kurumsal son kullanıcıların yanı sıra belediyeler aracılığıyla evsel son kullanıcılara da ulaşan firma, Türkiye'de kurumsal sektörde yüzde 40'lık payı elinde bulunduruyor. 

Oranı yüzde 95'e çıkacak

Evsel e-atık konusunda yatırımlarını ve projelerini sürdüren şirket, Türkiye'de e-atık geri kazanım oranını 3 yılda yüzde 95'e çıkartmayı planlıyor. Bir Türk girişimci tarafından Almanya'nın Hannover kentinde 1999'da kurulan, elektrikli ve elektronik atık ekipmanların geri dönüşümü konusunda hizmet veren Exitcom, 2003'te Türkiye'de faaliyetlerine başladı.

ISO 14001, ISO 9001, OHSAS 18001 belgeleri ve Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğünce
verilen Elektrikli ve Elektronik Cihazları Ayrıştırma ve Geri Dönüşümü Ön Lisansına sahip şirket, Türkiye'de 2007'de 1121 ton e-atığı geri kazandırdı.

Exitcom tarafından 2007'de geri kazandırılan e-atık türleri ve miktarları şöyle:

E-ATIK MİKTARI (TON)
------------ ---------------
Bilişim ve Telekomünikasyon ekipmanları 1090
Küçük Ev Aletleri 22
Büyük Beyaz Eşya 8
Tüketici Ekipmanları 1

TOPLAM 1121 

İstihdam ve yüksek getiri potansiyeli

Tehlikeli ve toksik maddeler içerebildikleri için çevreye zarar veren e-atıklar, diğer taraftan içerdikleri metal, cam, plastik ve yeniden kullanılabilinen diğer malzemelerden dolayı değer taşıyor.

Dünya genelinde e-atıklarla ilgili çalışmalar gün geçtikçe ilerliyor. Yeni üretilen elektronik ürünlerde toksik ve zararlı maddelerin kullanımı sınırlandırılıyor, yeni ürün tasarımında geri dönüşüm kriterleri göz önünde bulunduruluyor ve geri dönüşüm özendiriliyor. Diğer yandan atıklar ürüne dönüştüğünde bunların toplanması, işlenmesi, yeniden kullanımı, tehlikeli atıkların insan, çevre ve doğayı riske sokmadan bertarafı konularında da yeni hukuki ve yasal düzenlemeler yapılıyor.