Küresel krizi birçok ekonomist ve kurumdan önce öngören ABD'nin en ünlü ekonomistlerinden Nouriel Roubini küresel ekonominin krizden çıkışı için 8 ilaçtan oluşan bir reçete sundu. Son yazdığı makalede merkez bankalarının işlevinin artık "borç alınacak son kurum" olmaktan çıkıp "borç alınacak ilk ve tek kurum"a dönüşmek zorunda olduğunu vurgulayan Roubini'ye göre bu reçeteye uyulmazsa küresel piyasalar sistematik bir şekilde çökecek ve dünya ekonomisi küresel bir buhrana sürüklenecek.
Roubini, makalesinde ayrıca gelinen bu noktadan sonra gelişmiş ve hatta bazı gelişmekte olan piyasaların çok kötü bir resesyon ve bankacılık krizi ile karşı karşıya kalacağının da altını çizdi.
Roubini'nin reçetesinde ilk dikkat geçen madde ise geçen hafta içinde koordineli bir şekilde 7 banka tarafından gerçekleştirilen faiz indirimlerine ek olarak en az 1,5 puanlık olacak şekilde ikinci bir indirim dalgasının daha gelmesi gerektiği yönünde. "Mali krizin derinliği parasal, mali ve düzenleyici alanlarda yapılacak politika değişikliklerinin birbiriyle uyumlu, zamanında ve güvenilir olup olmamasına göre şekillenecek" diyen Roubini, faiz indirimlerinin "makyaj" olduğunu ve hem az hem de çok geç yapıldığını iddia ediyor. Avrupa'nın faizini en az ortalama 1.5 baz puan, ABD'nin ise faizini 0'a yakın düşürmesi gerektiğini savunuyor.
İçinde bulunulan panik ve güven kaybı ortamında "radikal ve koordineli" adımlar atılmadıkça piyasalarda çöküşün süreceğini ve bunun finans sisteminde bir erime ve küresel depresyonu getireceğini iddia eden Roubini'nin reçetesi 8 maddeden oluşuyor. Bu kararları almak içinse haftasonu Washington'da gerçekleştirilecek IMF ve Dünya Bankası toplantıları en iyi fırsat.
En az 300 milyar dolarlık harcama paketi gerekiyor
Roubini'nin reçetesine göre yeni faiz indirimlerinin yanı sıra banka dışındaki küçük işletmelere de finansman sağlanmalı. Hem ABD'de hem Avrupa'da mevduatların tümüne geçici garanti verilmeli, borçlarını karşılayabilen ve karşılayamayanlar arasında bir öncelik sıralaması yapılmalı. Borcunu ödeyemeyen ailelerin yükünün hafifletilmesi içinse tüm haciz işlemleri geçici olarak askıya alınmalı. Ayrıca ödeme yeteneğine sahip büyük finans kurumlarına acilen ve büyük miktarlarda likidite sağlanmalı. İş dünyasının sağlam kurumlarına kamu kredisi sağlanarak kısa vadede borç sorununun önüne geçilmeli. Küresel tüketiciyi yeniden tüketime teşvik etmek için 300 milyar dolarlık bir harcama paketi oluşturulmalı. Bu da işe yaramazsa Keynezyen tipi devlet harcamalarına geçilmeli. Bu çerçevede, hükümetler bayındırlık projeleri, altyapı harcamaları, işsizlik ödenekleri, düşük gelirli ailelere vergi iadesi ve kaynaksız kalmış kamu ve yerel yönetim kurumlarını kapsayacak büyük çaplı bir finansal canlandırma paketi oluşturulmak zorunda. Öte yandan bankacılık sektöründe yetersiz kaynakların önceliklerine göre dağıtımı yapılmalı.
Cari denge kurma fikri siyasi sorun yaratabilir
Roubini'nin en dikkat çekici önerisi ise Türkiye gibi yüksek cari açığı olan ekonomiler için. Cari fazlası olup borç veren konumunda bulunan ülkelerle cari açık veren borçlu ülkeler arasında açıkların düzenli olarak finanse edilmesini öneren Roubini, alacaklı ülkelerdeki cari fazlanın bu tür dengesizliklerden doğacak sorunları önleme amacıyla yeniden yönlendirilmesini kapsayan anlaşmalar yapılması gerektiğini savunuyor.
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Profesörü Burak Saltoğlu'na göre Roubini'nin cari açığı yüksek ülkeler ile düşük ülkeler arasında bir denge kurulmasına ilişkin önerisi tartışmaya açık. "Tüm borçluların yanı sıra borçlu ülkelerin de garanti edilmesini savunan bir düşünce ve bu fikir beraberinde birçok politik sorunları da getirebilir" diye konuşan Saltoğlu, Roubini'nin önerilerinin "oldukça radikal" olduğunu ve ülkeler arasında ciddi bir koordinasyon sorunu yaşanırken ortak hareket etmenin çok zor olduğunu belirtti.
Bu saatten sonra gelişen piyasalar da kurtulamaz
Bundan aylar önce "küresel mali sistemin sistematik çöküşüne giden 12 basamak" olduğunu iddia eden Roubini'nin öngörülerinin çoğu gerçekleşmişti. Şimdi o basamaklardan geriye elle tutulur bir tek türev piyasası kaldı. Büyüklüğü 2 trilyon doları bulan türev piyasaların en büyük bölümünü oluşturan mortgage piyasasına dayalı CDO tipi araçlar ise hedge fonlar gibi yatırımcılar tarafından hızla elden çıkarılıyor. Roubini, dün yayımlanan makalesinde de mali sisteminin sistematik bir erime sürecine girdiğini belirtti ve bundan aylar önce çürüyeceğini iddia ettiği "12 basamak"ın da çürüdüğünü duyurdu.
Roubini, ABD'nin şu ana kadar yaptığı en doğru hareketin geçen hafta içinde şirketlerin kısa vadeli borçlanmalarını sağlayan ticari tahvillerini satın alma yönünde aldığı karar oldu. "Zaten her gün kötüleşen bir küresel resesyonun içindeyiz" diyen Roubini'nin şu sözleri ise dikkat çekici; "Bu saatten sonra ne yaparsak yapalım ABD, gelişmiş ekonomiler hatta bazı gelişmekte olan piyasalar bile çok kötü bir resesyon ve bankacılık krizi ile karşı karşıya kalacak".
Roubini'nin 8 ilaçlık reçetesi
* Küresel merkez bankaları en az ortalama 150 baz puanlık yeni faiz indirimleri yapılmalı.
* Banka dışındaki küçük işletmelere de finansman sağlanmalı.
* Hem ABD hem Avrupa'da mevduatların tümüne geçici garanti verilmeli
* Hanelere getirilen tüm haciz işlemleri geçici olarak askıya alınmalı.
* Büyük finans kurumlarına büyük miktarlarda likidite sağlanmalı.
* Hükümetler 300 milyar dolarlık mali teşvikle tüketimi artırılmalı.
* Bankacılıkta yetersiz kaynakların önceliklerine göre dağıtılma tercihi yapılmalı.
* Cari fazlası olan ülkelerle cari açık veren ülkeler arasında anlaşmalar yapılması.
Roubini'nin 12 basamaklı kehaneti
1. Emlak fiyatları yüzde 30 düşer
2. Bankaların zararı 300 milyar doları bulur
3. Kriz tüketici kredilerine sıçrar
4.Sigorta şirketlerinin zararı katlanır
5. Ticari emlak sektöründe kriz endişesi
6. Büyük bankalar iflas eder
7. Bankaların verdikleri borçla satın alma kredilerinde batık artar
8. Şirketlerde iflas furyası yaşanabilir
9. Gölge bankacılık sistemi sıkışır
10. Piyasalar resesyonu fiyatlamaya başlar
11.Türev piyasalar likidite krizine sıkışır
12.Sermaye azaltımı ve yangın satışlar