Yaşam

‘Gelin krizi bir de öğretmene sorun’

Bugün öğretmenler günü. Öğretmenler umutsuz ve karamsar. 30 yıllık Türkçe öğretmeni Rıza Zeyrek, ekonomik sıkıntılardan dert yanıyor.

24 Kasım 2008 02:00

Geleceğin mimarı olacak çocukları yetiştiren öğretmenler parasızlıktan bunalıyor. 30 yıllık bir öğretmen Zeyrek, ek ders ücretleriyle birlikte 1600 YTL maaş alıyor, çocuklarının eğitiminde zorlanıyor.

Rıza Zeyrek 30 yıllık Türkçe öğretmeni. Öğretmenlik hayatında neredeyse gitmediği yer kalmamış. Kars’ın Doyumlu köyünde vekil öğretmen olarak başlayan meslek hayatı Düzce’nin Çakıribrahim köyüne, Siirt’in Baykan ilçesi Atabağı köyüne sonra da Batman’a kadar uzamış. Zeyrek mesleğinin son yıllarındra İstanbul’a gelebilmiş. Şimdi Koşuyolu Cenap Şahabettin İlköğretim Okulu’nda sınıf öğretmenliği yapıyor. Rıza Zeyrek, Türkiye’de öğretmen olmayı anlattı:

Kira borcum 600, maaşım kadar: 16 yaşında Mertcan ve 14 yaşında Ezgi isminde iki çocuğum var. Eşim Songül ev hanımı. Oturduğum ev kira. Ek ders ücretleriyle birlikte 1600 YTL maaşım var. Bu paranın 600 YTL’si kiraya gidiyor. Geriye kalan bin lirayla mutfak, eğitim, elektrik, su, ısınma aklınıza gelen her türlü temel ihtiyacı gidermeye çalışıyoruz. Ancak tahmin edeceğiniz gibi yetmiyor. Şöyle anlatayım: Elektrik 40 YTL, su 70 YTL, telefon 30 YTL, ısınma geçen yılki tutar 200 YTL, çocukların servis parası 270 YTL ve okul harçlıkları 120 YTL. Mutfak masraflarımızı kredi kartıyla gideriyoruz, maaşım kadar kredi kartı borcum var.

Hâlâ dogalgaz yakamadık: Havalar soğudu ama hâlâ doğalgaz yakmadık. Siz geliyorsunuz diye bugün ilk kez yaktık. Kışın da bizim evde 24 saat doğalgaz yanmaz. Çocukların okuldan dönüş saatinde doğalgaz yakılır. Akşam 24.00’de yatarkan kapatılır. 3 yıldır giyime para vermiyorum. Bir takım elbise 280 YTL. Şunu bilin ki öğretmenlerin yüzde 80’i tüketici kredisiyle geçiniyor.

İkinci iş arıyorum: 24 Kasım 1928 Atatürk’ün öğretmenlere aydınlanma sürecinin başlangıcı olarak bıraktığı bir tarihtir. Ancak 12 Eylül’de yüz bini aşkın öğretmenin sorgudan geçirildiğini unutmamak gerekir. Almanya’da bir öğretmen Türkiye’deki bir öğretmenin 4 katını, Yunanistan’da 3.5 katını alıyor. İki senedir cumartesi ve pazar günleri bir açıköğretim dershanesinde öğretmenlik yapıyorum. Bu sene henüz öğrenci olmadığı için çağırılmadım. Evin ihtiyaçlarını karşılamak için ikinci bir iş olacak mı kaygısını taşıyorum. Ekonomik kriz yok diyorlar. Ülkeyi yönetenler ekonomik krizi bir de öğretmenlere sorsunlar.

Çocuklarım sıkıntı çekiyor

“Hükümet bize 2009’un ilk 6 ayında yüzde 4 zammı reva görüyor. Şu gördüğünüz laptop okulun bilgisayarı. Akşamları çocuklara ödevleri için kaynak bulmak için eve getiriyorum. Sinemaya, tiyatroya gitmek bu toplumda en çok öğretmenin hakkı. Bilgi ve kültürü eğer biz vermezsek bu çocuklar kimden alır. Ama öğretmenler ne sinemaya ne tiyatroya gidiyor. Açıkçası ben oğluma istediği spor ayakkabıyı alamamanın sıkıntısını yaşıyorum. Kızım lise 1’e oğlum lise 3’e gidiyor. Gelecek yıl Mertcan ÖSS’ye gireceği için onu dershaneye gönderdim. Ama Ezgi’yi maalesef gönderemedim.