Politika

Gelecek Partisi'nden iktidara Doğu Türkistan tepkisi: Bu nasıl onursuzluktur?

Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu

30 Aralık 2020 18:28

Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan, "Doğu Türkistan zulmü karşısında Çin’e bir tek cümle kuramayanlar, gidip Çin’le mazlum Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin birer terörist olarak Çin’e iade edilmesi için anlaşma imzalamışlar. Bu nasıl bir onursuzluktur? Gerçekten tarihe geçtiniz!" dedi.

Özcan asgari ücretin 2.825 lira 90 kuruş olarak belirlenmesine tepki gösteren Özcan, "Avrupa’da Arnavutluk’tan sonra en düşük asgari ücret düzeyine düşürdünüz ülkeyi. Artık eserinizle gurur duyabilirsiniz, övünebilirsiniz. Ülkeyi ucuz işçi cenneti yaptınız!" ifadelerini kullandı. 

Serkan Özcan haftalık basın toplantısında partisinin gündeme dair görüş ve önerilerini kamuoyuyla paylaştı. Gündemdeki asgari ücret, aşı tedariki ve uzaktan eğitimde yaşanan aksaklıklar hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunan Özcan, Doğu Türkistan konusunda da hükümete eleştiriler yöneltti.

Özcan’ın açıklamalarından bazı satır başları şu şekilde:

Doğu Türkistan tepkisi: "Gerçekten tarihe geçtiniz!"

Meclis komisyonundaki anlaşmaya Gelecek Partisi’nden sert tepki geldi. Parti Sözcüsü Özcan şu açıklamaları yaptı: 

"Artık bir soykırıma doğru giden Doğu Türkistan zulmü karşısında Çin’e bir tek cümle kuramayanlar, gidip Çin’le mazlum Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin birer terörist olarak Çin’e iade edilmesi için anlaşma imzalamışlar. Bu nasıl bir onursuzluktur? Gerçekten tarihe geçtiniz!

Ancak sizin gibi sözüm ona “yerli ve milli bir iktidar” Doğu Türkistan’ı unutup Çin’in soykırımlarına çanak tutabilirdi,. Bakınız Meclis’te komisyonda olan anlaşma Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından Çin’le imzalanmıştır. Kimse kimseyi kandırmasın, Meclis sadece imzalanan bu anlaşmayı onaylayacaktır.

Asıl onursuzluk, asıl vicdansızlık bu anlaşmayı imzalayıp ardından da TBMM’ye göndermektir. Bu açık bir şekilde milletin iradesine, vicdanına, ahlakına ve inancına hakarettir. Bu sözde yerli ve milli iktidar açık bir şekilde bu onur kıran anlaşmadan çekildiğini ilan etmediği sürece Doğu Türkistanlı kardeşlerimize yapılan zulme ortak demektir. Zaten biliyorsunuz, birçok ülkenin Çin’i kınayan mektubuna bile imza atacak cesaret ve vicdanı ortaya koyamamışlardı.

Çin’le kurdukları “zillet ittifakı” yeterince milletin onurunu kırmamış gibi, bir de gidip Çin’le aşı anlaşması imzaladılar, dünyanın bütün ülkeleri aşı meselesini milli güvenlik sorunu olarak ele alırken, bunlar açıklayamadıkları bir ahbap-çavuş meselesi olarak ele aldılar, hala niçin Çin aşısına bu denli müptela olduklarını açıklayamıyorlar, niçin aynı anda beş altı aşıya da müşteri olup millete sunmadıklarını izah edemiyorlar."

"Malezya'nın Mısır'ın yapmayı başardığı aşı anlaşmasını siz niye yapamadınız?"

Koronavirüs aşılarıyla ilgili anlaşmayı eleştiren Özcan, şöyle konuştu: 

"Geçtiğimiz aylarda ve günlerde defalarca uyarmıştık, bir an evvel nüfusumuzun tamamına yetecek miktarda, arz güvenliğini temin edecek şekilde Korona aşıları için gerekli anlaşmaları yapın dedik.

Sonuç ortada Korona aşıları yok, sadece bir Korona aşısı var, o da Çin aşısı. Daha kötüsü bu aşıdan da en fazla nüfusumuzun dörtte birine yetecek kadar aşı anlaşması yapılmış.

Polonya’dan Mısır’a birçok ülkenin arz çeşitliliği ile birlikte yapmayı başardığı aşı anlaşmasını siz niye yapamadınız? Size sorduğumuz basit soru bu. Cevap vermenizi beklemek nafile. Zaten müthiş aşı stratejinizi de açıkladınız. Ancak 12 milyon vatandaşa yetecek kadar sipariş ettiğiniz aşıları vatandaşa uygulayacakmışsınız. Beğenmezseniz de iade edecekmişsiniz. Gerçekten tebrik ediyoruz.

Milletimizin sağlığı, ekonomimizin geleceği büyük ölçüde yaygın aşılamaya bağlıdır. İktidar bütün görüşmeleri ve başvuruları tekrarlayarak yeni bir aşı seferberliği yapmalıdır. Kendisine yakışmayan, içi boş, milletin de kendisinin de inanmadığı, ortağının ise baltalamak için elinden geleni yaptığı sanal reform seferberliği yerine aşı seferberliğine odaklanmalıdır. Milletimizin iktidardan beklediği şey ne yapıp edip ülkemize, “en az nüfusumuz kadar” aşıyı ve aşıları temin etmesidir."

"6 milyon öğrenci EBA sistemine ulaşamıyor"

Özcan, "Bu hükümet eğitimde sınıfta kalmıştır" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre halen 12 milyon öğrenci EBA’ya erişebilmekte. Erişenlerin çoğu da cep telefonuyla sisteme girebilmektedir. 18 milyon öğrenci üzerinden hesap yaparsak 6 milyon öğrencinin sisteme hiç giremediği anlaşılmaktadır. Neredeyse pandeminin başından itibaren bir yıl geçmiş olacaktır ve hâlâ 6 milyon çocuğumuz erişim sorunu yaşamaktadır. Milyonlarca çocuk ise cep telefonuyla eğitime tutunmaya çalışmaktadır. Şu tabloya bakar mısınız? Bu hükümet, eğitimde tamamen sınıfta kalmıştır. Ne ihtiyaç sahiplerine tablet bilgisayar verebiliyorsunuz ne de internet fiyatlarını daha makul hatta öğrenciler için ücretsiz hale getirebiliyorsunuz. Ama lafa gelince sosyal devlet, lafa gelince refah devleti".

Asgari ücret tepkisi: "Çalışanları yine açlık sınırına mahkum ettiniz!"

Özcan son olarak asgari ücrete değinerek, iktidara tepki gösterdi.

Özcan, "Sizin sosyal devletiniz olsa olsa; hiç haya etmeden açıkladığınız, bu aziz millete reva gördüğünüz asgari ücret kadar maalesef. İlan ettiğiniz 2825 Lira 90 Kuruş ile kendinize yakışanı yaparak bu ülkenin çalışanlarını yine açlık sınırına mahkûm ettiniz" dedi. 

"Yandaş müteahhite 2021 bütçesinden 30 milyar TL, asgari ücretliye 500 TL. Faiz ödemelerine 180 milyar TL, ülkenin tüm çiftçilerine toplam 22 milyar TL. Siz ilan ettiğiniz rakamla tercihinizi kimden yana kullandığınızı gösterdiniz aslında! Siz de gayet iyi biliyorsunuz ki; Asgari ücret bir bütçe meselesi değil bir tercih meselesidir. Kendi patronlarınıza vergi muafiyetleri ve istisnaları, şu ağır salgın döneminde asgari ücretliye ve esnafa vergi!

Bu artışla aylık asgari ücret sadece 300 euro!! oldu. Avrupa’da Arnavutluk’tan sonra en düşük asgari ücret düzeyine düşürdünüz ülkeyi. Artık eserinizle gurur duyabilirsiniz, övünebilirsiniz. Ülkeyi ucuz işçi cenneti yaptınız!"