Geleceği gören televizyon dizileri

Peru'da bir tutuklu, uyuşturucu verdiği ikizini kendi yerine bırakarak hapishaneden kaçtı. Firari Alexander Delgado, 13 ayın ardından geçen Pazartesi yakalandı.

Bu durumun aynısı yıllar önce, dönemin ünlü Amerikan televizyon dizisi Arrasted Development'ta yaşanmıştı.

Jeffrey Tambor'ın canlandırdığı George Bluth karakteri, 2005 yılında yayınlanan bölümde, ikizine uyuşturucu vermiş ve yerine onu bırakarak cezaevinden kaçmıştı.

Peru'daki son olay, dizide işlenen ve gerçek hayatta da yaşanan ilk olay değil.

Ve sadece Arrested Development da değil. Daha birçok dizinin, "geleceği gördüğü" onlarca örnek var.

Arrested Development dizisi 7 yıl aradan sonra 2013'te yeniden yayınlanmaya başladığında, dizideki narsist emlak zengini George karakteri hapishaneden çıkmış ve ABD-Meksika sınırına duvar örmeye karar vermişti.

Bu kulağa tanıdık geliyor değil mi?

Donald Trump henüz o zaman ABD başkanlığı yarışına bile girmemişti ve ABD-Meksika sınırına duvar ördürme planlarını açıklamasına da daha 2 yıl vardı.

Yani Arrested Development'ın senaristleri, gelecekte yaşanabilecek olanlara dair isabetli bir tahmin daha yapmıştı.

İngiliz Charlie Brooker'ın yaratıcısı olduğu Black Mirror dizisi de, ilk bölümünden itibaren gerçek hayatta olabileceklere dair birçok isabetli öngörüde bulundu.

The National Anthem (Ulusal Marş) adlı ilk bölümde, İngiltere Başbakanı, kaçırılan prensesin serbest bırakılabilmesi için kameraların önünde canlı yayında bir domuz ile seks yapmaya zorlanmıştı.

Bölüm yayınlandıktan dört yıl sonra, dönemin İngiltere Başbakanı David Cameron ile ilgili çıkan bir kitapta, Cameron'ın üniversitedeyken bir kulübe kabul edilebilmek için ölü bir domuzun da dahil olduğu bir seremoniye katıldığı iddia edildi.

İddia Cameron'a yakın kaynaklarca yalanlandı ve kitabın yardımcı yazarı Lord Ashcroft eski başbakanla kişisel bir husumeti olduğunu itiraf etti.

3. sezondaki Nosedive (Pike) bölümünde işlenen konunun ise Çin'de gerçeğe dönüşmekte olduğunu görüyoruz.

Dizinin bu bölümünde insanlar, sosyal medyada birbirine puan veriyor ve Bryce Dallas Howard'ın canlandırdığı karakter, beğeni alabilmek için akıl sağlığını kaybediyordu.

Sistemle kişilerin tüm online hareketleri, ödeme bilgileri ve sosyal medya ilişkileri takip edilerek, resmi işlemlerde referans olarak kullanılması planlanıyor.

Habere göre "Amaç insanları enerji tasarrufu yapmaktan, hükümete itaat etmelerine kadar bir dizi davranışa teşvik etmek".

Şu ana kadar 629 bölüm yayınlandığı düşünülürse, Simpsonlar çizgifilmindeki bazı durumların gerçeğe dönüşmüş olması kulağa çok da garip gelmiyor.

Ancak bu yine de bazı "kehanetlerin" ürkütücülüğünü ortadan kaldırmıyor.

2000 yılında yayımlanan bir bölümünde, Lisa Simpson ABD Başkanlığını Donald Trump'tan devralıyordu.

Trump o zamanlar medyada çok yer verilen ve tanınan bir emlak patronuydu ancak siyasetle bir ilişkisi bulunmuyordu.

Simpsonların öngörüleri bununla sınırlı değil.

Dizinin hayranları son olarak dizinin 19 yıl önce yayınlanan bölümünde, Disney'in 21st Century Fox şirketini satın aldığını fark etti.

Walt Disney geçen yılın sonunda 21st Century Fox'u 52.4 milyar dolara satın aldı.

Bir bölümde ise çizgifilmin geçtiği yer olan Springfield kasabasının ilkokulunda, kantinde çocuklara at eti yedirildiği görülüyor.

2013'te İngiltere'de bazı hazır yemekler ve hamburger köftelerinin içinde at eti bulundu.

Türkiye'de de büyük ilgi çeken 24 dizisinin 2001'de yayınlanan bölümünde ise ana karakter Jack Bauer, siyah ABD başkan adayı David Palmer'ın hayatını kurtarıyordu.

Gelecek sezonda Palmer seçimleri kazanarak ABD Başkanı oldu.

Barack Obama ise 2008'de ABD Başkanı seçildi.