Almanya'da federal hükümet, artan yeni vaka sayılarına rağmen eyaletlerin, merkezi hükümet ile alınan ortak kararları uygulamaya başlamaması üzerine ipleri eline almaya karar verdi. Bu amaçla hazırlanan ve cuma günü Federal Meclis'e gelen Salgınla Mücadele Yasası'nda değişiklik, Merkel hükümetine pandemiyle mücadelede daha fazla yetki kullanma hakkı tanıyor. Bunlar arasında geceleri sokağa çıkma kısıtlaması getirme yetkisi de var. Almanya'da sokağa çıkma kısıtlaması hukuki düzenlemeler ve mahkemelerden dönmesi endişesiyle şimdiye kadar seyrek ve noktasal uygulandıysa da Fransa, Hollanda, Türkiye, Fas, Tunus ve Arjantin gibi ülkelerde daha kapsamlı şekilde denendi veya deneniyor.
Gece sokağa çıkma kısıtlamasını savunanların sunduğu gerekçe, virüsün öncelikle özel alanda insandan insana taşınıyor olması. Bu teoriye dayanarak da insanların özel alanlarda bir araya gelmesinin sokağa çıkma yasaklarıyla engellenmesi hedefleniyor.
Yapılan bir kamuoyu araştırmasına göre, Almanların büyük bir kısmı pandemiyle mücadele kapsamında geçici bir süre için geceleri evden çıkmama uygulamasını destekliyor. Bu ay başında YouGov adlı kamuoyu araştırma kuruluşunun yaptığı bir ankete göre, Almanların yüzde 56'sı kısıtlamadan yana, yüzde 37'si ise karşı olduğunu beyan ediyor.
Peki geceleri sokağa çıkma kısıtlamaları gerçekten de etkili mi?
Çoğu İngiltere'deki üniversitelerde görevli uluslararası uzmanların yürüttüğü araştırmalar, geceleri uygulanan sokağa çıkma kısıtlamalarının, bir kişinin virüsü başkalarına bulaştırma katsayısını düşürebileceği sonucunu ortaya koyuyor. Geceleri sokağa çıkmanın kısıtlanmasının, bu bulaşma katsayısını yüzde 13 azaltabileceği bildiriliyor. Ancak araştırmacılar, bunun lokantaların kapatılması ve özel buluşmaların kısıtlanması gibi ek tedbirlerle birlikte etkili olabileceği görüşünde. Söz konusu araştırmanın sonuçları kamuoyuyla paylaşılmış olsa da henüz aynı alanda uzman diğer araştırmacılar tarafından değerlendirilmedi.
Kanada örneği var
Pandemiyle mücadelede uygulanan sokağa çıkma kısıtlamaları konusunda en fazla tecrübeye sahip ülkelerden biri Kanada. Ocak ayı başından bu yana pandeminin son derece olumsuz etkilediği bölgelerden Québec'te geceleri sokağa çıkma kısıtlaması uygulanıyor. Mart ayı sonunda, DW olarak bölgeden sorumlu sağlık bakanlığına bu kararı hangi bilimsel temele dayandırarak aldıkları sorusunu yöneltmiş, ancak cevap alamamıştık. Sadece, "Gelişmeleri izleme temelli araştırmalar bu uygulamanın insan buluşmalarını engellediğini gösteriyor" cevabını vermişlerdi.
Bu tespitin, sonuçları daha sonra açıklanan ancak yine uluslararası uzmanların henüz değerlendirmediği bir incelemeye dayanıyor. O da Québec'te geceleri uygulanan sokağa çıkma kısıtlamaları sayesinde komşu bölge Ontario'ya oranla insan hareketliliğinin yüzde 31 düştüğünü gösteriyor.
Québec bölgesindeki en büyük kentlerden olan Montreal'de bulunan McGill Üniversitesi'nde görevli salgın hastalıklar uzmanı Jay Kaufman, DW'ye verdiği demeçte, son aylarda bütün Québec'te istikrarlı ve azalan yeni vaka sayıları olduğunu bildiriyor. Üstelik diğer bölgelerde bu rakamlar artarken. Buna rağmen, uzman Kaufman, yeni vaka sayılarında bölgelerinde kaydettikleri bu azalmanın sadece sokağa çıkma kısıtlamaları sayesinde başarıldığını söylemenin zor olduğunu belirtiyor. Uzman Jay Kaufman, aşılama oranındaki artış, günlük test rakamlarındaki yükseliş, yüzyüze veya uzaktan eğitim yapılması gibi faktörlerin de aralarında bulunduğu başka pek çok şartın bölgelerindeki gelişmede etkili olduğunu belirtiyor.
Kaufman, örneğin yaz saati uygulamasına geçilmesi sebebiyle sokağa çıkma kısıtlamasının saat 20.00'de değil de 21.30'da başlaması ile yeni vaka sayılarında yeniden artış görüldüğünü de haber veriyor. Uzman Kaufman, her uygulamanın, diğer başka tedbirlerle birlikte hayata geçirildiğinde oluşturduğu sonucun veya her birinin ayrı ayrı virüsün yayılmasında oynadığı rolün başka araştırmalarda detaylıca büyüteç altına alınması gerektiğini söylüyor ve "Sadece izlenim üzerinden karar vermemeli" diye tekrarlıyor.
Kanada'da uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasında, zorunlu bir işi olmadan dışarı çıkan vatandaşlara kesilen ceza bin ila 6 bin Kanada Doları yani 670 ile 4 bin 400 euro arasında değişiyor. Gençler içinse bu miktar 500 Kanada Doları, o da 335 euroya tekabül ediyor.
Politikacıların kararları anlaşılabilir olmalı
Şimdiye kadar Almanya'da alınan kararlar da yoğun biçimde tartışıldı. Merkezi Berlin'de bulunan Zuse Enstitüsü Başkanı Prof. Christof Schütte'ye göre, Almanya'da sokağa çıkma kısıtlamalarının faydalı olduğuna işaret edecek yeterlikte bilimsel veri yok. Schütte, sokağa çıkma kısıtlamaları diğer tedbirler de gözetilir yani hep birlikte uygulanırsa etkili olabileceği görüşünü savunuyor. Ona göre, politikacıların görevi de özgürlükleri kısıtlayan bu tedbirleri vatandaşa açık, net ve anlaşılır şekilde anlatmak. Öte yandan Prof. Schütte'ye göre, sokağa çıkma kısıtlamalarının olumsuz bir etkisi olması da mümkün, örneğin insanlar geceleri uygulanan kısıtlamalar nedeniyle günün başka saatlerinde biraraya gelmeye yeltenebilir.
Simülasyon bilgisayar oyunu gibi
Amineh Ghorbani'ye göre de geceleri sokağa çıkma kısıtlamaları insanların gündüz başka saatlerde buluşması gibi bir sonuca yol açabilir. Hollanda'da Delft Teknik Üniversitesi'nde görevli olan Ghorbani, bilgisayar destekli sosyal bilimler ile mühendisliğin kesiştiği bir alanda çalışıyor ve simülasyonlar ile insan davranışlarını inceliyor.
Ghorbani, Fransa, Hollanda ve İsveç'ten araştırmacılarla birlikte bir yıldır ASSOCC adlı proje üzerinde çalışıyor. Proje kapsamında korona pandemisi ile yapay biçimde karşı karşıya bırakılan bir toplumun davranışını incelemeye yönelik simülasyonlar yapıyorlar. Bu şekilde, farklı korona tedbirlerinin etkisini araştırıyorlar. Halihazırda İsveç ve İtalyan hükümetlerine danışmanlık hizmeti de veriyorlar.
"Yaptığımız bilgisayar oyunu biçimindeki çalışmayı anlamak için gözünüzde Sims oyununu canlandırın" diye anlatmaya başlıyor Ghorbani. Simülasyonda da insanların açlık hissetmesi veya arkadaşlarını görmek istemesi gibi ihtiyaçları olduğunu, bunu hissettiklerinde ve bu istek çok güçlü olduğunda da kuralları delme ihtimali bulunduğunu aktarıyor.
Ghorbani'nin de içinde bulunduğu ekibin yürüttüğü simülasyon çalışmasının sonuçlarına göre, geceleri uygulanan sokağa çıkma kısıtlamaları enfeksiyon rakamlarının hızlıca tırmanmasını engelleyerek sağlık sistemini rahatlatabilir. Diğer taraftan Ghorbani'ye göre iki haftalık bir kapanmanın etkisiyle karşılaştırıldığında geceleri sokağa çıkma kısıtlamasının etkili olabilmesi için çok daha uzun süre uygulamada kalması gerekiyor.
Diğer tedbirlerle karşılaştırıldığında geceleri sokağa çıkma kısıtlamasının ne kadar etkili olduğu ise pandeminin hangi aşamasında uygulandığı ile alakalı. Almanya ve Hollanda'da rakamlar yeni bir dalga olduğunu ortaya koyuyor. Ghorbani, simülasyon çalışmalarından sağladıkları tecrübeye dayanarak "Eğer bu ülkeler sıkı bir kapanma kararı alırsa, bunu geceleri sokağa çıkma kısıtlamasıyla uygulamaları iyi olur" diye konuşuyor. Ghorbani, "Örneğin sıkı bir üç haftalık kapanmadan sonra gevşemeye gidilebilir, ancak bu durumda da geceleri sokağa çıkma kısıtlamasının yürürlükte kalmasında fayda var, eğer kapanmayla sağlanan olumlu sonuçların uzun süre kalıcı olması isteniyorsa" diye de ekliyor.
Fransa'da edinilen tecrübe net cevaplar vermiyor
Fransa'nın büyük kesiminde de insanlar aylardır zaruri bir işi olmadığı sürece akşamları dışarı çıkamıyor. Sokağa çıkma kısıtlamaları bazen saat 20.00 bazen 19.00, bazen de saat 18.00'den itibaren geçerli oldu.
Fransa da bilim insanları bu kısıtlamaların ne tür etkisi olduğu konusunda aynı fikirde değil. Toulouse'tan bir grup araştırmacı, saat 20.00'den itibaren geçerli olan sokağa çıkma kısıtlamasının virüsün yayılmasını azalttığını, iki saat erken başlayan, saat 18.00'den itibaren geçerli olanında ise durumu kötüleştirdiğini bildiriyorlar. Bundaki sebebin ise daha çok insanın erkene çekilen kapanma nedeniyle süpermarketlerde birikmesi olabileceğini söylüyorlar.
Fransa Sağlık ve Tıbbi Araştırma Enstitüsü'nün uzmanlarının yaptığı ve henüz akran değerlendirmesi yapılmamış bir başka araştırmanın sonuçları da geceleri sokağa çıkma kısıtlamalarını önerir nitelikte. Söz konusu araştırma ocak ayında Sars-Cov-2 virüsünün yayılmasını frenlemede olumlu rol oynadı. Öte yandan daha tehlikeli olan İngiliz varyantı B.1.1.7'nin yayılmasını yavaşlatmada gece sokağa çıkma kısıtlamaları sosyal mesafe tedbirleri ile birlikte bile yeterli gelmedi.
Özetle koronavirüs pandemisiyle mücadelede sokağa çıkma kısıtlamalarını uygulayan veya savunanlar, uygulamanın başka ülkelerdeki etkisine işaret ediyorlar. Ancak veriler açısından bakıldığından eldeki bilgiler zayıf. Araştırmalar ve simülasyonlar sokağa çıkma kısıtlamasının belli şartlar altında, mesela sıkı kapanma veya özel görüşmelerin eşlik ettiği tedbirlerle beraber etkili olabileceğine işaret ediyor.
Catherine Lankes, Uta Steinwehr
Rob Mudge'nin katkılarıyla
© Deutsche Welle Türkçe