Rakı şarap viski içen, birkaç saat sarhoş olur, sonra ayılır... Esrar, eroin, kokain kullanan kendinden geçer, bir hoş olur, sersemler, birkaç saat sonra o da ayılır...Şehveti azan kimse kendini kaybeder, şehvetini tatmin ettikten sonra ayılır...
Bir sarhoşluk vardır ki, ona mübtelâ olanlar asla ayılmazlar, asla kendilerine gelmezler. Sarhoşlukları, sersemlikleri, şehvet ve ihtirasları GEBERİNCEYE kadar devam eder.
Şu soygunculara ve büyük hırsızlara bakınız...
Şu devlet bütçesini ve belediye bütçelerini hortumlayanlara bakınız...
Şu saçı bitmedik yetimlerin, fakir halkın beytülmalini zimmetlerine geçirenlere bakınız...
Şu haram para ve servet yığanlara bakınız...
Servetleri 1 milyon dolar olur, yeter demezler...
10 milyon dolar olur, yeter demezler...
100 milyon dolar olur, artık yeter demezler...
1 milyar dolar olur. Bu sefer büsbütün kudururlar. Filan ülkenin kralının 32 milyar doları varmış, 1 milyar dolar ne ki... Daha azgınca daha kuduz şekilde, daha gözü dönmüşçesine çalmaya, çırpmaya, soymaya, apartmaya, şişmeye devam ederler.Gözlerini ateş bürümüştür. Para para, mal mal, servet servet...
Ne zamana kadar? Geberinceye kadar.
Dünya sarhoşluğundan ayılmak yoktur.
Geberdiklerinde ayılırlar, uyanırlar. Artık iş işten geçmiştir.
Riyaset hırsı da böyledir. Hele insan bir kere bu başkanlık hırsına ve şehvetine kapılmayagörsün, kendini kurtaramaz. Geberinceye kadar başkanlık ihtirasıyla yanar tutuşur.
Dünya, para, riyaset sarhoşları kendilerini yakmakla kalmazlar, ülkelerini, halklarını, devletlerini de yakarlar.
İslâm dini, insanları dünya, para, mal, zenginlik, riyaset, benlik şehvetlerine, hırslarına, azgınlıklarına karşı çok ciddî şekilde uyarmaktadır.
Kur’ân uyarıyor...Sünnet uyarıyor... Şeriat uyarıyor...İslâm ahlâkı uyarıyor...Tasavvuf uyarıyor...Hikmet-i islâmiye uyarıyor...
Bütün bu uyarıları duymayanlar, dinlemeyenler Müslüman mıdır?.. Onlar azılı münafıklardır.
Onlar rüşvet alırlar.
Onlar “işlerden” komisyon ve pay alırlar.
Onlar faiz yerler, riba muamelelerine bulaşırlar.
Onlar ihalelere fesat karıştırırlar.
Onlar 1’e yapılacak devlet ve belediye işini 10’a yaptırırlar.
Onlar haram yerler.
Onlar zekât vermezler.
Onlardan bazıları, diğer Müslümanların zekatlarını bin türlü hile ile Kitabullaha, Sünnet-i Resulullah’a, şeriata, fıkha, icma-i ümmete aykırı olarak toplarlar.
Onlar Altın Buzağı putuna taparlar.
Onların dini imanı altın gümüş, dolar eurodur.
Bu cehennemî toplama, biriktirme, zenginleşme, hırsızlık, irtikâb, irtişa, suiistimal sarhoşluğu sürer gider.
Sonra takdir edilmiş olan zaman gelir ve geberirler.
Servetleri, terekeleri pek kabarıktır. Açık hesaplar yüzde bir, gizli hesaplar muazzam...
Azap kabirde başlar. Bu adamlar ve karılar, Hesap Günü’nde Ulu Mahkemede ne yapacaklar? İşleri zor.
Bu adamlarla bu devletin, bu ülkenin, bu halkın da işi çok zor.
İşimiz çok zor...