Sağlık

Gebelikte diyet mümkün

Hamilelikte yaşanan bazı sorunlar ve fazla kilo almama isteği, anne adaylarının diyet yapmasını gerektirebilir.

02 Eylül 2008 03:00

İleri yaş, gebelik öncesi belirlenmiş fazla kilo, şeker hastalığı, kalp ve dolaşım bozuklukları, yüksek tansiyon, guatr, romatizma, kistli yumurtalıklar, gebe kalmakta yaşanan güçlükler, tekrarlayan düşükler ve tüp bebek uygulamasındaki başarısızlıklar anne adaylarının diyet yapmasını gerektirebilir.

Bebek sahibi olmak pek çok evli çiftin hayali. Özellikle anne adaylarının bunun için kat be kat çaba harcıyor. Kilo almamaya dikkat ederek bebeklerinin sağlıklı beslenmesine, gebelik süresince yapılabilecek tüm sporları yapmaya ve dokuz ay boyunca tüm gebelik testlerini eksiksiz yaptırmaya özen gösteriyorlar. Diyet dergisinin bu ayki sayısında Bahçeci Kliniği Aile Hekimi ve Beslenme Danışmanı Dr. Murat Berksoy, anne adaylarının beslenme sorunlarıyla ilgili soruları yanıtladı.

■ Anne adaylarına sağlıklı bir gebelik için ne çeşit bir beslenme önerirsiniz?

Anne adayları beslenme biçimlerini, vücut analizleri, tansiyon, şeker ve diğer gerekli testleri, mevcut hastalıkları, ailesinde bulunan kalıtsal sorunları değerlendirilerek, ‘kendilerine özgü, yarar elde edecekleri’ şekilde tecrübeli bir uzmanla beraber oluşturmalı. Bu yüzden anne adayını görmeden, testlerini yapıp analiz etmeden sağlıklı bir yaşam ve hamilelik için bir beslenme yöntemi öneremiyoruz.

■ Peki, gebelikte diyet mümkün mü?

Gebelikte doğru yaşam biçimini benimsemek çok önemli. Bu yaşam biçimi için de doğru beslenme, hareketlilik ve stres kontrolü anne olacak kişiye uygun olmalı. Kontrollü diyet yapılacaksa gebelikte de bu mümkün olabilir.

■ Anne adaylarının diyet yapması gerektiren nedenler neler?

İleri yaş, gebelik öncesi belirlenmiş fazla kilo, şeker hastalığı, kalp ve dolaşım bozuklukları, yüksek tansiyon, guatr, romatizma, polikistik over (kistli yumurtalıklar), endometriozis (çikolata kisti), gebe kalmakta güçlük olması, tekrarlayan düşük ve tekrarlayan tüp bebek tedavi başarısızlıkları gibi birçok durum anne adaylarının diyet yapmasını gerektirebilir.

■ Sağlıklı diyet için nasıl bir yöntem uygulanmalı?

Anne adayının sağlıklı diyet yapabilmesi için, öncelikle diyeti gerektiren problem ya da hastalık, tecrübeli bir uzman tarafından tespit edilmeli ve takip edilmelidir. Gebelik öncesi ve gebelikte beslenme konusunda uzman kişi, diyet yaparken kişinin yarar görme ihtimalini artırır. Bilgi ve tecrübe eksikliği, diyet yaparken kas ve su kaybetmeye, saç, cilt ve tırnak bozukluklarından dolaşım bozukluklarına kadar pek çok soruna neden olabilir.

■ Anne adaylarının bebeklerinin sağlığı için alacağı değerli besin maddeleri, diyet yapmalarını engeller mi?

Diyet yapılırken vücut analizi, kan idrar testleri ve görüntüleme yöntemleri kullanılarak anne adaylarının, omega 3, folik asit, antioksidan gibi destekler, yürüme, yüzme gibi hareketlilik
ve yoga, nefes egzersizleri gibi stres kontrolünü kolaylaştıran yöntemleri uyguluyor olmaları önemli. Kendilerine özgü yeterli, dengeli beslenme ve medikal desteklerden faydalanmaları zaten doktorları tarafından takip ediliyorsa, bebekleri de kendi genleriyle yakından ilgili olarak sağlıklı ve zeki olacaktır.

■ Folik asit hamilelik döneminde niçin önemli?

Gebeliğin ilk üç ayındaki folik asit desteği çok çok önemli. Folik asit yeterli alındığında, bebekte en çok rastlanan sipina bifida (omurganın açık kalması), ensefalosel (beynin kafatası kemiğinin dışına çıkması) ve anansefali (beynin gelişmemesi) gibi hastalıkların görülme ihtimalini yüzde 70 azaltır. Folik asit düzeyi yeterli değilse, sinir borusu boyunca doku kaynaşması tam gerçekleşmeyebilir, bu da omuriliğin açıkta kalmasına ve 'açık omurga' diye bilinen durumun ortaya çıkmasına neden olur. Ayrıca folik asit düzeyi yetersizliği, merkezi sinir sistemi hastalıklarına, bu da bebeklerin doğumdan sonra gelişmeden yaşamlarını yitirmesine neden olabilir.

■ Hangi besinlerde folik asit bulunur?

Semizotu, brokoli gibi yeşil sebzeler, ıspanak, şalgam, turunçgiller, mercimek, nohut ve bezelye gibi taneli besinler ile yer fıstığı, karaciğer ve böbrekte folik asit bulunur.
Ayrıca tahıllar, meyveler, kuru fasulye, nohut gibi baklagiller, buğday özü, mayalı gıdalar ve yumurta sarısı folik asit içerir. Folik asit içeren sebzeler yenirken, buharda hafifçe pişirilmeli ya da çiğ yenmelidirler.

Ekmek, pirinç, makarna ve kahvaltılık tahıllar da folik asit yönünden zengin ürünler arasındadır. Ancak dışarıdan alınan folik asit miktarına doktor karar vermelidir. Kişi daha önceki gebeliklerinde sorunlu bebek dünyaya getirmişse ya da şeker hastalığı mevcutsa bu gibi özel durumlarda yüksek doz folik asit verildiği için mutlaka doktora danışılmalı.

■ Annenin yapacağı diyet bebeğin folik asit alımına engel olur mu?

Folik asit içeren tabletler diyetle beraber verilebilir. Kanda folik asit düzeyine bakılarak
gebelik takip edilebilir. Bu yüzden uygulanan diyet folik asit alımını engellemez.

■ Hamilelik sürecinde anne adayları ne tür egzersizler yapmalı?

Biz anne adaylarına yürüme ve yüzme öneriyoruz. Ancak son zamanlarda pilates ve yoga en çok tercih edilenler.

■ Günümüzde anne adaylarının en çok karşılaştığı problem gebelik sırasında bebek yerine kendilerinin kilo almaları. Bunu önlemek için neler yapılabilir?

Mutlaka bu konuda uzman bir doktor yardımıyla gebelik takip edilmeli. Gebelik sırasında anne ve baba adayı beslenme konusunda bilinçlendirilmeli. Bu şekilde anne adayları kilo probleminden kurtulabilir ve sağlıklı bir gebelik süreci geçirebilir. Bebeği de buna bağlı olarak sağlıklı olur.

■ Doğum sonrasında anne adayları diyetlerine devam edebilir mi?

Doğum sonrasında da annenin metabolik testleri kontrol edilmeli, vücut analizi yapılmalı ve doğum sonrası ortaya çıkabilecek fleker, guatr gibi metabolik problemler önlenmeli. Sağlıklı bir yaşam biçimi oluşturularak diyet ve medikal desteklerle takip sürdürülmeli.

■ Diyet yapmak anne sütünün kesilmesine neden olur mu?

Hayır. Yeterli ve dengeli bir besleme şekli annelerin süt miktarını ve sütün kalitesini arttırır.
Önemli olan süt olsun diye çok yemek değil, kaliteli besinlerle dengeli beslenme ve bol sıvı tüketimidir. Bu nedenle annenin ne kadar yediği değil, ne yediği önem taşır.