Yaşam

GDO üremeyi bitiriyor

Rusya'da yapılan ve sonuçları raporlarla kayıt altına alınan bir deneye göre, GDO'lu mısır yedirilen farelerin 3-4 nesil sonra üreme yeteneklerini kaybediyor.

25 Nisan 2010 03:00

T24 - TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Marmara Bölge Şube Başkanı Bilge Ölmez, Rusya'da yapılan ve sonuçları raporlarla kayıt altına alınan bir deneye göre, GDO'lu (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) mısır yedirilen farelerin 3-4 nesil sonra üreme yeteneklerini kaybettiklerinin tespit edildiğini söyledi.

Ölmez, Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şubesi’nce düzenlenen "9. Gıda ve Gıda Ürünleri Fuarı" çerçevesinde organize edilen "GDO ve Biyogüvenlik Yasası" konulu seminerde, Türkiye’nin 1998 yılından itibaren ciddi bir GDO tehdidi altında olduğunu belirtti.

TBMM’den geçen Biyogüvenlik Yasası’nın bazı maddelerinin eksik ve hatalı olduğunu ve bu maddelerin bir an evvel gözden geçirilerek düzeltilmesi gerektiğini vurgulayan Bilge Ölmez, yeni yasaya göre Türkiye’nin ithal ettiği GDO’lu ürünleri marketlerde satarken üzerine "GDO’ludur" ibaresini koyma zorunluluğu getirildiğini hatırlattı. Ölmez, böyle bir zorunluluğun devlet tarafından çok iyi takip edilmesinin yanı sıra vatandaşların da bu yazılara dikkat etmesi gerektiği uyarısında bulundu.


"Fareler üreme yeteneklerini kaybediyor"

Dünya üzerinde GDO’nun zararlarını kanıtlayan çok sayıda deney yapıldığına dikkati çeken Ölmez, "En son Rusya’da yapılan ve sonuçları raporlar ile kayıt altına alınan deneye göre, farelerin 3-4 nesil sonra üreme yeteneklerini kaybettikleri tespit edildi" dedi.

Bilge Ölmez, GDO’lu mısır yedirilen farelerin biyolojik olarak bir değişim yaşamadıklarını, ancak yavrularının cinsel isteksizlik ve ürememe sorunu ile karşılaştığı bildirerek, şunları kaydetti:

"GDO’lu mısır ile beslenen ve kontrol altında takip edilen farelerde, 3 nesil sonra sindirim sistemlerinde bozulma, bağışıklık sistemlerinde çökme, kan yapılarında bozulma, tüm iç organlarında küçülme belirlenmiştir. Doğan yavruların normal ağırlıklarından daha az olduğu, doğumdan sonraki ölümlerde çok ciddi artış olduğu ve üreme yeteneklerinin durduğu tespit edilmiş. Tüm tıbbi deneyler önce fareler üzerinde uygulanmaktadır, çünkü insanın genetik yapısına en çok benzeyen hayvan faredir. O yüzden GDO’lu ürünlerle beslenen bir insanın hangi etkilere maruz kaldığı kanıtlanamamış olsa da farelerle yapılan bu deneyler ne gibi sonuçlarla karşı karşıya kalacağımızı gayet iyi özetliyor."


"Türkiye'ye 20 milyon ton GDO'lu ürün girdi"

GDO’ya Hayır Platformu Sözcüsü Arca Atay da dünya üzerinde özellikle ABD, Arjantin, Kanada ve Çin’de GDO’lu gıda üretimi yapıldığını, Avrupa’nın ise sadece yüzde 2’lik bir üretimi gerçekleştiğini ifade etti.

Türkiye’de GDO’lu gıda üretiminin yapılmadığını hatırlatan Atay, "Bizde üretim yapılmıyor, ancak 1998 yılından itibaren dışarından GDO’lu ürünler ithal ediyoruz. Bugüne kadar 20 milyon ton GDO’lu ürün girmiş Türkiye’ye. İnsanlar bu ürünleri yıllardır tüketiyor" diye konuştu.

Arca Atay, GDO’lu ürünleri dünya üzerindeki gıda piyasasına sahip olan büyük şirket sermayelerinin desteklediğini belirterek, bu firmaların kıtlık ve verimlilik gibi nedenlere dayandırılarak GDO üretimine devam ettiklerini savundu.