T24 - Bundan bir süre önce Türkiye bir bebeği, “mavi bebeği, Seraj’ı” konuştu. Hani Gazze’de tedavi olamadığı ve ilacı da kalmadığı için ölüme gün sayan bebeği. O bebeğin Türkiye’ye getirilişini ve ameliyatla sağlığına kavuşmasını.
İyileştikten sonra Gazze’ye dönen bebeğin doktoru Alaaddin Kedrah Ramazan’ın son günlerinde gece yarısı beni aradı:
“Murat Bey durumları kritik yeni bebekler var. Elimiz kolumuz bağlı. Türkiye, Seraj bebeğe yaptığı gibi yeniden yardım eder mi bize?”...
Gözümün önünden kısa bir süre önce gittiğim o şehir geçti. Özellikle de çocuk hastanesi. Kuvözlerin içinde ilaç ve tıbbi müdahale bekleyen bebekler. Çoğu “kalbinden rahatsız”... Yoğun bakımın dışında kapı önünde ise çaresizlikle bekleyen anneler, babalar. Ve Türkiye’nin “mavi bebek” diye tanıdığı Seraj’ın Türkiye’ye gelişi... Ameliyatla sağlığına kavuşması... Burada gördüğü ilgi... Egemen Bağış’ın, Muammer Usta’nın, Elif Çakır’ın destekleri...
“Tabi elimden geleni yaparım dedim.” Önce Ankara Sanayi Odası Başkanlığı günlerinden tanıdığım Zafer Çağlayan’ı aradım. Durumu anlattım. “Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile görüşürüm, mutlaka çözeriz” dedi.
Kısa bir süre sonra Akdağ aradı bu kez: “Siz bana orada irtibata geçeceğimiz doktorun numarasını verin bir ambulans uçak gönderip aldırırız.”
Sağlık Bakanlığı hemen harekete geçti. Fakat bebeklerin durumu o kadar kötü ki çok kısa bir süre içinde iki tanesi öldü. Bebeklerin nakli için gerekli prosedürler yerine getirilmeye çalışılırken iki tanesi daha...
Bu haberleri aldığımda ruhum allak bullak oldu. O sırada Dr. Alaaddin Kedrah yine aradı: Çok üzgünüm, eminim siz de... Ama kurtarılacak, durumu kritik yeni bebekler var. Türkiye elini üzerimizden çekmesin...
Türkiye elini çekmedi... Recep Akdağ’ın talimatıyla, Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü İrfan Şencan, her gün Gazze’deki doktorlarla konuştu. “Acil, tedavisi orada mümkün olmayan bebeklerin durumunu” takip etti. Ve perşembe gecesi yine kalbinden rahatsız, durumu kritik bir bebek, “Ali bebek” Sağlık Bakanlığı’nın uçağıyla, Mısır El Ariş’ten alınıp İstanbul’a Siyami Ersek’e getirildi.
Yanında anne ve babası var. Umutlular... Doktor Alaaddin’in naklettiğine göre “umutlu olanlar” sadece Ali’nin ailesi değil:
“Gazze’de yaşayanlar bebeklerimize sahip çıkan bir ülke var. Yaşam köprüsü kurdular” diye konuşuyor. “Bu köprü hiç yıkılmasın olur mu?”
Ben kendi adıma “tamam” dedim. Eminim, Türkiye de bu “umut köprüsünü” hiç yıkmaz.
Gazzeli Ali bebek, İstanbul’da tedavi altına alınacak.
(Murat Sabuncu - Milliyet - 19 Eylül 2010)