Yaşam

GAZETECİLERE ÖZGÜRLÜK KONGRESİ TOPLANDI İSTANBUL (A.A)

03 Mayıs 2011 15:38

-GAZETECİLERE ÖZGÜRLÜK KONGRESİ TOPLANDI İSTANBUL (A.A) - 03.05.2011 - Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) Dönem Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan Sadık İpekçi, Türkiye'de gazeteciler hakkında binlerce dava bulunduğunu belirterek, gazetecilerin hiçbirinin terör örgütü üyesi olmadığını, terör örgütü propagandası yapmadıklarını, bu nedenle yargılanmalarına kanunlar neden oluyorsa bu kabahatin yasa koyuculara ait olduğunu belirtti. GÖP tarafından düzenlenen ''Gazetecilere Özgürlük Kongresi'', Akatlar Kültür Merkezi'nde başladı. Kongrenin açılışında konuşan İpekçi, bugünün 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü olduğunu hatırlatarak, bugünü uluslararası bir dayanışma günü yapmak istediklerini, çünkü Türkiye'deki şartların çok daha vahim tarzda ilerlediğini savundu.  İpekçi, ''Son gelişmeler, dünya kamuoyunda ciddi şekilde tartışılır boyuta ulaştı. Bunda cezaevlerindeki gazeteci ve davaların sayısında artış elbete çok etkili oldu. Uluslararası meslek örgütlerimizin göstermiş olduğu dayanışma da bir o kadar anlamlı'' diye konuştu. Kongrede, 8 uluslararası örgütün temsilcisi, yargılanan gazetecilerin, cezaevindeki gazetecilerin yakınları ve avukatlarının bulunduğunu anlatan İpekçi, ''Bizim tespitlerimize göre 67 meslektaşımız cezaevinde, 37 meslektaşımız tahliye olmuş ya da yargılaması devam ediyor. 50 meslektaşımız hakkında verilmiş para ve hapis cezaları var'' dedi. ''Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu'nun ilgili hükümleri değiştirilmediği müddetçe gazetecilerin yargılanmaması, ceza almaması mümkün değil. İşte bizim mücadelemiz bunun için'' diye konuşan İpekçi, gazeteciler ve onların yakınlarının bu acıyı çektiklerini dile getirdi. GÖP'ün, duruşmalarını izlediği 86 gazeteci bulunduğunu belirten İpekçi, sadece Bakırköy Adliyesinde 2 bin 500'den fazla basın suçu davasının devam ettiğini, Adalet Bakanlığı verilerine göre de 4 binden fazla soruşturma olduğunu ancak kendi bilgilerine göre 10 binlerce soruşturma bulunduğunu, bunun abartılı bir rakam olmadığını aktardı. -GÖP'Ü OLUŞTURAN SEBEPLER- Bu ortamın meslek örgütlerini ortaklaştırmaya ittiğini ve GÖP'ü oluşturma ihtiyacını hissettiklerini söyleyen İpekçi, ''ABD'deki kadar ileri bir demokrasimiz olsaydı böyle bir yola gitmeyecektik. Bizler farklı dünya görüşlerinde ve farklı yayın politikalarına sahip gazeteciler, bu kadar geniş bir platformda bir araya gelme ihtiyacını duymayacaktık. Platform, 93 ulusal ve yerel düzeyde faaliyet gösteren meslek örgütünü barındırıyor' dedi. ''Biz kişilik haklarına aykırı, meslek ilkelerine aykırı bir yayıncılığı savunmuyoruz'' diyen İpekçi, mesleklerini iyi yaptıklarından dolayı gazeteciler cezalandırılıyorsa bu kabahatin yasa koyucuların olduğunu ifade etti. İpekçi, ''Gazetecilerin hiçbiri terör örgütü üyesi değildir, örgüt propagandası yapmamaktadır. Bu kanunlar bu nedenle yargılanmalarına neden oluyorsa bu kabahat sizindir. Bunlar değişmediği sürece bu kanunlarla yargılanmaktan gurur duyacağız. Sayın Başbakan, bir daha hiçbir gazeteciyi terör örgütü üyesi olmakla suçlamayınız'' diye konuştu. Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) Başkan Yardımcısı Philippe Leruth da kongre divanının gazeteci Doğan Tılıç başkanlığında oluşturulmasının ardından konuşmasını yapmak üzere kürsüye, üzerine GÖP'ün ''Gazetecilere özgürlük kampanyası'' için bastırdığı tişörtü giyerek çıktı.  Salonun duvarlarına asılan tutuklu gazetecilerin fotoğraflarını işaret ederek, ''Onlar basın özgürlüğü kahramanları'' diyen Leruth,  ''Basın özgürlüğü alanında en korkunç durumlardan biri maalesef Türkiye'de yaşanıyor. Türkiye'de şu an gazetecilerin durumu gerçekten en endişe verici seviyede. Sizlerin basın özgürlüğü için yaptığınız mücadele herkese örnek olmalıdır'' diye konuştu. -DİĞER KONUŞMALAR- Avrupa Gazeteciler Birliği ((AEJ) Başkan Yardımcısı Javier Fernandez Arribas da Türkiye'de gazetecileri etkileyen 20'den fazla kanun maddesinin AB mevzuatına aykırı olduğunu, uluslararası basın örgütlerinin de gazetecilere yönelik bu basın özgürlüğü ihlallerinin farkında bulunduğunu söyledi. Terörle Mücadele Kanunu çerçevesinde Türk gazetecilere yönelik pek çok baskı uygulandığını gördüklerini söyleyen Arribas, ''Birliğimiz Türk meslektaşlarımızın her zaman yanındadır ve GÖP ile birlikte bu mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz'' dedi. Dünya Basın Konseyleri Birliği (WAPC) Genel Sekreteri Chris Conybeare de bütün dünyada gazetecilerin sadece kendi mesleklerini icra etmelerinden dolayı zulüm yaşadığını, baskı gördüğünü öne sürerek, salonda bulunanları mesleklerini yaparken hayatlarını kaybeden tüm gazeteciler için bir dakikalık saygı duruşuna davet etti. ''Bugün İstanbul'da toplandık, çünkü Türkiye'deki kardeşlerimiz bizim desteğimize ihtiyaç duyuyor. Çünkü Türkiye'de basın özgürlüğü tehlike altında'' diyen Conybeare, Türkiye'de meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının ise uzun süredir buna karşı mücadele verdiğini söyledi. Önceki yıllarda Türkiye'nin demokratikleştiği tespitini yaptığını ancak bugün Türkiye'de basın özgürlüğü konusunda eski kötü günlere dönüldüğünü görmekten üzüntü duyduğunu ifade eden Conybeare, ''Birçok gazeteci neyle suçlandıklarını bilmeden cezaevinde. Kendileri hakkında bazı komplo teorilerini de duyduk'' dedi. Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Basın Özgürlüğü Danışmanı Steven Ellis de gazeteciler Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın da aralarında bulunduğu pek çok gazetecinin hala tutuklu olmasının kendilerini rahatsız ettiğini belirterek, ''Sayın Şener, Hrant Dink'le ilgili kitabı yazarken bunun sonuçlarını biliyordu ama buna rağmen yazdı. Aynı durumda 67 gazeteci daha var. Bizler sizin cesaretinizden ilham alıyoruz'' diye konuştu. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Avrupa Büro Temsilcisi Johan Bihr de burada dayanışma içinde olmak ve Türkiye'deki ciddi basın özgürlüğü tehdidi bulunduğu konusunu paylaştıkları için bulunduklarını söyledi. ''Gazetecilere Özgürlük Kongresi'', öğleden sonra yapılacak tartışma ve söz alan katılımcıların konuşmalarının ardından sonuç bildirgesinin açıklanmasıyla sona erecek.