Gündem

Gazeteciler, hukukçular, bilim insanları tartıştı: ‘Unutulmak’ hak mı, bilgi edinme hakkına tehdit mi?

TÜBİTAK’ın desteklediği “Dijital Hafızada Unutulma Hakkı: Gazetecilik Perspektifinden Uygulanabilirliği: Türkiye’de Bir Alan Araştırması” isimli proje için alanında uzman gazeteci, akademisyen ve hukukçularla görüşüldü; 60 katılımcıyla yapılan 20 aylık çalışmanın sonuçları kitap olarak yayımlandı

13 Eylül 2021 16:20

T24 Haber Merkezi

TBMM’de geçen yıl kabul edilen sosyal medya düzenlemesi ile Türkiye’de de uygulanmaya başlayan “Unutulma Hakkı”, internet ve sosyal medya platformlarında talep edilen içeriklerin silinmesini sağlıyor. Türkiye’de unutulma hakkı kavramına ilişkin özel bir yasa bulunmuyor, ancak Anayasa ve Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, kişilerin verilerini sildirebilmesine olanak tanıyor.

Düzenlemeyle birlikte “unutmak bir hak, unutulmak ise tehdit mi”, “kimler kendisini unutturmak istiyor”, “herkes ve her olay unutulabilir mi” soruları da gündeme geldi.

Türkiye’de alanında uzman gazeteci, bilim insanı ve hukukçular TÜBİTAK destekli araştırma projesi “Unutmak ya da Unutmamak: Unutulma Hakkının Gazetecilik Perspektifinden Uygulanabilirliği” konulu çalışma için bir araya geldi ve tartışmaya ilişkin olarak, ‘kırmızı çizgi’yi ortaya koymaya çalıştı: Mahremiyet ile bilgi edinme hakkı arasında mutlaka bir denge kurulması gerekiyor…

Kişilere dijital mecralarda kendilerine ilişkin olarak yayımlanmış bilgileri sildirebilme hakkı veren “unutulma hakkı” ile bilgi edinme ve ifade özgürlüğü arasında dengenin nasıl kurulabileceği Türkiye’de geniş kapsamlı bir saha araştırmasına konu oldu. Doç. Dr. Elif Korap Özel, Doç. Dr. Şadiye Deniz ve Dr. Şükran Pakkan’ın gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçları, Nobel Yayınları tarafından “Unutmak ya da Unutmamak: Unutulma Hakkının Gazetecilik Perspektifinden Uygulanabilirliği” ismiyle kitap olarak yayınlandı.

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) yürütücülüğünde gerçekleştirilen ve TÜBİTAK tarafından desteklenen “Dijital Hafızada Unutulma Hakkı: Gazetecilik Perspektifinden Uygulanabilirliği: Türkiye’de Bir Alan Araştırması” isimli proje kapsamında alanında uzman gazeteci, akademisyen ve hukukçularla görüşüldü. Projenin danışmanlığını Gedik Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Ural Aküzüm üstlendi.


Doç. Elif Korap Özel (sağda) Doç. Şadiye Deniz (solda) ve Dr. Şükran Pakkan'ın araştırması, Nobel Yayınları tarafından kitap olarak basıldı

Elif Korap Özel: Amaç, kişi hakları ile bilgi edinme hakkı arasındaki denge arayışına katkı

Araştırma hakkında bilgi veren İKÇÜ Medya ve İletişim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Korap Özel, “Arama motorlarının herkes hakkında, her bilgiyi, her isteyen için erişilebilir kılması kişilerin ‘unutulmayı’ bir hak olarak talep etmesine yol açtı. Ancak bu hak, doğru haberlerin de silinmesine yol açabilir. Bu nedenle, mutlaka bir denge kurulması gerekiyor” dedi.

Doç. Dr. Korap Özel, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun (KVKK) yeni düzenlemesinin hemen ardından TBMM’de ‘sosyal medya düzenlemesi’nin yapıldığını hatırlattı. Böylece kişinin geçmişte yaşadığı bir olaya ilişkin haber, ses, fotoğraf, görüntü veya video kaydının internet üzerinde yapılan yayınlarla kamuoyuna yansıması nedeniyle oluşan mağduriyetin giderilmesinin amaçlandığını anlatan Doç. Dr. Korap Özel, ancak gazetecilerin bu hakkın uygulanmasıyla ilgili kırmızı çizgilerinin olduğunu söyledi:

“Türkiye’de gerçekleştirdiğimiz saha araştırması 20 ay sürdü ve proje boyunca 39 gazeteci, 11 hukukçu ve 10 akademisyen olmak üzere toplam 60 katılımcıyla görüşüldü. Katılımcılar unutulma hakkının ifade özgürlüğüne ve tarihsel kayda zarar verebileceğine dikkat çekti. Gazeteciler özellikle tecavüz, çocuk istismarı ve yolsuzluk gibi bazı suçlara ilişkin haberler, kamuoyuna mal olmuş kişilere ilişkin haberler, mahkûmiyet kararının kesinleştiği, suçun tekrarlandığı durumlar ve tarihsel veri niteliğindeki içeriklere ilişkin haberlerin silinmesine karşı çıkıyor. Buna karşın çocuklar, haberdeki bilgilerin hatalı olması, içeriğin habere konu kişinin fiziksel ve psikolojik sağlığına ağır zarar vermesi gibi durumlarda haberin silinebileceği konusunda hemfikirler.”

Unutulma hakkı’nın gazetecilik mesleği için yeni zorlukları beraberinde getirse de yeni ilkeler geliştirmek için fırsatlar sunduğuna da dikkat çeken Dr. Korap Özel, “Unutulma hakkı, çocuklar gibi hassas ve önemli konularda meslek ilkelerinin revize edilmesi ve daha iyi bir gazetecilik pratiğine erişmek için bir fırsat olarak da görülebilir” diyerek, şöyle devam etti:

Hitler yaşasaydı unutulma hakkından faydalanabilir miydi? Hayır! Çünkü tarihsel veriler için unutulma hakkı kullanılamıyor. Peki bir katil unutulma hakkından faydalanabilir mi? Bunun yanıtı evet! Bu da unutulma hakkının tüm dünyada özellikle gazetecilik açısından tartışılmasına neden oluyor. Kamu yararı içerebilecek konularda verilere erişimi zorlaştırması/yok etmesi, tarihsel bütünlüğü bozması, yayın sürekliliğini aksatması gibi riskler bakımından unutulma hakkı tüm dünyada eleştiriliyor. İşte yaptığımız saha araştırması, kişinin affedilme, mahremiyet ve geleceğine yeniden özgürce şekil vermesi ile ifade özgürlüğü ve bilgi edinme hakları arasında dengenin kurulabilmesine katkıda bulunmayı amaçlıyor.

Proje kapsamında unutulma hakkına ilişkin gazetecilik ilkeleri bir el kitapçığına da dönüştürüldü. Kitapçığa ve konuyla ilgili bilgilere www.unutulmahakki.com adresli web sitesinden ulaşmak mümkün.

Haber silinmeli mi; 'unutulma hakkı' uygulaması için öneriler


Dijital Hafızada Unutulma Hakkı: Gazetecilik Perspektifinden Uygulanabilirliği: Türkiye’de Bir Alan Araştırması” başlıklı araştırmanın sonuç bölümünde yer verilen önerilerden bazıları şöyle:

- Unutulma hakkında amaç “bilgilerin tamamen yok edilmesi” değil, “kişinin sürekli olarak olumsuz bir bilgi ile anılmasının önüne geçmek” olmalı. Bu nedenle kişiyle ilgili gerçek ve doğru bilgiler söz konusu olduğunda, haber içeriklerine erişimin engellenmesi yerine, öncelikle arama motorlarında indeksten çıkarma seçeneği değerlendirilmeli.

- Arama motorlarından ad ve soyadı ile yapılan aramalarda kişinin kendisiyle bağlantılı sonuçlara ulaşılmamasını isteme hakkı, “indeksten çıkarma” olarak tanımlanmaktadır. İsim ve soyadının kaldırılması yöntemi ile kişinin orantısız mağduriyeti giderilebilecek, ancak haber içeriklerinin korunması sağlanacaktır.

- İkinci olarak haberde anonimleştirme seçeneği düşünülmelidir. Haberde kişinin haklarını ihlal eden bölümler (isim, görüntü, adres, işyeri, okul vb.) anonimleştirildikten sonra haber içeriğinin korunması önemlidir.

- Erişim engeli ya da içeriğin silinmesi, haber metinleri için “istisnai” olarak uygulanmalı ve “en son verilmesi gereken karar” olmalıdır. Haberin silinmesi prensip olarak bir istisna olmalıdır. Ancak haberdeki bilgilerin tümüyle yanlış olması durumunda haber silinmelidir.

- Bir haber unutulma hakkı kapsamında erişimden kaldırıldıysa, URL’ye bir not eklenerek, habere ulaşmak isteyen okurların konuyla ilgili bilgilendirilmesi gerekmektedir.