Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, İyi Parti kürsüsünden seslendi; "Bu yasa bir sansür çorbası. Hâlâ daha bu 20 yılın sonunda ne yazık ki kanun hazırlamayı bile öğrenememişler" ifadelerini kullandı.
"Bir korku iklimi uzun zamandan beri yaratılmaya çalışılıyor. Ama muhalefetin ben bu korku zincirini ülkede demokrasiye Atatürk ilke ve inkılaplarına inanan kişilerle çözeceğine inanıyorum. Bu millet ne badireler atlattı bu badireleri de atlatır. Sonsuz hayat yoktur. Bu yasayı çıkaranlar en büyük hainliği kendilerine inanan gazetecilere de yapıyorlar. Bu kanun belki bir yıl belki daha da yakın belki daha da uzak bir zamanda değişen iktidarla bizi korkutmaya bize ceza vermeye çalıştıkları yasayla vurulacaklar" diye konuşan Bilgin, "Kahrolsun istibdat, kahrolsun sansür" dedi.
Bilgin, AKP ve MHP’nin getirdiği ve kamuoyunda dezenformasyon yasası olarak anılan yasa teklifiyle ilgili konuştu. Bilgin'in açıklamaları şöyle:
"Bütün bu sorunlar haddini bilmez kişilerin başının altından çıkıyor. Biz bu bilgi birikimini mezara götürmek için hazırlamadık. Bizim bilgimiz her zaman bu ülke için emre amadedir. Haftasonları veya zaman zaman memleketlerinize gidiyorsunuz. Gittiğinizde de gazete bürolarını ziyaret ediyorsunuz. Ama bu kanun çıkarsa eğer şu önümüzdeki 6 ay onları daha sık ziyaret edin. Çünkü bu yasa çıkarsa önümüzdeki 6 aydan itibaren ziyaret edecek Anadolu'da ne gazete ne gazeteci bulabileceksiniz. Anadolu'da bir tek gazete bulamayacaksınız.
"Basın özgürlüğü bu ülkede yaşayan herkes için gerekli. Çünkü basın özgürse demokrasi yeşerir. Basın özgürlüğü olmayan bir ülkede demokrasiden bahsetmek mümkün değildir. Bu yasa ile suç oluşturuluyor ceza vermek için. Halk arasında korku ve endişe yaratma saiki ile başlayan bir 29. madde var. Daha kanun çıkmadan İletişim Başkanlığı'ndan Marmaris'teki yangınla ilgili bir açıklama yapıldı. Diyor ki bu yangınla ilgili kamu kurumu dışındaki açıklamalara itibar etmeyin. Yani bize diyor ki biz geçen seneden beri uçak kiralayamadık, gece uçuşu yapan helikopterler kiralayamadık bunu görmeyin, o ormanlar cayır cayır yansın yoksa sizi hapse atarım.
Bir korku iklimi uzun zamandan beri yaratılmaya çalışılıyor. Ama muhalefetin ben bu korku zincirini ülkede demokrasiye Atatürk ilke ve inkılaplarına inanan kişilerle çözeceğine inanıyorum. Bu millet ne badireler atlattı bu badireleri de atlatır. Sonsuz hayat yoktur. Bu yasayı çıkaranlar en büyük hainliği kendilerine inanan gazetecilere de yapıyorlar. Bu kanun belki bir yıl belki daha da yakın belki daha da uzak bir zamanda değişen iktidarla bizi korkutmaya bize ceza vermeye çalıştıkları yasayla vurulacaklar.
"Korkacağımızı ve davadan vaz geçeceğimizi sanıyorlar. Milli ve manevi değerler adı altında bir ceza sistemi getiriliyor hatta absın kartı iptali getiriyorlar. Bizim milli değerlerimiz ile onlarınki uyuşmaya bilir. Bizim milli değerlerimizde bu ülkenin kurucusu Atatürk'e küfretmek yok, küfrederken seyretmek de yok. "
TIKLAYIN - Akşener: Bu yasa, yeni bir RTÜK oluşturma çabasıdır, bir istibdat yasasıdır!