Gündem

‘Bin işkence’nin gazeteci tanığıydı, Erbil Tuşalp’i kaybettik

"Basın kartı benim için onur belgesidir. İptal edenlerde azıcık utanma olsaydı, yapmazlardı..."

05 Eylül 2020 13:10

T24 Haber Merkezi

İzmir Başkent Hastanesi’nde bir süredir tedavi gören gazeteci Erbil Tuşalp, 75 yaşında hayatını kaybetti. 12 Eylül 1980'deki askeri darbe dönemi ve izleyen yıllarda çalıştığı Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda insan hakları ihlalleri ve işkenceler konusunda önemli haberler, dosyalar ve kitaplara imza atan, özellikle "Bin İnsan" ve "Bin Tanık" kitapları büyük bir ilgi gören Erbil Tuşalp'in cenazesi pazartesi günü toprağa verilecek.

Emeklilik yıllarından beri İzmir Karaburun’da yaşayan Tuşalp, KOAH hastasıydı. Şikâyetleri nedeniyle gittiği İzmir Başkent Hastanesi’nde ‘çoklu organ yetmezliği’ tanısıyla geçen hafta yoğun bakım servisine alınmıştı.

"Uğraşacak benim basın kartım mı kaldı?"

Erbil Tuşalp, sürekli basın kartına sahip bir gazeteciydi. Ancak Sarı Basın kartı Cumhurbaşkanlığı İletişim Daire Başkanlığı’nca iptal edilmişti. 

İletişim Başkanlığı Erbil Tuşalp'in iptal edilen basın kartı ile ilgili o dönem "Erbil Tuşalp, basın kartının yenilenmesi talebiyle ne 2016 yılındaki ne de 2019 yılındaki genel kart değişimine başvuruda bulunmuştur. Kendisi 1998 yılında sürekli basın kartı almış ve bu kartın geçerlilik süresi 1 Haziran 2016’da sona ermiştir. 2016 yılında o dönem BYEGM tarafından yapılan genel kart değişimine başvuru yapmadığından 20 Haziran 2016 tarihinde basın kartı iptal edilmiştir" demişti.  

Tuşalp ise 'iptal' ile ilgili şu yorumu yapmıştı: 

Ben tercihlerim doğrultusunda eleştirel bir dünya görüşüne sahibim. Sürekli basın kartını iptal etmek, zamanı durdurmaya kalkışmak gibi bir şey. Ya da zamana kafa tutmak gibi bir şey. İnsan üzülüyor" açıklamasını yaptı. Meslek her gün kemirildi, bugüne böyle geldik. Konuştuğumuz şu duruma bakın. Uğraşacak benim basın kartım mı kaldı. Bunu devlet başkanına, enformasyon başkanına söylemek isterim. Bunun benim adımın altında sorun yapılması ağrıma gidiyor. Ülkem adına ağrıma gidiyor. Benim kimsesiz bir ülkem var. İnsan belirli bir yaşa gelip bunları düşününce göz pınarlarına hakim olamıyor. Eskiden içeri akardı o sıvı, şimdi dışa akıyor. Hakikaten ülkenin başka işi mi yok? Demokratik meslek örgütleri, kendi mesleklerinin bu tür sorunlarına el koymadıkları sürece bu macera böyle gidecek. Ben sinirime hakim olmamayım. Ağzımdan iki tane laf çıksın, polis gelip evi bassın, hesapları bu. Bilinçli yapılıyor ve öfkelendirmek istiyorlar. Elimizdeki avucumuzdaki mesleğimizin geçerliliğini elimizden almak istiyorlar.”

"Daima doğruları savundu"

Gazeteci Erbil Tuşalp için CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Twitter hesabından "Daima doğruları savunan, çalışma ve eserleriyle karanlığa ışık tutan usta gazeteci-yazar Erbil Tuşalp'ın vefatından dolayı derin üzüntü duydu" diye yazdı. 

İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer de  Twitter hesabından Tuşalp için "Dik duruşundan asla taviz vermeden mesleğini yapan, bağımsız gazeteciliğin üstadı Erbil Tuşalp'i İzmir'de yitirdiğimizi üzüntüyle öğrendim" dedi. 

Hasan Cemal: Çok çalışkan ve disiplinliydi

Erbil Tuşalp ile Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi ve Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni olarak uzun süre çalışan T24 yazarı Hasan Cemal, Twitter'daki hesabından şu paylaşımı yaptı:

"Gazeteci milletinin başı sağolsun.

Sevgili Erbil'le Cumhuriyet'in Ankara temsilcisi olduğum 1979'da birlikte çalışmaya başladık. Haberin peşini hiç bırakmayan, çok çalışkan ve disiplinli bir gazeteciydi. Rahat uyu, huzur içinde uyu kardeşim."

 

Erbil Tuşalp kimdir?

Erbil Tuşalp, 9 Eylül 1945’te Konya’nın Akşehir ilçesinde doğdu. Çocukluk yıllarını Akşehir’de geçirdi. Kara Harp Okulu’nu kazandı ve okuldan 1965 yılında mezun oldu.

TRT’de haber kameramanı olarak 1974 yılında başlayan Tuşalp, TRT’nin ardından Günaydın, Vatan, Dünya, Radikal, Posta ve Milliyet gazetelerinde, İSTA, ANKA Haber Ajansı, UBA Haber Ajansı ve ATV ve Show TV’de Olay, 32. Gün, Dünya Değişirken ve 40 Dakika programlarında çalıştı.

1979 yılından itibaren Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda siyasi muhabir olarak önemli dosyalara imza attı. Türkiye Gazeteciler Sendikası’nda iki dönem Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. İnsan Hakları Derneği’nin kurucuları arasında yer aldı. Tuşalp, insan haklarını sorgulayan, yakın dönemin “Susurluk Kazası” vb. karanlıkta kalmış siyasal olaylarına ışık tutan araştırmalarıyla tanındı.

Araştırmacı kimliğiyle tanınan Tuşalp’in Bin İnsan, Bin Tanık, Bin Belge, Eylül İmparatorluğu, Artık Demokrasi İsteyin, Ben Tarihim Bay Başkan, Paşa ile General, Önce Çocuklar Öldü, Evren'inki mi Özal'ınki mi?, Çürüme, Plastik Papatya Kokusu, Şeriatı Beklerken, Demokrasi Sizin Neyinize, Şeriat A.Ş, Sen Sofi’nin Oğlusun, İslam Faşizmi, Bozkurtlar, Çete Parti Mafya, Aldanma, Kuklaturka, İslam İmparatorluğu adlı kitapları yayımlandı.

Türkiye basınının önde gelen isimleri arasında bulunan Erbil Tuşalp, emeklilik yıllarını İzmir Karaburun'da geçirdi.

O yıllarda Cumhuriyet Ankara Bürosu ve Erbil Tuşalp