Yaşam

Gazeteci Nuh Köklü, ölümünün 1'inci yıl dönümünde anıldı

Köklü, Kadıköy'de kartopu oynarken bir esnaf tarafından 17 Şubat 2015 günü bıçaklanarak öldürüldü

17 Şubat 2016 16:49

17 Şubat 2015'te kar topu oynarken bir esnafın saldırısı sonucu öldürülen gazeteci Nuh Köklü, ölümünün birinci yıldönümünde Basın Müzesi'nde düzenlenen törenle anıldı.

Törende TGC’den Başkan Turgay Olcayto ile Sibel Güneş, Ahmet Özdemir, Muammer Tuncer, Haşmet Yavuz, Türkiye Gazeteciler Sendikası’ndan (TGS) Başkan Uğur Güç, Gökhan Durmuş, öldürülen gazeteci Nuh Köklü’nün eski eşi ve Yurt Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Sibel Köklü ve Nuh Köklü cinayetinin davasının avukatı Mehmet Ümit Erdem ile gazeteci Namık Koçak da yer aldı.


Turgay Olcayto: “Benim askerim, benim esnafım” sözü öldürdü


Törende konuşan Olcayto, Köklü’nün ölümünü “Devletin ‘benim askerim, benim esnafım’ diye ayırdığı bir toplumda cahilliğin verdiği cesaretle önlerine geleni sindirmeye çalışanların saldırısına uğradı” sözleriyle değerlendirdi.

Olcayto şöyle devam etti:

“Bugün Güneydoğu’da gazeteci arkadaşlara, ‘Dua edin öldürülmüyorsunuz; dayak yiyorsunuz’ diyorlar. Bu bir tür itiraf aynı zamanda. Neden gazeteciler korkutulur? Çünkü gazeteciler halkın sesidir. Halkın doğru haber alma, gerçekleri öğrenme hakkını savunur. O nedenle de gazeteciler pek sevilmez.”


Sibel Güneş: Toplum ayrıştıkça insanlar ölüyor


Sibel Güneş ise Köklü’nün isminin TGC Öldürülen Gazeteciler listesinde olduğunu hatırlatarak TGC’nin şu açıklamasını hatırlattı:

“Nuh Köklü’nün öldürülmesi halkı birbirine düşman etmeye yönelik ‘Benim esnafım aynı zamanda polistir’ söyleminin yarattığı en kötü sonuçlardan biridir. Nefret cinayetidir. Siyasetçileri halkı birbirine düşman etmeye yönelik açıklamalar yapmaktan vazgeçmeye, sorumlu davranmaya, demokrasiyi geliştirmeye barışı ve kardeşliği sağlayacak adımları atmaya davet ediyoruz.”

Güneş “Nuh Köklü’nün ölümünün birinci yılında yine barışın ve demokrasinin geliştirilmesi için siyasetçilere çağrı yapıyoruz. Toplum ayrıştırıldıkça insanlar bir hiç uğruna ölüyor” diye konuştu.


Sibel Köklü: Gazetecilikten başka iş yapmadı


Öldürülen gazeteci Nuh Köklü’nün eski eşi Sibel Köklü, konuşmasında şunları ifade etti:

“Nuh Köklü, tam bir basın emekçisiydi. Ölümüyle tanındı. Gazeteciliğe dergilerle başladı. Daha çok muhalif yayınlarda çalıştı. Özellikle gençlerin okuduğu dergilerde çalıştı. Tempo’da bianet’te çalıştı. Birgün Gazetesi’nin kuruluşunda bulundu. Sabah gazetesindeki o meşhur Grev Nuh’u medya dünyasında tanıttı. Grev sözcüsü olarak, bazı günler tek başına gazetenin önünde bekledi. Sabah gazetesinde Grev yapan on gazeteciden biriydi. Kamuoyunu harekete geçirebilmişti.

“Sonuçta işten atıldı. Bir süre tazminatıyla idare etti. NTV’ye girdi.  Dört sene çalıştı. Ölmeden 7-8 ay önce ekonomik gerekçelerle de işten çıkarılmıştı. İşsiz gazeteci olarak öldü.”

“Gazetecilikten başka bir iş yapmadı” diyen Köklü, “Bugün hava 20 derece. Bugün havanın bu kadar sıcak olduğunu görünce ‘Geçen sene kar yağmasaydı ne olurdu?’ diye düşündüm.  ‘Madem şubat 20 derece oluyor,  o insan niye öldü?’ diye geçirdim aklımdan” dedi.


Uğur Güç: Politik bir cinayet


TGS Başkanı Uğur Güç ise Sabah Grevi’nde Nuh Köklü ile birlikte olduklarını belirterek ölümüyle ilgili şunları söyledi:
“O gece bir adalet nöbeti tutuyordu. Güvenlik paketi için adalet nöbeti tutuyordu. Oradan çıkıp eve doğru giderken, iktidar tarafından tahrik edilen bir esnaf tarafından katledildi. Karın rengi kırmızı oldu. Nuh, bizden sonraki kuşakların anması gereken bir isimdi. Ben arkadaşı olarak anmak istemezdim. Maalesef anmak bize düştü. Politik bir cinayet olarak tarihte yer alacaktır.”


Mehmet Ümit Erdem: Davaya sahip çıkılmalı


Dava avukatı Mehmet Ümit Erdem de dosyanın basit bir cinayet davası olmadığını vurguladığı konuşmasında “Arka planında ‘Benim esnafım kendi işini kendi görür’ psikolojisinin olduğu görülüyor. Oradaki husumet sadece Nuh’a değil, oradaki topluma olan bir husumettir” dedi.

Davanın toplumsal bir dava olduğunu vurgulayan Erdem dayanışmaya ve davayı sahiplenmeye çağırdı.


Nuh Köklü kimdir?

Hürriyet ve Radikal gazetelerinde muhabirlik ve editörlük yapan, daha sonra Sabah gazetesinde çalışmaya başlayan Nuh Köklü, 13 Şubat 2009'da greve çıkan ATV-Sabah çalışanlarından biriydi. O dönem Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) işyeri temsilcisiydi. Köklü, greve çıktıktan sonra işten çıkarılan 10 gazeteciden biriydi. Daha sonra NTV'de program editörü olarak çalıştı, Mayıs 2014'te işten çıkarıldı.