"Lütfen başlığı 'Gazete Duvar’ı kapatıyoruz' diye atmayın, 'Gazete Duvar’ı donduruyoruz' diye atın"
Vedat Zencir, Gazete Duvar yayınlarını durdurma kararını çalışanlarına şu konuşmayla duyurdu:
"Ne yazık ki bugün, burada, bu muhteşem kadronun önünde, hepimizin hayatını derinden etkileyecek bir kararı duyurmak için bulunuyorum. Bu inanılmaz zor kararı sizin karşınıza çıkmadan, uzaktan yapamazdım. Bu, ne bana ne de bugüne kadar yarattığımız tüm değerlere yakışırdı. En başta, hepinize tek tek saygısızlık olurdu. Bu nedenle, çok zor da olsa Gazete Duvar’ın faaliyetlerini, ekonomik sürdürülebilirlik imkanın kalmamasından dolayı durdurmak zorunda kaldığımızı sizlere bildirmek durumundayım.
Google algoritma değişikliği ile birlikte bugüne kadar yaptığımız bütün doğru ve zamanında yatırımların neredeyse tamamı, ne yazık ki kısa bir sürede tehlikeye girdi. Bu yeni oluşan durumu kontrol edebilmek için hızlıca müdahil olmaya çalıştık ve Genel Yayın Yönetmenimiz Barış Avşar’la birlikte bir dizi görüşme yaptık. Çok zorlu bir süreçti; Barış zona oldu, ben nasıl ayakta duruyorum henüz bilmiyorum.
Kısaca durum şu: Biz geçen yıl, 2024’ün zorlu geçeceğini, bütçe açığımızın artacağını biliyorduk. Gerek Google’daki görece istikrarlı yükselişimiz gerekse bununla paralel olarak zamanında, gecikmeden BİK’e yaptığımız başvuru sayesinde önümüzde zorlu ama bir o kadar da umut verici bir tablo vardı. Dolayısı ile bütün gücümüzü ve kaynaklarımızı sonuna kadar zorladık ve doğru bir şey de yaptık. 2025’in bütçesini hazırlarken mevcut veriler ve zamlarla birlikte zor olacağını biliyorduk. Ama her zamanki gibi bizim için imkansız değildi; çünkü biz Gazete Duvar’dık ve bugüne kadar hep birlikte imkansızlıkları aşarak geldik.
Algoritma değişikliğinin şöyle bir etkisi oldu: Bir kere artık hiçbir şekilde hesap vermeyen dev Google, üzerine hesap yapılabilir bir mecra olmaktan çıktı. Bu durum, dijital alanda yayıncılık yapan bizim gibi gazeteler için adeta bir ölüm fermanı niteliğinde. Arkasında nasıl bir hesap kitap var bilmiyoruz, ancak kesin olarak bildiğimiz bir şey var artık: Google ile birlikte dünyanın hızla bir medya çölleşmesiyle karşı karşıya kaldığı. Tabii ki ilklerden birisi olmak istemezdik. Ama bu fütursuz duruma karşı gereken davaları açmak, kendi finalimizi bize yakışan şekilde yapmak boynumuzun borcu…
Kısaca, Google verilerindeki dramatik düşüş, buradan gelen reklam gelirlerini etkilerken, bin bir emek ve zorlukla oluşturduğumuz BİK’teki gelecek pozisyonumuzu da riske atıyordu.
Bununla birlikte, enflasyonist ekonomik politika ve kurun baskı altında tutulması, şirketin personel maliyetlerini inanılmaz artırırken, siz çalışan gazetecilerin yaşam standardı ters orantılı olarak dramatik bir şekilde geriledi. Biz, Gazete Duvar olarak, çalışma arkadaşlarımızın ekonomik olarak ezilmesine hiçbir zaman izin vermedik. Gazetecilerin sahip olması gereken hak ve hukuku, elimizden geldiğince ortalamanın altına düşmeden korumaya çalıştık.
Geldiğimiz noktada, sürdürülebilirlik konusundaki tüm ısrarcı senaryolar öncelikle bel kemiğimiz olan çalışma barışını bozarak, yarattığımız bu muhteşem geleneği gölgelerdi. Arkadaşlar, başından itibaren sahiplendiğiniz bu projede, siz inanılmaz bir fedakarlıkla çalıştınız. Çünkü burası sizin gazeteniz. Biz de yönetim olarak, sizden bizim utanacağımız şartlarda çalışmanızı isteyecek hiçbir teklifte bulunmadık.
Devamlılık için küçülme de dahil bütün senaryolar ne yazık ki birlikte duvar olarak yarattığımız bütün değerleri ve misyonumuzu, başta çalışma barışımız olmak üzere tarumar edebilirdi. Her şeyi bu güne kadar yaptığımız gibi göze alırdık, ama bunu yapamazdık. Son olarak, keşke bu süreci söz verdiğimiz gibi beraber tartışıp konuşup öyle eyleye bilseydik. Ama ne yazık ki, ne zaman ne de şartlar, bize bu imkanı sunmadı. Bunun için hepinizin beni anlayışla karşılayacağınızı ümit ediyorum.
Şimdilik “evlada Duvar” demeden, sizden tek bir ricam var. Bu rica, gazeteye ilk ve son müdahalem olsun. Lütfen başlığı “Gazete Duvar’ı kapatıyoruz” diye atmayın. “Gazete Duvar’ı donduruyoruz” diye atın.
Hepinize sonsuz teşekkürler. Sizinle beraber bu yolcuğa çıkmak inanılmaz bir serüvendi. Sonrasında Duvar olur, olmaz; biz hep birlikte bir gelenek yarattık. Bu geleneğin her bir taşıyıcı tuğlası sizsiniz. Hoşçakalın, tekrar sonsuz teşekkürler."
|
