Çevre

Gavur Gölü çöl olmasın!

Gavur Gölü, Dünya Su Forumu'na taşındı. Göl alanının yakın gelecekte çöl haline gelmemesi için önlem alınması gerektiği vurgulandı

23 Mart 2009 02:00

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Gürbüz, Gavur Gölü alanının yakın gelecekte çöl haline gelmemesi için önlem alınması gerektiğini söyledi. 

İstanbul'da yapılan 5. Dünya Su Forumu'na katılarak Gavur Gölü ile ilgili sunum yapan Gürbüz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kahramanmaraş'ın Türkoğlu ilçesi Beyoğlu beldesinde bulunan ve 40 yıldır kurutulmaya çalışılan Gavur Gölü'nün korunmasının, su forumunda da gündeme geldiğini ve konunun tartışıldığını bildirdi.

‘Göl alanı çöl olacak’

Küresel ısınma ve artan susuzluk göz önüne alındığında, Türkiye'deki sulak alanların başında yer alan Gavur Gölü'nün tamamen kurutulmasının çok yanlış olduğunun bugün daha iyi anlaşıldığını ifade eden Gürbüz, şöyle konuştu:
"Dünya Su Forumu'na başta Birleşmiş Milletler olmak üzere dünyadaki tüm ilgili kuruluşlar katıldı. Herkes en küçük alanı bile korumaya büyük özen gösteriyor. Örneğin Afrika'daki en küçük alan, Brezilya'daki sulak alanlar bile korunmaya ve yağmur suyundan daha verimli yararlanmaya çalışılıyor. Aynı zamanda çok küçük bitkilerin su ekolojisi üzerine katkıları konuşuluyor. Bunlar konuşulurken bizim 150 bin hektarlık Gavur Gölü'nü boşaltmamız çok mantıklı görünmüyor. Gavur Gölü'nün en az 10 bin dönümü en kısa zamanda eski haline getirilmeli. Aksi halde göl alanı yakın gelecekte çöl haline gelecek. Bunun belirtileri şimdiden görülmeye başlandı."

Gürbüz, Gavur Gölü'nün yeniden canlandırılmasıyla bölgedeki bitki kültürü, doğal hayat ve su kaynaklarının da canlanmış olacağını ve bunun da dünyadaki tek örnek olacağını savundu.

Gavur Gölü Dünya Su Forumu gündeminde

Gavur Gölü'nün göçebe kuşların konaklama alanı ve yıllardır barındıkları bir bölge olduğunu, günümüzde hala bu sirkülasyonun devam ettiğini bildiren Gürbüz, şunları kaydetti:
"Bu konu Dünya Su Forumu'nda da gündeme geldi. 10 bin dönümlük bir alanın korunması düşünülüyor. Ekosisteme, ekolojiye ve sulak alana herkes canlandırılmalı, sürdürülmeli ve kesinlikle korunmalı diye bakıyor. Gavur Gölü dünya su gündemine girdi, artık geriye dönüş yok. Göl alanında belirlenen bölümün doğal hayata kazandırılması için herkes fikir birliğinde. Eninde sonunda bu gerçekleşecek. Ne kadar çabuk hareket edilirse o kadar büyük mesafeler alınmış olacaktır."

Gavur Gölü

Kahramanmaraş'ın Türkoğlu ilçesinin güneyinde bulunan Gavur Gölü, geçmişte Türkiye'nin ve bölgenin en önemli sulak alanlarından idi. Tabanı turba denilen kömürleşmeye yüz tutmuş milyonlarca yıllık bitki, hayvan fosilleri ile doludur. Denizden yüksekliği 475-650 metre arasında değişen Gavur Gölü'nün etrafı yüksek dağlarla çevrilidir.

1950'li yıllardan itibaren sıtma ile mücadele ve tarım alanı elde etmek amacıyla Gavur Gölü kurutulmaya başlanmış, açılan büyük kanallarla gölün suyu kuzeyde bulunan Aksu Çayı ile Ceyhan Nehri'ne bağlanmıştır. Kurutma faaliyetleri 1966 yıllarında tamamlanmış olup yaklaşık 7125 hektar alan kurutulmuş, 275 hektarlık bir kısımda da kurutma çalışmaları devam etmektedir.

Göl içinde balık, yılan, kurbağa ve mikroorganizmalar burada konaklayan tür sayısı açısından büyük zenginliktir. Sahada Ocak 1968'de 900.000, Ocak 1969'da ise 101.000 kuş sayılmıştır.