Dünya
Deutsche Welle

Gauck-NPD çekişmesi mahkemede

Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck ile aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Parti (NPD) arasındaki 'saçmalama' tartışması Federal Anayasa Mahkemesi'ne taşındı.

25 Şubat 2014 20:31


Almanya'nın en yüksek yargı organı olan Federal Anayasa Mahkemesi, aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Parti (NPD) ile ilgili davalara yabancı değil. Bu kez konu Cumhurbaşkanı Gauck. Parti, Cumhurbaşkanı'nın bir süre önce yaptığı bir açıklama ile 'tüm siyasi partilere karşı nesnel kalma' görevini yerine getirmediği suçlamasında bulunuyor. İddiaya göre, Gauck bir açıklamasında NPD yanlılarını ‘saçmalayan' kişiler olarak niteleyerek, nesnellik ilkesini çiğnedi.

Berlin'deki konuşma

Cumhurbaşkanı Joachim Gauck söz konusu konuşmayı 2013 yılındaki Almanya genel seçimlerinden birkaç hafta önce yapmıştı. Başkent Berlin'de o dönemde tansiyon bir hayli yüksekti. Kentin sorunlu bölgesi olarak görülen Hellersdorf semtinde mültecilerin yurda yerleştirilmesine karşı çıkan aşırı sağcılar yabancı düşmanı söylemlerle protestolar düzenliyordu. Mültecilerin polis yardımıyla yurda yerleştirilmesinden yalnızca birkaç gün sonra Cumhurbaşkanı Gauck Berlin'de bir okulda 400 öğrencinin önünde bir konuşma yaptı. Gauck konuşmasında aşırı sağcıların protestolarına da değindi ve “Bizim sokağa çıkan ve saçmalayanlara haddini bildiren vatandaşlara ihtiyacımız var. Hepiniz buna davetlisiniz” dedi.

Soru şu: Cumhurbaşkanı bu tabirle doğrudan NPD'yi mi kastetti? Berlin Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi'nden kamu hukuku profesörü Volker Boehme-Nessler'in yorumu şöyle: “Bu vakada Cumhurbaşkanı, NPD'yi değil, genel olarak protestocuları kastetti. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi, Cumurbaşkanı'nın partiyi değil protestocuları aşağıladığı, dolayısıyla da ‘nesnellik' ilkesini ihlâl etmediği görüşünü savunacaktır.”

Devletler hukuku uzmanı Prof. Ulrich Battis'in yorumu ise biraz daha farklı: “Bu tür açıklamalarda, konuşmanın geneline bakılır.”

Nesnellik ilkesi ihlâl ediliyor mu?

Battis'e göre, Gauck'un açıklamaları tam sınırda ve bu sınırın aşılıp aşılmadığına ise Federal Anayasa Mahkemesi karar verecek. Cumhurbaşkanı ise konuyla ilgili açıklamasında, söz konusu ifadelerle topluma etki etmek ve bir kamuoyu tartışması başlatmak istediğini dile getirdi.

Federal Anayasa Mahkemesi'nin konu hakkındaki nihai kararını üç ay içerisinde vermesi bekleniyor. Hukukçu Volker Boehme-Nessler'e göre, Anayasa Mahkemesi yargıçları, kararda cumhurbaşkanlarının nesnellik ilkesini korumakla yükümlü olduğunun altını çizecek. Fakat Federal Anayasa Mahkemesi'nin Cumhurbaşkanı'nın nesnellik ilkesini ihlâl ettiği sonucuna varması durumunda da bunun Cumhurbaşkanı'na doğrudan etkisi olmayacağı beliritliyor. Hukukçu Bohme-Nassler, Cumhurbaşkanı'nın aleyhinde bir karar çıkması halinde makamını kaybetmeyeceğini, ancak pozisyonunun zayıflayacağını söylüyor: “Cumhurbaşkanı'nın anayasaya göre en önemli görevi entegrasyon. Bütün vatandaşların üzerinde uzlaştığı bir entegrasyon figürü olmak zorunda. Bu yüzden bütün partilere eşit mesafede durma ilkesine sadık kalmak zorunda. Partilerin ne yaptığını değerlendiremez.”

Cumhurbaşkanı'nın Almanya'yı yurt dışında temsil etmesi ve yurt içinde de entegrasyon görevini üstlenmesi bekleniyor. Bu nedenle nesnel kalması şart. Gauck'un bu ilkeyi ne kadar koruduğunu ise Federal Anayasa Mahkemesi'nin kararı gösterecek.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle