Asıl mesleği berber, kasap, manav olan kişilerin araç alıp satarak emeklerini çaldığını söyleyen galericiler, "Biz kasaplık ya da berberlik yapmıyoruz. Onlar da araç alıp satmasın" dedi. Fırıncı bir yakının sektörde iş yaptığını anlatan Ziya Uzunpınar, "Haftada en az 2 tane araç satıyor, araç başına 15-20 bin lira kazanıyor. Bizim kazancımız daha az" diye konuştu.
Koronavirüs sonrası normalleşme adımları kapsamında taşıt kredi faizlerinin düşmesiyle ikinci el araç piyasası hareketlendi. Bu hareketliliği fırsata çevirmek isteyen kasap, manav, berber hatta öğretmen araç alıp satmaya başladı. İkinci el araç fiyatları yükselirken, vatandaşlar sıfır araç bulmakta zorlanıyor. Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan yetki belgesi zorunluluğu 1 Eylül'de yürürlüğe girecek. Böylece, yetki belgesi olmayan kişiler galericilik mesleğini yapamayacak. Uygulamanın hayata geçmesini bekleyen galericiler, herkesin sektörde iş yaptığı için mağdur olduklarını dile getirdi.
"Sektörde hareketlilik olunca ortaya çıkıyorlar"
45 yıldır araç alıp, sattığını ve yetki belgesi olduğunu söyleyen Göksel Erkoyuncu, "Yaşadığımız en büyük sıkıntı bakkal, manav, kasap bu işi yapmaya başladı. Herkes işin bir ucundan tuttu, piyasa canlandı dediğimiz dönemde bu insanlar ortaya çıkıyor, tekrar sektörde durgunluk yaşanana kadar piyasadan nemalanıp, geri çekiliyor. Uzun yıllardır araç alıp, satıyorum. Vergimi veriyorum, istihdama katkı sunuyorum ama bu kişiler pastadan daha büyük pay elde ediyor. Vergi ödemedikleri için devlet de ciddi kayıp yaşıyor. Ciddi olarak mustaribiz, bilen bilmeyen herkes bizim sektörde iş yapıyor. Araç alacak vatandaş da mağdur oluyor, satışta herhangi bir hata olduğu zaman biz kurum olduğumuz için aracı alan kişi karşısında muhatap buluyor, diğerlerinin böyle bir sorumluluğu yok" diye konuştu.
"Fiyatlar uçtu, araç borsası oluştu"
Yeni düzenlemenin uygulamaya geçmesini beklediklerini söyleyen Erkoyuncu, "Artık herkesin kendi işini yapmasını istiyoruz. Ben berberlik, kasaplık yapmıyorum onlar da otomobil alıp, satmasın. Özellikle bu insanlar yüzünden ikinci el otomobil fiyatları sıfır kilometre araçların üzerine çıktı, kendi kendine araba borsası oluştu. Kişiler kendi araçlarını tabi ki satabilir ama iş ticarete döküldüğü zaman herkes mağdur oluyor. Fiyatların bu kadar yükselmesinin nedeni bu kişilerdir" ifadelerini kullandı.
Erkoyuncu, "Emeğimizi çalıyorlar, hırsızlık sadece birinin kasasından para almak değildir. Bu kişiler bizim cebimizden para alıyor. Otomotivin korsancılığını yapıyorlar, devlet buna mani olmaya çalışıyor" dedi.
"Yetki belgemizi aldık"
Galerici Ziya Uzunpınar ise, "Kendi mahallemizde biz de şahit oluyoruz; berber, kasap, manav, tekstilci, ayakkabıcı araç alıp, satıyor. Biz sınavlara girerek yetki belgemizi aldık. Belgeyi almaktaki amacımız, herkesin bu sektöre girip otomobil alım, satımı yapmasıydı. İnsanlar kafasına göre rakam yazıp ilanlara koyuyor. Biz bir aracın kaça alınıp, satılacağını biliyoruz. Ama diğerleri öyle bakmıyor, aracı alayım, 2 gün kullanırım 10 liraya alıp, 20 liraya satarım diyor. Aracı alıp almaz da internetten satışa koyuyor. 200 bin liraya aldığı aracı 245 bin liraya satmaya çalışıyor. 200 bin liraya alınan bir aracın satış fiyatı 210-215 bin liradır" diye konuştu.
"500 bine aldığı aracı 550 bine satıyor"
Her önüne gelenin araç alıp, sattığı için rakamlar çok afaki olduğunu vurgulayan Uzunpınar, "Biz bile araç bulmakta zorlanıyoruz. Satış yapıyoruz ama rakamlar felaket yüksek. Durup dururken neden fiyat yükseltelim. 500 bin liraya araç alıp, 510 bin liraya satıyorum. Aynı aracı alıp yerine koymam lazım 550, 560 bin lira rakamlarını görüyorum, bunu biz mi yaptık, biz daha çok mağdur oluyoruz. Galericinin hiçbir suçu yok, biz alacağımız, satacağımız rakamı çok iyi biliyoruz. Bazı kişiler benden 500 bin liraya aldığı aracı ertesi gün 550 bin liraya satışa çıkarıyor. Böyle böyle rakamlar tavan yapıyor" ifadelerini kullandı.
"Yakınım fırıncı, araç alıp satıyor"
Giderleri olduğunu söyleyen Uzunpınar, "Bizden daha çok kazanıyorlar, fırıncı bir yakınım var, araç alıp, satıyor. Defalarca da uyardım, yetki belgenizi alın, dükkanınızı açın dedim. Haftada en az 2 tane araç satıyor, araç başına 15-20 bin lira kazanıyor. Bizim kazancımız daha az. Yeri geliyor aylık masrafımızı kurtaramıyoruz. Onların kazandığı olduğu gibi ceplerine kalıyor ama bizim giderlerimiz var" dedi.
Serhat Demir de, bu konuda çok dertli olduklarını dile getirerek, "İnsanların güvenilir bir yerden araba alması gerekiyor. Gidip fırıncıdan ya da mobilyacıdan kar amacı güdüp aldıkları arabanın üzerine belli bir miktar koyup satmaktansa ve o kişilerden almaktansa, işin ehli olan insanlardan ve 2019 senesinde devletin bizden istemiş olduğu yeterlilik belgesine sahip olan insanlardan yapmaları gerektiğine inanıyoruz. Çünkü tüketicinin daha güvende olacağına inanıyoruz" diye konuştu.
Demir, "Bu kişiler hiçbir şekilde vergi ödemiyor, bizim vergimiz, kiramız, giderimiz ve çalışanlarımız var. Çalışanlarımız dahil hepimizin yetki belgesi var. Hem piyasayı bozuyor hem de kendince ek bir gelir elde etmeye çalışıyor. Aklınıza gelebilecek herkes bu işi yapıyor. Fırıncı, marangoz, tornacı, demirci herkes var. Yeni düzenleme kapsamlı çalışmaya başladığı zaman iyi olacağına inanıyorum. Bu kişilere bir yaptırım gelmediği müddetçe maalesef bu sıkıntıyı yaşayacağız" ifadelerini kullandı.