Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanan olaylı basketbol maçından sonra iki takımdan karşılıklı açıklamalar geldi. İlk olarak Galatasaray Kulübü, Abdi İpekçi'de Fenerbahçe koçu Obradovic'in yüzüne tükürüldüğü iddiasını yalanlayarak “Yakın geçmişte Ergin Ataman’ın polis şapkasıyla ve polis kordonu altında, ceketinde tükürüklerle Ülker Arena’dan adeta kaçırılmak zorunda kaldığını unutanlar, şimdi de başantrenörlerinin yüzüne sıçrayan ayranın tükürük olduğunu iddia edecek kadar çirkinleşebildiler” ifadesini kullandı. Bu açıklamanın ardından Fenerbahçe Kulübü’nden gelen açıklamada “Organize, toplu küfürlü ve şiddeti sportif faaliyetin bir parçası sanan bir yönetim zihniyetinin kendi taraftarlarının sebebiyet verdikleri her olayın ardından ‘kendilerini mağdur görüp, yarattıkları çirkinlikleri görmezden gelmeyi’ kanıksadığı Galatasaray tribün terörünün alışılagelmiş bir örneğini bir kez daha yaşadık” dendi.
Galatasaray Kulübü’nden yapılan açıklama şöyle:
"Çok değil yakın geçmişte Ergin Ataman’ın polis şapkasıyla ve polis kordonu altında, ceketinde tükürüklerle Ülker Arena’dan adeta kaçırılmak zorunda kaldığını unutanlar, şimdi de başantrenörlerinin yüzüne sıçrayan ayranın tükürük olduğunu iddia edecek kadar çirkinleşebildiler.
Üstelik devletin resmi haber ajansı AA’nın servise koyduğu fotoğraf altı bilgisinde yüze gelen maddenin ayran olduğunu açık açık yazmasına rağmen bunu yapabildiler.
Daha maç sabahında Hürriyet Gazetesi’ne demeç vererek havayı geren kişi, rakibin As Başkanı Ozan Balaban...
Tribünlere açık açık küfrederek taraftarımızı provoke eden yine rakibin oyuncusu Ali Muhammed..
Maç içinde tribünlerle sözlü tartışmaya giren, hakem masasına fiziki müdahalede bulunan İdari Menajer Cenk Renda...
Maça ara verildiğinde koridorda hakemin üzerine yürüyen rakibin başantrenörü Željko Obradović, Genel Menajer Yardımcısı Ömer Onan ve As Başkan Ozan Balaban...
Üstelik rakibin başantrenörü maç sonu verdiği röportajda her nedense yüzüne tükürüldüğünü söylemiyor; bu kadar önemli bir olayı atlayabiliyor!
Rakip takımın resmi sitesinden yapılan açıklamada, olayın maça ara verildiği sırada yaşandığı iddia ediliyor.
Oysa yüzdeki maddenin tükürük olduğunun iddia edildiği fotoğrafın arka planında görülen çember halinde sahanın ortasında bir araya gelen oyuncular olayın maç sonunda yaşandığının kanıtı.
Galatasaray Odeabank Takım Doktoru Erşan Ateş’in attığı tweetler de olayın maç sonu meydana geldiğini net olarak ortaya koyuyor.
Rakip takım, maalesef kaybettiği her maçtan sonra olduğu gibi yine bir senaryo kaleme alıp sahneliyor.
Basketbolu yönetenleri, her fırsatta ortamı gerenlerin çirkin oyunlarına daha fazla boyun eğmemeye davet ediyoruz.
Rakibin tüm kışkırtma çabalarına karşın sahada sportmence mücadele ederek haklı bir galibiyet alan Galatasaray Odeabank’ın aslan yürekli teknik kadrosunu ve sporcularını tebrik ediyoruz.
Taraftarlarımızı da rakibin artık gelenekselleşen bu tür oyunlarına gelmeden sadece takımımızı desteklemeye çağırıyoruz.
Saygılarımızla..."
Galatasaray Spor Kulübü
Fenerbahçe Kulübü’nde yapılan açıklama şöyle:
“Organize, toplu küfürlü ve şiddeti sportif faaliyetin bir parçası sanan bir yönetim zihniyetinin ve bunların medyadaki destekçisi kalemşörlerinin “ama”, “fakat” açıklamaları sonrasında artık en üst düzey yöneticilerinin bile kendi taraftarlarının sebebiyet verdikleri her olayın ardından “kendilerini mağdur görüp, yarattıkları çirkinlikleri görmezden gelmeyi” kanıksadığı Galatasaray tribün terörünün alışılagelmiş bir örneğini bir kez daha yaşadık.
Bu rezilliği yaşatanları, popülist söylemlerle, sonuca giden yolda her şey mübah anlayışı ile takımlarının parçası, ailelerinin bireyleri olarak görenler ve bu şekilde isimlendirenler bilmelidir ki takımınızda ve ailenizde camianızı rezil eden kişiler bulunmaktadır. Bunlara sahip çıktığınız sürece aileniz lekelenecek ve sizler bu rezilliğin asli faili olarak hatırlanacaksınız.
Ev sahibi oldukları basketbol maçlarında rakip taraftarlara saldırmayı, adam öldürmeyi, rakip oyuncuya saldırmayı, (fanatik duayen sözde tarafsız spor yorumcuları tarafından hedef gösterilen) bir spikere topyekün saldırmayı, bu esnada kulübümüzün televizyonunda görev yapan bir bayan spikere ve şube profesyonellerimizden bir bayana da saldırmayı ihmal etmeyen bu sürünün, sebebiyet verdikleri tribün terörü sonucunda takımlarının Euroleague’den ihracının gündeme gelmesi şaşırtıcı değildir. Bu yaşanan tribün terörünün fanatik, taraflı spor yorumcuları tarafından göremezden gelinmesi, alakasız olaylarla masumiyetlerinin savunulması, yaşananların her defasında ama ve fakat ile geçiştirilmesi de şaşırtıcı değildir. Keza yıllardır bu teröre teslim olmuş federasyon ve kamu görevlilerinin de üç maymunu oynamaları bizim için şaşırtıcı değildir. Müsabaka hakemlerinin, çok yanlı yönetimleri dışında toplu-organize küfür ve seyirci olaylarına da sadece 3 defa anons yaptırması ve müsabakanın seyircili devam ettirilmesi yaşanan hadiselere sebebiyet vermiştir.
Şaşırtıcı olan, rakip sahada her yıl yaşanan bu kepazeliğe rağmen, yaptığı işe ve rakibine saygı duyan, rakip takım mensuplarına ve taraftarlarına karşı en ufak bir kışkırtıcı hareketi olmayan koçumuza yapılan tükürüklü saldırıyı, ayran şeklinde açıklayan ve kendilerini hala insan diye tanımlayanların da ortaya çıkmış olmasıdır.
Kendilerini Türkiye’nin batıya açılan yüzü olarak tanımlayan bu camianın taraftarlarının, her defasında sebebiyet verdiği bu rezil durum üzerine bir de kendisini haklı çıkarması, bu aklama çabalarına taraflı medya mensuplarının destek vermesi günü kurtarsa da yaşanan ve yaşanacak olayların ağır sonuçlarını ortadan kaldırmamaktadır. Dünyaca tanınmış, 8 Euroleague şampiyonluğu ve yerel liglerde bir çok başarısı bulunan Başantrenörümüz Zeljko Obradoviç’e yapılan bu saldırı, ne yapılırsa yapılsın dünya spor kamuoyu tarafından anında ve tüm çıplaklığı ile görülmüştür. Hiç umudumuz olmasa da beklentimiz, TBF’nin ve güvenlik ile ilgili görevlilerin bu kez yüzlerinin kızarması ve görevlerini yapmalarıdır. Aksi takdirde bilinmelidir ki koçumuzun yüzüne atılan tükürüğün asıl muhatabı bu rezilliğe sebep olanlar, yaşananlara göz yumanlar ve açıklama yapmaya çalışanlardır.
On binlerce taraftarın 90 dakika küfür ettiği bir ortamda küfür eden tek bir taraftar için görevini yapmayan, kılını kıpırdatmayan, kendisine küfür edenlere tepki koyan Başkanımız hakkında ise medyatik olmak amacıyla kantarda topuz bırakmayan kamu görevlileri, hiçbir şey yokmuşçasına ağır toplu küfüre rağmen kupa törenine çıkan en üst düzey yetkililerin olduğu bir düzende yaşadıklarımızın sürpriz olmadığı tartışmasızdır.
Bu yüzden sadece Fenerbahçe ve mensuplarına karşı işletilen 6222 sayılı yasanın “Fenerbahçe Yasası” olarak adlandırılması bizce son derece doğal ve bir o kadar da düşündürücüdür. Büyük Fenerbahçe taraftarı, tüm kamuoyunun gözleri önünde yaşanan bu vahim hadiselere rağmen idarenin ve özellikle de spor teşkilatının Fenerbahçe ile ilgili konularda takınmış olduğu sessizlikten büyük rahatsızlık duymaktadır. Bu yüzden beklentimiz, spor teşkilatında sorumluluk taşıyanların bir an önce görevlerini yapmasıdır.
FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ