15 Aralık 2023 00:00
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından nisan ayında başlatılan soruşturma kapsamında; aralarında Fatih Terim, Emre Belözoğlu, Arda Turan, Fernando Muslera, Selçuk İnan ve Emre Çolak gibi isimlerin de bulunduğu onlarca kişinin, Denizbank şube müdürü Seçil Erzan tarafından yüksek kazanç vaadiyle dolandırıldığı iddiası, Türkiye'nin gündemine oturdu. "Nitelikli dolandırıcılık’ ve "özel belgede sahtecilik" suçlamalarıyla tutuklanan Erzan, 7 ay sonra hâkim karşısına çıktı. "Ben batmak üzere olan bir geminin kaptanıydım. Dolandırıcı olsam gemi batar ben kurtulurdum" sözleriyle kendini savunan sanık Erzan, "Faiz adı altında bu insanların aza tamah etmemeleri, çok kazanmak istemeleri beni bu hale soktu" dedi. BDDK raporunda, Erzan'ın 29 kişiden 43 milyon 920 bin 82 dolar ve 15 milyon 625 bin TL aldığı aktarıldı.
"Yüksek kârlı gizli fon" vaadiyle yaşanan dolandırıcılık iddiasıyla aralarında Emre Belözoğlu, Arda Turan Fernando Muslera gibi isimlerin de bulunduğu müştekilerin şikâyeti üzerine başlatılan soruşturma kapsamında haklarında dava açılan 7 sanık yargılanıyor.
İddianamede, mağdurların kamuoyunda tanınmış sporcular, iş insanları, hekim gibi çeşitli meslek gruplarından kişiler olduğu, hepsinin beyanlarında şüpheli Seçil Erzan'ın kendilerine yüksek kâr getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu ve yine kamuoyunda tanınmış Fatih Terim, Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek para yatırmaya ikna ettiği kaydedildi.
Mahkemede futbol dünyasının önemli isimlerinden Arda Turan, Emre Belözoğlu ve Emre Çolak da ifade verdi. En fazla para kaybı yaşayan isim olan Arda Turan, "Yıllardır çalışıp kazandığım bütün paramı, emeğimi Seçil Erzan beni kandırarak yok etmiştir" dedi. Belözoğlu da "23 yıldır futbolcuyum, 2 senedir teknik direktörüm. 13 yaşımdan beri aileme bakıyorum. Tüm birikimimi beni kandırarak zimmetine geçirmiştir" ifadelerini kullandı.
Fatih Terim, soruşturmayı yürüten savcılığa 2 Haziran'da verdiği ifadesinde, sanık Seçil Erzan'ı Denizbank Şube Müdürü olarak 5-6 yıldır tanıdığını, 11 yıldır da bankanın müşterisi olduğunu belirtti. "Şöyle ki bu fon için kimse benden bu zamana kadar herhangi bir para istemedi" diyen Fatih Terim, "Bu fon ile alakalı Seçil Erzan'a hiç para vermedim" dedi. Ancak Terim, Seçil Erzan olayını öğrendikten sonra tüm parasını başka bankaya geçirmek için talimat verdiğini, parasının 3 milyon dolar eksik aktarıldığını ve aylar geçmesine rağmen halen alamadığını belirtti. Terim ifadesinde banka çalışanlarından şikâyetçi olacağını da söylemesine karşın, Terim'in şikâyeti iddianamede yer almadı.
Gerçekte böyle bir fonun hiç olmadığı belirtilen iddianamede, şüpheli Seçil Erzan'ın 66 yıldan 216 yıla kadar hapsi istenirken; diğer 6 şüphelinin ise 3 yıldan 65 yıla kadar değişen oranlarda hapisleri istendi.
İşte 20 soruda Türkiye'nin gündemine oturan dolandırıcılık olayı:
Seçil Erzan, Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde dünyaya geldi. Eğitimini Çorlu Lisesi'nde tamamlayan Erzan, üniversite eğitimini Kocaeli'de gerçekleştirdi.
Çorlu’da bir bankada 10 yıl şube müdürü olarak çalıştıktan sonra İstanbul'da şube müdürlüğüne atandı.
2013'te çalıştığı banka ve Galatasaray arasında sponsorluk anlaşması imzalandığı için görevi sırasında dönemin Galatasaray teknik direktörü Fatih Terim’in finansal danışmanlığını yaptı.
Şube müdürü olarak yaklaşık 11 yılda çok sayıda futbolcu, iş insanı ve yakınlarına bir ‘fon’ vaadiyle yüksek para getirisi tavsiyesinde bulundu.
Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Nisan 2023'te İstanbul Göktürk’te bir eve baskın düzenledi. Bu baskında özel bir bankanın Büyükdere şube müdürü Seçil Erzan gözaltına alındı. Evinde arama yapılan şüpheli hakkında ertesi gün nöbetçi mahkeme tarafından tutuklama kararı çıktı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Selçuk İnan, Emre Çolak, Emre Belözoğlu, Arda Turan, Fernando Muslera ile Buse Terim, Buse Terim'in eşi Volkan Bahçekapılı, eski kulüp tercümanı Musa Mert Çetin ve Emre Çolak'ın kardeşi Emrah Çolak gibi 18 isim şikâyetçi olarak yer aldı. Seçil Erzan, Ali Yörük, Asiye Öztürk, Atilla Yörük, Hüseyin Eligül, Kerem Can ve Nazlı Can "şüpheli" sıfatıyla yer aldı.
Yaklaşık 10 yıl boyunca Denizbank'ın Florya şube müdürlüğü görevini yapan Seçil Erzan, ifadesinde o süre zarfında Galatasaray kulübündeki birçok futbolcuyla iletişimi olduğunu belirtti. Erzan, "Arda Turan'ı Florya Şube müdürü olduğum dönemde Galatasaray Spor Kulübü ile birlikte çalışıyorduk. Bütün futbolcuları da müşterimiz olsun ya da olmasın hepsini tanırdım" dedi.
Seçil Erzan'la tanışıklığının Florya şube müdürü olduğu zamana dayandığını doğrulayan Arda Turan, ifadesinde Erzan'ın fonla ilgili kendisiyle yaptığı konuşmayı şöyle anlattı:
"Seçil Erzan uzun yıllardır Denizbank Florya Şube Müdürü olarak tanıdığım bir kişidir. Yaklaşık 8-10 ay kadar önce Seçil Erzan beni telefonla arayarak maddi konulardan bahsetti. Daha doğrusu başta çok önemsememiştim ama çok sık arayıp sürekli "bana mevduat getir" şeklinde sözler sarf etti. Seçil Erzan daha önce Florya Denizbank Şube Müdürü olup sürekli Galatasaray Kulübündeki futbolcular ile bankacılık işlemleri ile yakın temasları bulunan bir kişidir. Daha doğrusu Seçil Erzan'ı tanımam etmem fakat Denizbank'a güvenim vardı."
Fatih Terim'le olan ilişkisinin de Florya şube müdürü olduğu döneme dayandığını belirten Erzan, Terim'in finansal danışmanı olduğunu söyledi. Erzan ifadesinde "Ben Fatih Terim'den bu zamana kadar fon adı altında bu zamana kadar para almadım. Ancak bu zamana 2012 yılından itibaren tüm bankacılık işlemleriyle ilgilenirdim. Tam olarak Fatih Terim'in finansal danışmanı bendim. Şöyle ki Fatih Terim ile ilgili bu zamana kadar çok sayıda finansal işlem yaptım ancak bu zamana kadar hukuka aykırı hiçbir işlem yapmadım" diye konuştu.
Seçil Erzan, para aldığı kişileri ve aldığı para miktarını artırmaya çalışarak, önceden yüksek kazanç vadettiği kişilere "kâr" adı altında ödemeler yapmış. Kısa dönemlerde para aldığı isimlere ana paranın dışında "kâr" olduğunu söyleyerek para dağıtan Erzan, fona dahil olanların güvenini kazanmaya ve zaman kazanmaya çalışmış.
Savcılık sorgulamasında ilk şikâyette bulunan isimlerden biri olan iş insanı B.Ç.’den 2 milyon 118 bin dolar para aldığını söyleyen Erzan “Bu parayı ben Ali Y. ile aldırdım. Bu parayı alır almaz benden ödeme bekleyen kişilere verdim" dedi. Seçil Erzan, ifadesinde, Arda Turan, teknik direktör Emre Belözoğlu ile Fatih Terim’in damadı Volkan Bahçekapılı’dan paraları nasıl aldığını detayları ile anlattı:
“Bir gün Volkan Bahçekapılı’yı telefonla aradım. ‘Çok kısa süreliğine yüksek getirisi olan fon var, aman bu husus duyulmasın Fatih Terim Hoca’nın da fondan haberi var. Sen de girmek ister misin’ dedim. Volkan Bahçekapılı da bana ‘Biliyorum, Buse’nin de var hatta’ dedi. Bir sabah saat 7’de Volkan Bahçekapılı ‘Bu fon hala duruyor mu? Emre Belözoğlu senden haber bekliyor’ diye mesaj attı. Sonrasında ben Emre Belözoğlu’nu aradım. Konuyu çok kısa anlattım. Hem Volkan Bahçekapılı hem de Emre Belözoğlu bana nakit para bulup Volkan Bahçekapılı’nın ofisinde teslim ettiler. Toplamda iki gün boyunca ben önce 1 milyon 400 bin dolar, sonra 1 milyon 492 bin dolar ve son olarak 400 bin dolar parayı 2023 senesi Mart ayı içerisinde aldım. Fakat şu zamana kadar Volkan Bahçekapılı’ya ödeme yapmadım.”
Arda Turan'la olan konuşmasını da aktaran Erzan, "Bir gün Arda Turan’ı şubeye davet ettim. Kendisine ‘5 koyup 10 alıyorsun. Ancak acil para gerekli dedim. Arda Turan bana çok yardımcı oldu. Yurt dışından para getirdi. Evini satıp para getirdi" şeklinde konuştu.
Seçil Erzan'ın konuştuğu isimlere, yüksek kâr getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu (yüzde 30-45 arası değişen faiz iddiasıyla) ve yine kamuoyunda tanınmış Fatih Terim, Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek para yatırmaya ikna ettiği biliniyor.
Şikâyetçiler arasında yer alan eski futbolcu Emre Çolak, Erzan'ın kendisini bu fona para vermeye ikna sürecini “Beni de arayıp bankanın yatırım fonuyla kandırdı. Biz kaşına gözüne kanıp para vermedik. Bankanın kurumsal kimliğine güvenerek verdik. Kendisi beni aradı, 'Bankanın yatırım fonu olduğunu, istersen tanıdık isimlere sorabilirsin' dedi. Ben de Arda Turan’a sordum, o da öyle bir fonu olduğunu söyledi. 3 milyon 212 bin dolar tek seferde verdim. 2-3 ayda yüzde 25 karla geri parayı vereceğini söyledi. Birkaç gün sonrada belge aldım. Herhangi bir ödeme almadım sonrasında. Yurt dışında olduğun için kardeşim Emrah Çolak parayı çekip bankaya götürdü. Şikâyetçiyim" diyerek anlattı.
İsmi geçen herkesle ortak paydalarının paradan para kazanmak olduğunu söyleyen Erzan, Fatih Terim'den 300 bin dolar aldığını ve bu parayı değerlendirdiğini söyledi. Erzan, Terim'in Galatasaray ile yollarının ayrıldığı dönemde kendisine verdiği paradan daha fazlasını istediğini ve ona hayır diyemediğini söyledi.
Öte yandan savcılığa ifade veren şikâyetçilerden hiçbiri, bu fonu kendisine Fatih Terim'in söylediği ya da fondan onun vasıtasıyla haberdar olduğundan bahsetmiyor.
Mahkeme'de Terim'den para aldığı süreci anlatan Erzan, "2011 yılında Florya şube müdürü oldum. 2020 yılına kadar kimseye borcum yoktu. Bu dönemde yakınlarım bana para verir değerlendirirdim. O dönem halka arza filan giriyordum kendi hesabımdan. Bu insanlarda saygın insanlardı. Paramın yetmediği yerde kredi çekiyordum. Bakiyenin birilerinin evlerinde arabasında kolundaki saatlerinde yazlıklarında, birilerinin cebinde olduğunu biliyorum ben. Adı geçen herkesle ortak paydamız paradan para kazanmaktı. Bu işlemlerden komisyonda almıyordum. 2020 yılında Galatasaray camiasında saygın biri 300 bin dolar para vermişti. Sonrasında o dönemde kulüpten ayrıldı. O kişi kendisi elden parasını teslim etti, o parayı değerlendiriyordum. Bana verdiği paradan çok çok fazla istemeye başlayınca hayır diyemedim. İstediği zaman 50-100 bin gibi ona geri gönderiyordum" dedi. Mahkeme başkanının 300 bin dolar veren kişinin kim olduğunu sorması üzerine Erzan, Fatih Terim cevabını verdi.
Ancak Fatih Terim, 2 Haziran tarihinde savcılığa verdiği ifadede "Bu fon için kimse benden bu zamana kadar herhangi bir para istemedi. Bu fon ile alakalı Seçil Erzan'a hiç para vermedim" dedi.
İddianameye göre, Seçil Erzan'a en fazla para veren ve en fazla alacaklı olan isim 7,5 milyon dolarla Arda Turan. Onun ardından en fazla kaybı olan kişi 4 milyon 292 bin dolarla Emre Belözoğlu.
Seçil Erzan’a para verenlerden bazıları ve alacakları şöyle:
- Arda Turan: 7 milyon 500 bin dolar
- Emre Belözoğlu: 4 milyon 292 bin dolar
- Selçuk İnan: 1 milyon 535 bin dolar
- Nestor Fernando Muslera: 500 bin dolar
- Emrah -Emre Çolak: 3 milyon 212 bin dolar
- Buse Terim Bahçekapılı: 240 bin dolar
- Bülent -İnci Çeviker: 2 milyon 198 bin dolar
- Burhan Taşpolat-Evrim Pınar Güzel: 1 milyon 416 bin dolar ve 1 milyon 500 bin TL
Arda Turan ve Emre Belözoğlu, mahkemede Erzan'ın kendilerini kandırdığını ve tüm birikimlerini kaybettiğini söyledi.
Arda Turan, Seçil Erzan'ın kendisini sık sık arayıp bunaltması üzerine bahsettiği fona yatırması için önce 3 milyon doları elden verdiğini, Erzan'ın kendisini "Bu fona kim ne kadar yatırdıysa ona göre kazanç sağlayacak, bu bir faiz değil" diyerek kandırdığını söyledi. 13 milyon 900 bin doları elden verdiğini, kendisinin de 6 milyon 400 bin doları geri ödediğini, kendisine banka kaşeli ve ıslak imzalı belge verdiğini belirterek, "Yıllardır çalışıp kazandığım bütün paramı emeğimi Seçil Erzan beni kandırarak yok etmiştir. Çok üzgünüm, bu olay beni çok yıprattı. Bütün birikimim bir anda gitti" dedi.
Buse Terim'in eşi Volkan Bahçekapılı, Emre Belözoğlu'nun kuzeni olduğunu belirterek şüpheli Erzan'ın yüksek getirili fon olduğunu söylediği, eşi ve Fatih Terim'in de bu fona para yatırdıklarını, kendisinin nakit parası olmadığı için Emre Belözoğlu'na fondan bahsettiğini, Emre'nin kendisine ilk olarak 1 milyon 492 bin doları vererek Erzan'a teslim ettiğini, toplamda 2 milyon 892 bin doları teslim ettiğini, paralara ilişkin herhangi bir dekont da almadığını, sonrasında Erzan'ın kendisine 3 kaşeli belge verdiğini anlattı.
Emre Belözoğlu da Volkan'a verdiği paralara ilişkin toplamda 3 milyon 300 bin dolar fonda alacağı olduğuna dair Erzan tarafından belge verildiğini belirterek, "23 yıldır futbolcuyum, 2 senedir teknik direktörüm. 13 yaşımdan beri aileme bakıyorum. Tüm birikimimi beni kandırarak zimmetine geçirmiştir" dedi.
Bankadan alakasız olarak kaşeleri kendisinin hazırlayıp imzaladığını söyleyen Erzan'ın fona katılması için aradığı Volkan Bahçekapılı'ya, "Çok kısa süreliğine yüksek getirisi olan bir fon var, aman bu husus duyulmasın, Fatih Terim hocanın da fondan haberi var. Sen de girmek ister misin" dediği iddianamede yer aldı.
Şikâyetçi Nestor Fernando Muslera ise Seçil Erzan tarafından defalarca arandığını, fona para yatırmak üzere ikna edildiğini, kendisine toplam 1 milyon 200 bin dolar verdiğini, 700 bin dolarının iade edildiğini ancak 500 bin dolar parasını ve vaat edilen parayı alamadığını belirtti.
İsmail Saymaz'ın yazısına göre, Seçil Erzan, eski futbolcu Semih Kaya’nın ismini vererek kendisinin 3 milyon dolar getirip 5 milyon 700 bin dolar geri aldığını ileri sürdü. Kaya ve menajeri tarafından tehdit edildiğini söyleyen Erzan, "Benden para almaya devam ettiler. Yakamı kurtarmak için bu parayı vermeye devam ettim. Semih Kaya’ya verdiğim bu parayı Emre Belözoğlu ve Arda Turan’dan aldığım paralardan ödedim. Kurtulmak için ikisine de ödeme yaptım. Semih Kaya bu fazla paralarla Bodrum’da kendisine villa aldı” dedi.
Öte yandan Ayhan Akman'ın da verdiği paradan fazlasını geri aldığı iddialar arasında.
Arda Turan, bankacı Seçil Erzan'la WhatsApp yazışmalarını ve yaptığı telefon görüşmesinin video kaydını savcılığa sundu. Turan'ın konuşmada Erzan'ın parayla ne yaptığını anlamaya çalıştığı görülürken, arsasını sattığını belirtip "Seçil ben ne yapacağım? Karıma şimdi ne diyeceğim Seçil?" dediği kaydedildi.
Görüşmenin detayları şöyle:
Turan: Sana dünya para getirdim Seçil, servetim sendeydi. Bu parayı birine aldıysan, onu söyle. Faize mi gitti?
Erzan: Yok, faize gitmedi.
Turan: İnsanlar beni arıyor. Zor durumdayım. Toplam kaç kişi var Seçil? 100 kişi mi? Var mı kayıtları?
Erzan: Hepsi… 21-22
Turan: Bak, söyleyeceklerimi iyi dinle. Savcılık işini de polisi de tutuyoruz. Kimseyi bir yere göndermiyoruz. Doğruyu söyleyeceksin ki bankayla çözmeye çalışalım.
Erzan: Maksimum 25 kişi olsun. O kadar bile yok.
Turan: 25 kişiyse oturulur konuşulur. Zararımızı biliyor musun?
Erzan: Zararda olanları biliyorum.
Turan: Bu işe niye girdin? Bizi niye çektin buraya? Fon yalan mıydı?
Erzan: Başta kendi kendime bir şeyler kurmaya çalıştım, ilerlemedi.
Turan: Bir yerde bu paranın bir kısmı battı mı?
Erzan: Sekiz buçukta Hakan Ateş'le (Denizbank Genel Müdürü) mi buluşacaksınız?
Turan: Ben, Emre Belözoğlu, Fatih hoca. Sen listeyi vermezsen, adamlar mağduriyeti kabul etmezse herkes savcılığa gidecek. Bir saat sonra tutuklanırsın.
Turan: En çok mağdur benim.
Erzan: Tabi, en çok sen girdin çıktın.
Turan: Ya Seçilcim, arsamı sattırdın sen bana. Seçil ben ne yapacağım? Karıma şimdi ne diyeceğim Seçil?
Gazeteci Fatih Altaylı, eski futbolcu Semih Kaya'nın sanık Erzan'ı döverek parasını aldığını iddia etti ve şunları söyledi:
"Semih Kaya'nın Seçil Erzan'ı tartaklayıp dövdüğünü de biliyoruz... Başka futbolcuları konuşmaya başladık biz. Okuduğum davanın dosyasında gördüğüm kadarıyla darplar var, futbolcuların bazılarının alacağı kalmamış olan Semih Kaya gibi bazı futbolcular Seçil Erzan’ı dövmüşler, çok karmakarışık bir işler var."
Fatih Terim, soruşturmayı yürüten savcılığa 2 Haziran'da verdiği ifadesinde, sanık Seçil Erzan'ı Denizbank Şube Müdürü olarak 5-6 yıldır tanıdığını, 11 yıldır da bankanın müşterisi olduğunu belirtti. Fon için kendisinden hiç kimsenin bir para istemediğini söyleyen Terim, Seçil Erzan'dan şikâyetçi olduğunu belirtti.
İşlerinin yoğunluğu nedeniyle finansal işlerine kendisinin vakit ayıramadığını aktaran Terim, şunları kaydetti:
"Yani benim bütün bankacılık işlemlerimi birlikte çalıştığım bankada çalışanlar yönetmekteydi. Hayatımda hiçbir zaman Denizbank'ın hem Florya'daki hem de Levent'teki şubesine gitmedim. Paraya ihtiyacım olduğu zaman ise yakınlarımdan aile dostlarımdan isterim. Onlar gidip gerektiğinde bankadan parayı çekip bana getirirler. Bazen de yanımdaki çalışanlarım ihtiyacım olan parayı bankadan alıp bana getirip verirler. Birtakım belgelere imza atmam gerektiğinde ise zaman zaman Seçil Erzan yanıma gelip Florya'daki tesislerde imzamı alırdı. Hatta evime de geldiğinde belgelere imza atmışlığım olmuştu."
Somut dosya kapsamında bahsedilen fon ile yakından uzaktan ilgisi olmadığını savunan Terim, "Şöyle ki bu fon için kimse benden bu zamana kadar herhangi bir para istemedi. Bu fon ile alakalı Seçil Erzan'a hiç para vermedim" ifadelerini kullandı.
Zaman zaman çalıştığı bankacılara durumunun ne olduğunu sorduğunu belirten Terim, şunları söyledi:
"Onlar da kendi bilgisayarından parasal durumuma ilişkin excel tablosu olacak şekilde bir görsel fotoğraf çekip mesaj yoluyla bana yollarlar. 6 Nisan'da ben yine hesabımda ne olup bittiğini öğrenmek için Denizbank'ta çalışan Rüya Hanım ile mesaj üzerinden yazıştım. O da bana bilgileri atacağına ilişkin mesaj gönderdi. Gönderdiği excel tablosunda 3 kalem gözükmekteydi. Birincisinde 219 bin 300 dolar, 47 bin 400 lira (mevduat) ve saklama o/n 3 milyon dolar şeklinde bilgiler yer alıyordu. Sonrasında Seçil Erzan'ın olayını duyunca ben bankaya sinirlendim ve bankadaki tüm paramın eşim Fulya Terim'in Garanti Bankası'ndaki hesabına aktarılmasını istedim. Bana mesaj yoluyla gönderilen ve biraz önce yukarıda bahsettiğim 219 bin 300 dolar, 47 bin 400 lira (mevduat) paranın eşimin hesabına geldiğini tespit ettim fakat 3 milyon dolar halen gönderilmedi."
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) 18 Ağustos 2023 tarihli raporuna göre, Seçil Erzan'a muhtelif zamanlarda elden veya nakden para veren 29 kişinin şikâyetinin bulunduğu, bu başvuru sahiplerinden bir kısmının paralarını kısmen veya tamamen geri alamadıklarını beyan ettikleri ifade edildi. Bankaya ulaşan iddialara göre şikâyetçilerin iddia ettikleri tutarın 43 milyon 920 bin 82 dolar ve 15 milyon 625 lira seviyesinde olduğu tespit edildi. Yapılan incelemelerde Türkiye'deki 23 bankayla eşleşen para hareketlerinin de incelendiği ve eşleşen para hareketlerinin tespit edilemediği kaydedildi.
Rapora göre bazı müştekiler Erzan'ın banka yöneticileri Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu tarafından yönetilen bir fonda para topladığını öne sürdü. Ancak banka yöneticileri tarafından yönetilen ve müştekilerden edinilen paranın kaydeden veya nakden aktarıldığı böyle bir fona rastlanmadığı vurgulandı.
Denizbank, savcılığa sunduğu teftiş raporlarında özetle işlemlerin Seçil Erzan'la olan yakın ilişkilere dayandığı, bankada yapılan işlemlere dair hiçbir iz olmadığını ve şikâyetçilerin süreç boyunca bankaya hiç başvurmadıklarından bahsedildi.
Denizbank'ın Arda Turan'la ilgili savcılığa sunduğu teftiş raporunda "Denizbank’ın Seçil Erzan'ın dolandırdığı kişilerden biri olan Volkan Bahçekapılı hakkında düzenlediği raporda, "Seçil Erzan’ın 46 gün vadede dolar bazında %253 getiri vaadine inanmış olsa bile, yatırım yapma düşüncesinde olduğu paraları kendi hesabından çıkarması ve buna karşılık Seçil Erzan’ın kendisine verdiğini iddia ettiği dokümanlardan şüphelenmemesi, Seçil Erzan’a verilmek üzere elden ve üçüncü kişi hesabı üzerinden para verme iradesi ortalama zekaya sahip herhangi bir kişiden beklenmeyecek bir davranıştır" dediği görüldü.
Denizbank’ın müştekilerden Volkan Bahçekapılı hakkında düzenlediği raporda, "Seçil Erzan’ın 46 gün vadede dolar bazında %253 getiri vaadine inanmış olsa bile, yatırım yapma düşüncesinde olduğu paraları kendi hesabından çıkarması ve buna karşılık Seçil Erzan’ın kendisine verdiğini iddia ettiği dokümanlardan şüphelenmemesi, Seçil Erzan’a verilmek üzere elden ve üçüncü kişi hesabı üzerinden para verme iradesi ortalama zekaya sahip herhangi bir kişiden beklenmeyecek bir davranıştır" ifadeleri yer aldı.
Seçil Erzan ile Arda Turan'ın WhatsApp konuşmalarında en dikkati çeken kısımlardan biri de Turan'ın Erzan'a "Fatih hoca kârda mı bu işten" diye sorması oldu.
İkili arasında konuyla ilgili geçen konuşma şöyle:
Arda Turan: “Ya Seçil darmadağınım biliyorsun. Peki Fatih hoca karda mı bu işten?
Seçil Erzan: “Valla Arda bir şey söyleyeceğim. Normal şartlarda hoca kardaydı yani çünkü hocanın… Sen yalnızsın değil mi?”
Arda Turan: “Yalnızım. Hoca kârdaydı değil mi?”
Seçil Erzan: “Hı hı.”
Fatih Terim'in de dahil olduğu iddia edilerek dolandırıcılık yapıldığı iddia edilen davada Fatih Terim'in adı, iddianamede yer almadı. Terim fon için kimsenin kendisinden para istemediğini söylerken Seçil Erzan, Terim'den 300 bin dolar alarak o parayı değerlendirdiğini belirtti.
Savcılığa verdiği ifadede "Bu fon için kimse benden bu zamana kadar herhangi bir para istemedi. Bu fon ile alakalı Seçil Erzan'a hiç para vermedim" diyen Fatih Terim, bankadan 3 milyon dolarını alamadığını belirtti. "Bu zamana kadar özellikle bankacılık işlerimi yürüten Seçil Erzan, Rüya hanım ve başkaca tespit edilecek benim bankacılık işlemlerimde usulsüzlük yapan Denizbank çalışanlarından şikayetçiyim" diyerek ifadesinde Seçil Erzan ismine de yer veren Terim'in adı iddianamede yer almadı.
Öte yandan Erzan'ın mahkemedeki kendi ifadelerinde, "fon"a para aktarmalarını istediği kişilere Fatih Terim'in de ismini referans verdiği görülürken, Arda Turan ile olan WhatsApp konuşmasında Turan'ın "Fatih hoca bu işten kar etti mi?" sorusunu sorması sebebiyle Terim'in sistemin içinde olduğuna dair bir bilgisi olduğu izlenimi yarattı.
İsmail Saymaz, iddianamede Fatih Terim isminin yer almamasını "buharlaştırıldı" ifadesiyle aktarırken, Terim'in süreç içindeki durumunu şöyle anlattı:
"Erzan, Fatih Terim'in de 300.000 dolar verdiğini söylüyor. Terim'in Arda Turan ve Emre Belözoğlu ile birlikte Denizbank yetkilileriyle görüşmeye katıldığını görüyoruz.
Demek ki o da para kaptırdı.
Ayrıca Fatih Terim'in adı kullanarak, kızı ve en yakınındakiler bile dolandırıldı. O kadar ki Terim'in damadı Volkan Bahçekapılı ve yakın dostu Nur Erkasap'ın yüksek tutarda para çekmelerine, Terim'le yakınlıklarından ötürü müdahale edilmedi.
Hal böyleyken savcılık, Fatih Terim'in adını dosyada buharlaştırdı. Terim, ne mağdur ne de tanık olarak ifade verdi. Verdiyse bile dosyaya konmadı."
Sanık Erzan'ın "özel belgede sahtecilik" ve "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 66 yıldan 216 yıla kadar hapsi istenen iddianamede, sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün ise aynı suçlardan 3 yıl ve 65 yıl arasında değişen oranlarda hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesinin iddianameyi kabul etmesi üzerine 4'ü tutuklu 7 sanık 20 Kasım'da hakim karşısına çıktı. Mahkeme heyeti, tutuklu 2 sanığın tahliyesine karar vererek, duruşmayı 12 Ocak 2024'e erteledi.
© Tüm hakları saklıdır.