Fransız dağcı turist Hervé Gourdel, Cezayir’in kuzeydoğusundaki Kabili bölgesinde bulunan Tizi Uzu ilindeki dağlık bir alanda IŞİD’e bağlı “Hilafetin Askerleri” adlı bir örgüt tarafından pazar günü kaçırıldı. Adı yeni duyulan örgüt, dün Arapça yayımladığı görüntülü bir mesajda, Fransa’nın IŞİD’e yönelik operasyonlarına son vermemesi halinde, 55 yaşındaki Gourdel’in 24 saat içinde infaz edileceğini duyurdu.
Tehdit Fransız hükümeti tarafından ciddiye alınıyor. Ancak hükümet, Fransa’nın “şantaja boyun eğmeyeceğini” açıkladı. Başbakan Manuel Valls, Fransa’nın örgütle “hiçbir tartışma veya müzakereye girmeyeceğini” söyledi. Başbakan Valls’in konu hakkında 24 Eylül Çarşamba günü Fransız Millet Meclisi’ne ayrıntılı bilgi vermesi bekleniyor. Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius ise Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantıları için bulunduğu New York’tan yaptığı açıklamada, “bir terör örgütünün tehditlerine biraz da olsa boyun eğilmesinin kesinlikle söz konusu olmadığını” dile getirdi. Fabius, “Fransa’nın tutumu değişmez. Rehineleri kurtarmak için elimizden geleni yaparız ama bir terör örgütü Fransa’ya boyun eğdiremez” ifadelerini kullandı. Hükümet cephesinden gelen bu mesajlara ek olarak, Paris Savcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı. Soruşturmanın Fransız iç istihbarat birimleri tarafından yürütüleceği bildirildi.
Fransız terör uzmanları, Irak ve Suriye'deki eylemleri ekseninde Cezayir'de bir Fransız vatandaşının kaçırılmasının, IŞİD’in eylemlerini “uluslararası platforma taşıdığının göstergesi” olarak yorumluyor. Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (IFRI) Ortadoğu uzmanı Denis Bauchard, Cezayir'de Fransız vatandaşını kaçıran örgütün yayımladığı mesajı, geçen hafta Paris’te düzenlenen Irak konferansı ve Fransa’nın Irak’ta gerçekleştirdiği hava harekatının “mantıklı bir sonucu” olarak değerlendiriyor. Bauchard’a göre, IŞİD bugüne kadar “bölgesel mantıkla hareket ediyor” ve eylem alanını Suriye ve Irak’la sınırlı tutuyordu. Ancak son eylemiyle, genelde El-Kaide'nin kullandığı “uluslararası cihad” stratejisine geçmiş görünüyor. Fransız uzman, IŞİD saflarındaki yaklaşık bin Fransız vatandaşı göz önünde bulundurulup, tehdidin ciddiye alınması gerektiğini söylüyor.
Bir diğer Fransız düşünce kuruluşu olan Uluslararası Araştırma ve Etüdler Merkezi'nin (CERI) uzmanları da benzer görüşte. CERI uzmanlarından Myriam Benraad, Fransa topraklarında çok sayıda IŞİD sempatizanı bulunduğuna dikkat çekiyor ve yaşananların Fransa’da ikamet eden Müslümanlar üzerinde sonuçları olabileceği tehdidine işaret ediyor: “Fransa Müslümanları olup biteni artık ciddiye almalı ve kınamalılar. Zira zor durumdalar. IŞİD cephesinden gelen beyanlara karşı güçlü bir cephe yok. Bu beyanlar Fransa’da İslamofobi'yi arttırabilir”.
Fransız basını da hükümete Fransa’nın “IŞİD’e karşı açık bir savaşta olduğunu” resmen ilan etmesi çağrısında bulunuyor. Savaşın “uzun süreceğini” yazan Le Monde gazetesi, zaferin ise “ölümcül patolojiye dönüşen İslamizm'e, derin bir siyasi-ideolojik reform hareketiyle karşı koyacak Arap-Müslüman dünyasından geleceği” yorumunda bulundu.
