"Bu suça ortak olmayacağız" bildirisine imza ettikleri gerekçesiyle ihraç edilmiş ve Fransa'da yaşayan Barış Akademisyenleri, Boğaziçi Üniversitesi'nde öğrencilerin Cumhurbaşkanlığı kararıyla rektörlüğe atanan Prof. Dr. Melih Bulu'ya karşı eylemlerine ilişkin; "Fransa'daki Barış akademisyenleri olarak dün Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine yapılan saldırıyı kınıyoruz. Hala sürdürülen bu orantısız şiddete bir an önce son verilmeli ve gözaltına alınan öğrenciler, haklarında herhangi bir işlem yapılmadan derhal salıverilmelidir." açıklamasını yaptı.
"Boğaziçi Üniversitesi'nde kayyum rektöre orakarşı sürdürülen direnişi destekliyor, kendileriyle dayanışma içinde olduğumuzu kamuoyuyla paylaşıyoruz." diyen akademisyenlerin açıklamaları şöyle:
"Türkiye'de öğrencilerinden zorla koparılan, baskı ve yıldırmalarla, KHKlarla üniversitelerinden uzaklaştırılan Fransa'daki Barış akademisyenleri olarak dün Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine yapılan saldırıyı kınıyoruz. Hala sürdürülen bu orantısız şiddete bir an önce son verilmeli ve gözaltına alınan öğrenciler, haklarında herhangi bir işlem yapılmadan derhal salıverilmelidir.
TIKLAYIN: Boğaziçi Üniversitesi protestoları | Kadıköy’deki destek eylemine gazlı, plastik mermili müdahale; onlarca kişi gözaltına alındı!
Bizler üniversitenin tanımı itibariyle demokratik ve özerk niteliğe sahip olmasının müzakere edilemez bir koşul olduğunun bilincindeyiz. Üniversite, bilgi üretiminin özgürce sürdürülebilmesi ve eleştirel düşüncenin yaşayabilmesi için hem piyasanın hem de siyasal alanın dayatmalarından özerk demokratik bir işleyişe sahip olmak zorundadır. Çünkü insanlık yararına, piyasanın öncelikleri tarafından sınırlandırılmamış bilimsel araştırma ve üretim idealini gerçekleştirmek için böyle bir üniversiteye ihtiyaç vardır. Daha önce Türkiye’de AKP iktidarı, tıpkı soruşturmalarla, KHK’larla ve kayyum rektörlerle diğer üniversitelere saldırırken yaptığı gibi, bugün de Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine, akademisyenlerine ve onlara destek veren herkese keskin nişancılarla, yüzlerce polisle, orantısız bir şiddetle saldırırken, işte bu üniversite idealine saldırmaktadır.
"Rektöre karşı direnişi destekliyoruz"
Bu saldırı sadece Türkiye'de değil farklı ülkelerde siyasal iktidarlarca sürdürülmektedir. Şu anda bulunduğumuz Fransa'da da hızla bu idealden uzaklaşılmaktadır: son çıkarılan yasalar üniversite kampüslerine polis müdahalesini meşrulaştırarak, öğrenci ve akademisyen eylemlerini kriminalize etmekte, akademik çalışma koşulları piyasanın gereklerine göre yeniden yapılandırılmaktadır.
Bizler bu küresel saldırının bilincinde olarak, demokratik ve özerk üniversite idealinden, akademik özgürlüklerimizden asla vazgeçmeyeceğimizi, bu uğurda verilen mücadelelerin de küreselleşmesi için uluslararası dayanışma içerisinde olacağımızı bir kez daha bildiririz.
Boğaziçi Üniversitesi'nde kayyum rektöre karşı sürdürülen direnişi destekliyor, kendileriyle dayanışma içinde olduğumuzu kamuoyuyla paylaşıyoruz."