Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Mainz Savcılığının Alman komedyen Jan Böhmermann hakkında verdiği "soruşturmaya gerek olmadığı" kararına yaptığı itiraz talebi reddedildi. Türkiye, yabancı devlet adamlarına hakareti düzenleyen Alman ceza kanununun 103. maddesi uyarınca Alman hükümetinden soruşturma için izin vermesini istemiş, Alman Hükümeti de izin vermişti. Mainz Savcılığı 103. madde gereğince yaptığı inceleme sonucunda soruşturmaya gerek olmadığı yönünde karar vermişti. Böhmermann hakkında, bu yılın Mart ayında Alman ZDF televizyonunda yayınlanan programında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştirdiği şiiri nedeniyle soruşturma başlatılmıştı.
Frankfurter Rundschau gazetesinin konuya ilişkin yorumunda şu satırlar dikkat çekiyor:
"Yaygın kanının aksine Başbakan Angela Merkel, yabancı devlet büyüğüne hakaret yasası çerçevesinde soruşturmaya izin vermesiyle hukuk devletine hizmet etmiş olmadı. Erdoğan'ın pireyi hukuki anlamda deve yapma çabası, Almanya'ya çıkar sağlamış değil. Merkel'in söylemesi gerekeni yani ülkemizde hicvin cezalandırılamayacağını şimdi mahkeme söylemiş oldu."
IŞİD zanlısı Caber El Bekir'in Saksonya eyaletinde yer alan Leipzig kentinde gözaltında tutulduğu hücrede kendisini asarak intihar etmesine ilişkin tartışmalar sürüyor. İntihara ilişkin açıklama yapan Saksonya Adalet Bakanı Sebastian Gemkow, ilk kez ihmalkâr davranılmış olabileceğini belirtti. Olayın ardından yaptığı açıklamada her tür önlemin alındığını belirten Saksonya Adalet Bakanı Sebastian Gemkow, intiharın önlenememesinde cezaevindeki ihmallerin etkili olmuş olabileceğini kabul etti. Schleswig Holstein gazetesinin IŞİD zanlısının intiharıyla ilgili yorumu şöyle:
"Kontrolsüz mülteci dalgasıyla artan terör tehlikesine eğilmek yerine hem siyaset hem de medya Saksonya'ya suçlamalar yöneltip duruyor. Böylece terör örgütü IŞİD ve mülteci kılığında ülkeye girmiş eylemcilerinin ekmeğine yağ sürülmüş oluyor. Almanya'da hala tehlikelerin nasıl bertaraf edilebileceğine dair bir bilinç geliştirilebilmiş değil. Muhtemel eylemci El Bekir bir kurban değil, bir cellat. Ve görünen o ki El Bekir gibilerinden aramızda çok var. Mevzu seçim odaklı ufak tefek girişimler yerine tam olarak bu olmalı."
İsviçre'nin Zürih kentinde yayımlanan Neue Zürcher Zeitung am Sonntag da yorumunda terör zanlısı El Bekir'in yakalanmasına yardımcı olan Suriyeli mültecilere değiniyor:
"Bu hafta Leipzig kentinde Suriyeli bir terörist yakalandı. Hem de polis tarafından değil. Suriyeli hemşehrileri kendisini tanıdı, yakaladı ve polise teslim ettiler. Bu durum iki önemli gerçeği gözler önüne seriyor: Yüz binlerce mülteci ile birlikte teröristlerin de Avrupa'ya giriş yaptıkları aşikar. İkinci gerçek ise bu topraklara sığınanların çok büyük bir çoğunluğu kendi çıkarları açısından da teröristleri ortaya çıkarıp etkisiz hale getirmek istiyor. Bunun nedeni sadece saldırıları önlemek değil. Kendi barışçıl amaçlarını da bu sayede kanıtlamak niyetindeler. Sığınmacıları terörle mücadele konusuna dahil etmenin getirisi olacağı kesin."
İtalyan Corriere della Sera gazetesiyse hafta sonundaki yorum sütunlarını Avrupa'daki mevcut ve gelecek sorunlara ayırmış:
"İtalya'da Aralık ayında yapılacak anayasa değişikliği referandumundan sonra Avrupa uzun bir süre durağan bir döneme girecek. Bu dönem bir kaç yıl sürecek: Fransa ve Almanya'da 2017'de yapılacak seçimler ve akabinde Almanya'da pek de kolay olmayacağı daha şimdiden bilinen hükümet kurma süreci. Bu dönemde iç siyasi sorunlar ön planda olacak ve Avrupa'nın sorunlarının önüne geçecek. Ancak bunun nedeni Avrupa'nın sorunlarını çoktan aşmış olması değil."
©Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Meltem Karagöz