ABD'de, eski Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ajanı Terry Allbury'ye FBI’ın terörle mücadele kapsamında insanları kökenleri üzerinden fişlemek dahil tartışmalı pek çok uygulamalarını içeren belgelerini basınla paylaştığı gerekçesi ile 4 yıl hapis cezası verildi.
Minnesota eyaletinde görevliyken, Adalet Bakanlığı tarafından hakkında FBI'ya ait ulusal savunmaya ilişkin gizli belgeleri tutma ve bu belgeleri basınla paylaşma suçlaması ile dava açılan eski ajan Allbury'nin yargılaması tamamlandı.
Savcılık makamı, Allbury'nin "50'si gizli olmak üzere 70 FBI belgesini online yayın yapan bir medya organı ile paylaştığını ve bu belgelerden birinin FBI'ın gizli muhbirlerini nasıl değerlendirdiğine dair bilgiler içerdiğini" kaydetti.
'Ulusal güvenliği tehlikeye düşürme' suçlaması
Albury'nin bilgileri paylaştığı muhabirin ve haber sitesinin ismi dava dosyasında geçmezken, bilgilerin Şubat 2016 ila Ocak 2017 tarihlerinde sızdırıldığı belirtildi. Savcılık, Allbury'nin kamu güvenini ihlal ettiği ve ülkenin ulusal güvenliğini tehlikeye düşürdüğü gerekçesi ile 4 yıldan fazla ceza verilmesi talebinde bulundu.
Yargıç, 'Gizli belgelere erişim iznini kötüye kullandı' dedi
Minnesota Bölge Yargıcı Wilhelmina Wright, Allbury'nin FBI'daki konumunu ve gizli bilgilere erişim iznini kötüye kullandığına hükmetti ve eski ajanı 4 yıl hapse mahkum etti. Eski FBI ajanının avukatları ise sanığın, vatanseverlik hissiyle hareket ettiğini ve FBI'ın terörle mücadele politikalarının ırklar üzerinden fişleme yapmaya kadar vardığını savundu.
Allbury, nisan ayında suçunu kabul etmiş ve özür dilemişti.
“FBI'ın gizli kuralları”
Adalet Bakanlığının olayla ilgili soruşturması, ABD kökenli haber sitesi The Intercept'in "FBI'ın Gizli Kuralları" başlığı altında bir haber dizisi yapmasının ardından başlamıştı. The Intercept haber sitesi FBI'ın özellikle de ülke içinde terörle mücadele konularında geniş yetkilere sahip olduğunu ve bu yüzden de Müslüman kökenli bölgelerde bu yetkilerini yasaların ötesine geçebilecek şekilde kullandığını yazmıştı.
The Intercept'in haberinde FBI'ın bir kampüs kulübünün meşru olmadığına karar verip etkinliklerini engelleyebildiği, potansiyel muhbirlere yönelik gizli bilgileri ele geçirerek onlara karşı kullanabildiği, FBI ile çalışması konusunda bazı kişilerin göçmenlik durumlarını kullanarak baskı yapıp, işleri bittiğinde onları sınır dışı edebildiği ve yetkisi olmadığı halde şirketlerden müşterilerinin kişisel bilgillerini paylaşmaya zorlayabildiği iddia edilmişti.