Gündem

Fırat'ın doğusuna harekât başladı: Uzmanlardan ilk yorumlar

"Kara harekâtı sabaha karşı başlayabilir"

09 Ekim 2019 17:10

Türkiye kuzey Suriye operasyonunu hava harekâtıyla başlattı. Harekâtın ilk ayağının havadan gerçekleştirilmesi üzerine değerlendirme yapan uzmanlar beklentinin bu yönde olduğunu söyledi. NTV Ankara Haber Müdürü Uğur Şevkat, kara harekâtına sabaha karşı geçilebileceğini söyledi. 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Twitter üzerinden harekâtın başladığını duyurmasından kısa bir süre önce CNN Türk canlı yayını sırasında Resülayn'dan dört patlama sesi duyulmuş daha sonra dumanların yükseldiği görülmüştü. 

"Kara harekâtı sabaha karşı başlayabilir"

Harekâtın başladığının duyurulmasının hemen ardından NTV canlı yayınında konuşan NTV Ankara Haber Müdürü Uğur Şevkat, harekâtın havadan başlanmasının beklentilere uygun olduğunu söyledi. Şevkat şunları açıkladı: "Şu an bize gelen bilgiler hava harekatının başladığı yönünde. Beklenti de bu yöndeydi. Sınırda çok sayıda topçu birlikleri de var. Bunlar da muhtemelen devreye girdi ya da girmek üzere. Resulayn çevresinde şu an bilinen tüm hedefler yok ediliyor. Uzun bir süre devam edilebilir. Zeytindalı harekatı 75 uçakla hava harekatıyla başlamıştı. Muhtemelen şu anda da öyle. Akçakale tarafında da hedeflerin yok edilmesi süreci yaşanabilir. Dünden beri oraya oldukça yüksek sayıda yığınak yapıldı. Onlar da şu an sınırda bekliyorlar.

Sınırın sıfır noktasında da çok fazla tahkimat var. Onların da topçu atışlarıyla etkisiz hale getirilmes sürecini görebiliriz. Bir ihtimal de şu ki muhtemelen bordo berelilerin içeri girmiş olma ihtimali çok yüksek. Tartışmalardan biri hava sahası açık mı kapalı mıydı. Şu anda bunu bilmiyoruz. Lazer güdümlü silahlarla artık sınırda uçarak, tamamen Türk hava sahasında hedeflere mühimmat atma imkanı var. Şu an yapılan bombalamalar sınır çok yakın olduğu için Türk Hava Sahası’ndan yapılmış olabilir. Kara harekâtı da sabaha karşı başlayabilir" 

"Zamanlamayı hava harekâtının sonucu belirleyecek"

NTV canlı yayınında konuşan Emekli Korgeneral Erdoğan Akkuş ise harekâtı şöyle değerlendirdi:

"Önce çembere alacaklardır diye düşünüyorum. Mümkün olursa hava kuvvetleriyle değil de belli silahlarla imha ederek bir sonuca ulaşmış olacaklar. Kara harekatı için zamanlamayı hava harekatının sonucuna bağlı olarak, insansız hava araçlarından sonra alınan verilerle bakılacak. Suriye Milli ordusuyla zaten devamlı birlikte çalışıyor TSK. Afrin’de de beraberlerdi Tel Abyad’da da beraberlerdi."

"13 Kasım'daki Washington ziyaretinin gündemlerinden biri güvenli bölgenin genişliği olacak"

CNN Türk'e konuşan stratejist Hakan Akbaş da harekâtın genişliğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Son 3 ay içerisinde zaten bölgedeki ABD askerleriyle gerek komuta gerekse sahadaki devriyelerle bütün bu unsurlar YPG unsurları depolar stratejik alanlar belirlenmişti. Bunlar bertaraf ediliyor. Fakat bunun sonrasında YPG unsurları doğuya doğru hareket ettiler. Ama bunla birlikte ABD askerlerinin güneydoğuya hareket ettiği bilgisini alıyoruz. Bundan sonrasında 32 kmlik bir alanı Türkiye hedef almıştı. 13 kasımda yapılacak olan Beyaz Saray zirvesindeki önemli konulardan bir tanesi bu genişlik olacak"

"PKK başka yerlerde de faaliyete geçmeye çalışacaktır" 

TOBB Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nihat Ali Özcan, NTV'de yaptığı açıklamada harekâtın sınırdaki askeri boyutunun dışında kamuoyunun ikna edilmesi süreci ve diplomasinin de önemi olduğuna dikkati çekti. Özcan Türkiye'nin operasyon başlattığı YPG/PKK hedeflerinin yalnızca Suriye sınırı içerisinde bir harekâtla değerlendirilmemesi gerektiğini "Türkiye’de kamuoyunun da alarm halinde olmasını gerektiren daha geniş cephede bir çatışmaya girdiğimiz algısının yaratılması gerekiyor" sözleriyle açıkladı. Özcan'ın açıklamaları şöyle:

"Aynı anda birden fazla alanda faaliyet var. Sadece sahadaki obüsler ya da hava kuvvetlerinin belirlediği hedefleri vurmakla kalmıyor. Diplomatik faaliyetler de çok yoğun. Kamuoyu oluşturma konusunda faaliyet yürütüldüğü de belli oluyor. Biz ağırlıklı olarak sınırla ilgileniyoruz ama diğer açılar da önemli. Harekatın meşruiyetini insanların zihninde sağlamak da durumundasınız. Türkiye ortaya koyduğu politik hedefle ilgili olarak askeri gücünü de kullanıyor. 400 kmlik bir alan var ortada, terör koridoru olarak tanımlanan anlaşılan o ki 110 120 kmlik bir bölümde Türkiye harekâta başladı. Önceden belirlenen hedefleri vuruyor. Önümüzdeki saatler ya da günlerde kara unsurları bölgeyi temizlemek için önceden belirlenen hedeflere doğru gider. Biz biliyoruz ki PYD PKK gibi unsurlar için hedef tarifini yapmak kolay değil. Hedefiniz sadece fiziki manada bir coğrafyayı işgal etmek değil. Uyanık olmak gerekiyor. PKK başka yerlerde de faaliyete geçmeye çalışacaktır. Bunu sadece silahlı kuvvetlerin yaptığı bir mücadele olarak görmemek gerekiyor, Türkiye’de kamuoyunun da alarm halinde olmasını gerektiren daha geniş cephede bir çatışmaya girdiğimiz algısının yaratılması gerekiyor."

"Karşımızda düzenli ordu olsa hedefler daha net olurdu" 

Dr. Özcan sözlerine şu şekilde devam etti: "Suriye'de bir devletle çatışıyor olsaydık, karşınızda düzenli bir ordu olsa hedefler daha net olur. Ama şimdi karşınızda PYD gibi PKK gibi örgütler var. Bu alanı ele geçirmeniz oradaki tehdit unsurlarını tamamen ortadan kaldırdığınız anlamına gelmiyor. Büyük ihtimalle PKK/PYD nasıl hareketliliği avantaja çeviririz diye kendine soruyor. Bu sorunun cevabını hem Afrin’de hem Türkiye’Nin içindeki geçmiş operasyonlarda nasıl olduğunu biliyoruz.  Kendi için avantajlı olan yerde avantajlı taktikler uygulayarak Silahlı Kuvvetleri’ne zarar vermeye çalışacaklar"

"Harekâtın Avrupa'nın güvenliği açısından katkısı olacaktır"

CNN Türk canlı yayınında konuşan Polis Akademisi Öğretim Üyesi Profesör Mehmet Şahin de harekâtın uluslararası değerlendirmeleri hakkında konuştu. Şahin, operasyonun Avrupa'nın güvenliği açısından katkısı olacağı yorumunu yaptı. Şahin'in yorumları şöyle: 

"Harekâtın bir politik hedefle ilgili boyutu var ama bu politik hedef belirlenirken diplomatik ayağı var. Amerikalılar  havada daha etkin, bölgeyi kontrol ediyorlardı. Yapılan anlaşmanın sınırlarını bilmiyoruz. Bu noktadan baktığınızda Pentagon’un açıklamaları vardı bilgileri Türkiye’yle paylaşmayacağına yönelik. Türk Hava Kuvvetleri hava sahası kapalı olduğu için belki o kadar etkili olamayacak ama bazı hava unsurlarını kullanabilecek."

Diğer ülkelerden gelen tepkileri anlamaya okumaya çalışııyorum. Türkiye bu hareketi terör koridoruna engel olmak sınır güvenliğini korumak,, mültecileri Suriye topraklarında barındırmak, kendi ülkelerine dönmelerini sağlamak amaçlarını güdüyor ama bu harekâtın başka katkıları da vardır ve bunun da bence uluslararası alanda dile getirilmesinde fayda var. Bu harekâtla birlikte Orta Doğu'nun istikrarına katkı sağlayan bir sonuç ortaya çıkacaktır. Avrupa’nın güvenliği açısından çok ciddi katkıları var bunu gündeme getirmek lazım. Yapılan açıklamalara baktığınızda Türkiye’ye eleştiren ve desteklemeyen açıklamalar görülüyor. Dolayısıyla terör koridorunun oluşmaması hem Deaş hem YPG’ye karşı NATO’nun sınırının korunması Avrupa'nın sınırının korunmasına katkı sağlıyor"

Şahin, 13 Kasım'da gerçekleşecek Erdoğan-Trump görüşmesi için şunları söyledi: "Olumlu geçeceği kanaatindeyim işaretlere bakınca böyle anlaşılıyor. Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye’nin hangi amaçla hangi kapsamda ne yapmak istediğini ortaya koyacak. Bölge temizlendikten ve kendisinin de tweetinde anlattığı gibi “DEAŞ tutuklularının sorumluluğu sizdedir Türkiye’dedir” açıklamasından sonra bunu sorgulayacaktır. Çünkü 2020 kasımında seçimler var ve Trump bir daha seçilmek istiyor. Ve şu anda kendi partisinde Lindsey Graham başta olmak üzere senatörlerin aslında Trump’ı topa tutması ve hatta azil sürecini hızlandıracak şekilde tazyik yapmasının arkasındaki sebep bu. Bir yerde aslında bizim barış harekatımız ABD kamuoyunun iç siyaset malzemesi olma yolunda."