'Ülke imamının' talimatıyla Ankara’daki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda 'FETÖ'yü oluşturduğunu itiraf eden Haluk S., öğrencileri arasında firari Tümamiral Mustafa Zeki Uğurlu ile firari Tuğamiral Ali Suat Aktürk’ün de bulunduğunu, ameliyat eldiveniyle isimsiz ihbar mektupları düzenlediklerini söyledi.
'FETÖ' soruşturması kapsamında Manisa'da ifade veren Haluk S. isimli örgüt 'imamı', itiraflarda bulundu. Habertürk'ten Fevzi Çakır'ın aktardığına göre, üniversite okumak için Manisa'dan Ankara'ya gittiğini anlatan Haluk S.'nin ifadesi şöyle:
"Kaya'nın, cemaatin yetiştirdiği elemanlara TSK içerisinde sıkıntı yaşatan komutanlar ya da mesai arkadaşlarının bertaraf edilmesi için bu kişilerin zaafları doğrultusunda isimsiz ihbar mektuplarının gönderilmesi talimatı vermesi üzerine, Dikmen'deki evde yapı sorumlularından M.K.C. vasıtasıyla steril olarak hazırlanmış bilgisayarda ameliyat eldiveni kullanarak yazmış olduğu isimsiz ihbar mektuplarını Genelkurmay Başkanlığı'na Hüseyin D. ile birlikte gönderiyorlardı. Hatta bir seferinde ihbar mektubunu Genelkurmay'ın yanından geçerken bahçesine atmışlar."
"FEM'de eğitim aldık"
"1998 Ağustos'ta Ankara il İmamı Mehmet Ali Büyükçelebi (firari) ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı (DzKK) ülke imamı Kamil Kaya, ben ve Hüseyin D.'ye, DzKK Ankara yapılanmasını oluşturacağımızı tebliğ etti. Bunun için önce cemaatten izole olacağımızı, herkesin ayrıldığımı ya da uzaklaştırıldığımı bileceğini, ev tutmam gerektiğini ve bu konuda kurs vereceklerini söylediler. İstanbul Altunizade'deki FEM Dershanesi'nde 7-8 gün eğitim aldık. Kursta, DzKK hiyerarşik sıralaması, terfi sistemi, aile ve lojman hayatı gibi bilgiler verildikten sonra, cemaat mensuplarının bu işleyişte nasıl davranacağını ve tedbir yöntemlerini, subaylarla görüşmelerde dikkat edilecek hususları anlattılar."
"Uğurlu ve Aktürk öğrencimdi"
"Kurstan sonra Ankara'ya dönüp takip edeceğimiz subayları devraldık. Bana devredilen isimler arasında Genelkurmay Plan Prensipler Daire Başkanlığı'nda görevli Deniz Kurmay Yarbay Mustafa Zeki Uğurlu, MEBS Başkanlığı'nda görevli Kurmay Üsteğmen Ali Suat Aktürk ve bir subay daha vardı. Cemaatin Deniz Kuvvetleri'ne yerleştirdiği subay sayısı artınca bizimle beraber 3 kişi daha subaylarla ilgilenmeye başladı. 5 kişi faaliyetleri yerine getirmek için Dikmen'de bir ev kiraladık. Buraya görüştüğümüz askerleri getirmiyorduk. Bu evde bir yazıcı, bir de bilgisayarımız vardı. Bilgisayar ve yazıcı isimsiz ihbarlar ve dokümantasyon için kullanılıyordu. Mustafa Zeki Uğurlu ile ilk kez bir esnaf evinde görüştük."
"Eşlerimiz görüşüyordu"
Ayda 1 kez İstanbul'a gidip DzKK ülke imamı Kamil Kaya'ya rapor veriyorduk. Görüşmelerden birinde Kaya evlenmem gerektiğini, askeriye içinde rahat hareket edebilmek için Alevi kökenli bir aday bulduklarını söyledi. Bu kişiyle tanıştım. Uğurlu evli olduğundan, onunla aile olarak görüşme yapmamız gerekiyordu ve düğünden önce imam nikâhıyla evlendik. Evlilikten sonra ben Uğurlu ile eşim de onun eşiyle görüşüyordu. Uğurlu askeriyeden istihbari bilgiler getiriyor, eşi de eşime lojmandaki bilgileri aktarıyordu. Bunları raporlayıp Hüseyin D. ile İstanbul'a gidiyorduk. Üsteğmen Ali Suat Aktürk evlenmek istediğini söyleyince uygun bir aday bulunarak evlendirildi."