Yaşam

Fenerbahçe Vapuru'ndan 55 yıl sonra veda!

55 yaşındaki tarihî Fenerbahçe Vapuru son seferini yaparak Boğaz’ın serin sularındaki yolculuğunu noktaladı

23 Aralık 2008 02:00

55 yaşındaki tarihî Fenerbahçe Vapuru son seferini yaparak Boğaz’a veda etti.

Haliç’teki Rahmi Koç Müzesi’ne devredilen vapurun son seferi ve teslim törenine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın yanı sıra, Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, İDO Genel Müdürü Ahmet Paksoy, İşadamı Ali Koç, Fenerbahçe ve Milli Takım’ın futbolcusu Emre Belözoğlu, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan katıldı.

Jilet olmaktan kurtuldu

Geminin müzeye teslim edilmesiyle ilgili protokolün imzalanmasının ardından konuşan Başkan Topbaş, “İstanbul için tarihî özelliği bulunan ve 55 yıl hizmet veren, içinde nice hatırlar barındıran Fenerbahçe Vapuru jilet olmaktansa, orijinalliğini koruyarak müzede sergileneceği için mutluluk duyuyorum. Kültür Vadisi olarak övündüğümüz Haliç’te vapurun sergilenmesinin ayrı bir güzellik olacağını düşünüyorum” dedi.

İzleyenlerin gözleri doldu

Konuşmaların ardından Başkan Topbaş ve Rahmi Koç vapurun devredilmesini içeren protokolü imzaladı. Kabataş’taki iskeleden son kez hareket ederek 40 dakika boyunca Boğaz’da son turunu atan Fenerbahçe Vapuru yine Kabataş’a dönerek seferini tamamladı.

Bu gemi neler gördü?

İngiltere’de Denny Dumbarton tezgahlarında yapılan Fenerbahçe Gemisi, 77 metre boyunda, her biri 1500 beygir gücünde iki motora sahip. 18 deniz mili hız yapabilen vapurun, sualtı seviyesinde bir salonu, iki katlı yolcu salonları ve bir de teras bölümü bulunuyor. Yapıya ilişkin tüm aksamı orijinal olan gemi, kaptan köşkü ahşap olan tek şehir hatları vapuru olma özelliğini de taşıyor.

Fenerbahçe Vapuru, 27 Mayıs 1960’taki askerî darbenin ardından 1961’de başlayan ve Bayar, Menderes gibi isimlerin yargılandığı Yassıada Mahkemeleri’nin resmî vapuru olarak da çalıştı. Mahkemeler devam ettiği müddetçe her sabah Dolmabahçe önünden mahkeme görevlilerini, Demokrat Partililerin ailelerini ve avukatlarını alıp Yassıada’ya götürdü ve her akşam, tekrar İstanbul’a dönüp aynı iskelede bıraktı.