Spor

Fenerbahçe eski yöneticisi Mahmut Uslu: Fenerbahçeli olmak demek ızdırap demektir

Uslu, Pereira'nın "Bu kulüpte UEFA Avrupa Ligi'ni kazanacağımızı düşünen mi var?" sözleri için 'Biz olsaydık Pereira’yı kovardık' ifadelerini kullandı

27 Ekim 2021 09:53

Fenerbahçe eski yöneticisi Mahmut Uslu, sarı-lacivertli kulübün hakem hatalarından en fazla etkilenen kulüp olduğunu söyleyerek "Hakemlerden en çok dertli Fenerbahçe’dir. Bu yüzden Ali Koç dertlendiği zaman biz filmi görüyoruz. Fenerbahçeli olmak demek ızdırap demektir" ifadelerini kullandı. Uslu, teknik direktör Vitor Pereira'nın "Bu kulüpte UEFA Avrupa Ligi'ni kazanacağımızı düşünen mi var?" sözleri için "Biz olsaydık Pereira’yı kovardık" diyerek kendi dönemlerinde "Pereira ilk geldiğinde Terraneo ile birlikte üçkâğıt yapmaya çalıştı" diye konuştu.

Fenerbahçe eski asbaşkanı ve basın sözcüsü Mahmut Uslu, uzun süren suskunluğunu bozdu ve Spor Arena'dan Uğur Yapıcı'ya önemli açıklamalarda bulundu.

Başkan Ali Koç'un, geçen sezon yaptığı "Sivasspor maçından sonra sevindiniz mi yoksa üzüldünüz mü?" çıkışına sert yanıt veren Uslu, teknik direktör Vitor Pereira'nın "Bu kulüpte UEFA Avrupa Ligi'ni kazanacağımızı düşünen mi var?" sözleri için 'Biz olsaydık Pereira’yı kovardık' şeklinde konuştu.

Ali Koç'un hayali düşman yarattığını belirten Mahmut Uslu, "İnsanlar 'Ali Koç başkan, Fenerbahçe şampiyon' diye bağırıyor. İşlerini konsantre olup Fenerbahçe’yi şampiyon yapsınlar." dedi.

Rossi ve Berisha'nın fırsat transferleri olmadığı görüşünü savunan Uslu, Gökhan Gönül ve Caner Erkin'in geri dönüşlerine de eleştiriler getirdi.

İşte Mahmut Uslu'nun açıklamalarından öne çıkanlar: 

Fenerbahçe’nin özellikle son dönemde saha içindeki durumunu, futbolunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sayın Başkan Ali Koç, bizim için “kumpas kuruyorlar ve köşede bekliyorlar” diyor. Bu kişiler kim merak ediyorum. Fenerbahçe’nin hala şampiyonluk şansı var ve önemli olan takımı toparlayıp bazı yanlışları düzeltebilmek.

“Fenerbahçe’nin Kalesi Kadıköy” tanımlaması kimsenin karşı çıkmadığı bir ifadeydi, ancak geçen sezon iç sahada 8 mağlubiyet, bu sezon Avrupa Ligi’ndeki 2 maçta galibiyet yok ve en son Alanyaspor yenilgisi. Kadıköy artık büyüsünü kaybetti mi?

Bizim dönemimizde de Kadıköy’de maçlar kaybedildi ama şampiyon olmak istiyorsanız evinizde maç kaybetmeyeceksiniz. Özellikle Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor gibi önemli rakiplerimize Kadıköy’de kaybetmek insanı üzüyor. Ligde kazalar olabiliyor ama dediğiniz doğru ve çok üzücü.

Emre Belözoğlu Fenerbahçe ile 10 maçta 7 galibiyet almıştı. Devam edilmedi ve Vitor Pereira tercih edildi. Bu kararı Pereira’nın geldiği gün olan 2 Temmuz’da olumlu karşıladınız mı?

Vitor Pereira’nın yeniden gelişini hiç olumlu karşılamadım. Pereira’nın kendisi biliyor, biz tanımıyorduk onu İtalyan menajer Terraneo getirmişti. Pereira geldiği ilk gün geri dönecekti ama devam etti. Kalite oyuncularla problemi olan birisi ve ben hoş karşılamadım. Kimse kimseyi aldatmasın, Fenerbahçe’de belirli seviyede çok oyuncu var ama Mesul Özil gibi çok kaliteli oyuncu yok.

"Pereira üçkâğıt yapmaya çalıştı"

Kendi yöneticiliğiniz döneminde yanlış bulduğunuz veya eleştirdiğiniz kararlar mutlaka olmuştur, bunu yanlış yaptık dediğiniz neler oldu?

Kendimi işlere fazla kaptırmışım. Fenerbahçe’ye hem ben hem de arkadaşlarım hayatını verdi. Fenerbahçe boşuna bu günlere gelmedi. Vitor Pereira, "Kulüpte herhangi biri Fenerbahçe'nin UEFA Avrupa Ligi'ni kazanacak seviyede olduğunu düşünmemeli. Biz bu turnuvayı kazanacak seviyede değiliz” dedi. Biz olsaydık Pereira’yı bu sözlerden sonra atardık! Demek ki Fenerbahçe’yi o gözle görüyorlar, Fenerbahçe büyük kulüptür. Pereira ilk geldiğinde Terraneo ile birlikte üçkâğıt yapmaya çalıştı. Ayrıca yönetim olarak Emre Belözoğlu’nun kalmasını istemiştik. Vitor Pereira önce onay verdi sonra kıvırdı. Emre Belözoğlu kalsaydı şampiyonduk. Emre’nin gidişinde hem Terraneo hem de Pereira’nın günahı var.

"Mesut Özil çok önemli bir oyuncu"

Van Persie-Vitor Pereira gerginliği benzerinin yine hoca ve Mesut Özil arasında yaşandığını düşünüyor musunuz?

Bilgim yok ama bizim dönemimizde Aziz Yıldırım başkanlığında bu sorunları çözdük. Mesut Özil çok önemli bir oyuncu ve kalitesini belli etti. Geçen seneye göre fark var, sistem değişikliğini mi istemiyor diye bakmak lazım. Çünkü Pereira’nın sisteminde kenarlarda oynayanların adeta “Superman” olması lazım. Biz yine inancımızı hiçbir zaman kaybetmeyiz, çok ikinci olduk ve nasıl olduğumuzu iyi biliyoruz.

Gökhan Gönül ve Caner Erkin gibi iki simge ismin Beşiktaş’a gitmeleri, geçen sezon Fenerbahçe’ye dönmeleri ve sezon başında yeniden ayrılmaları… Bu döngü için ne dersiniz?

Aziz Yıldırım ve yönetimi görevde olsaydı sağ bek (Gökhan Gönül) Fenerbahçe’ye gelemezdi. Öbürü ise (Caner Erkin) özellikle Beşiktaş maçında Fenerbahçe’ye yanlışlar yaptı. O yüzden biz olsaydık kulübe dönemezdi.

Ali Koç, Aziz Yıldırım  ve yönetimi hakkında kötü sonuçlara/başarısızlığa sevindikleri yönünde iddialarda bulunmuştu. Olağan genel kurulda ‘Sivas maçında sevindiniz mi üzüldünüz mü’ şeklinde bir ifadesi var. Bu sözleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Normalde başka türlü bir cevap verirdim ama cevabım kamuoyuna yansıyacağı için sansürleyeyim. Böyle bir şeyi düşünmek ve söylemek nasıl bir şeydir anlayamıyorum. Fenerbahçe’nin başarısızlığına nasıl sevinelim. Aziz Yıldırım’ın kulübe neler verdiğini, çocuklarının bile mezuniyet törenine gitmeyip çalıştığını herkes biliyor. Fenerbahçe için 6-7 yönetici arkadaşımızla beraber servetimizden yüzde 10 kayıp yaşamışızdır. Şu an olduğu gibi sadece başkan (Ali Koç) vermezdi. Bizim dönemimizde hem Aziz Yıldırım hem de yöneticilerin çoğu verirdi. Ali Koç bunları biliyor, bizim Ali Koç başarısız olsun ve gitsin gibi bir imajımız yok. Tam tersi Ali Koç başarılı olsun ve devam etsin. Bunu nasıl düşünebiliyor, etrafındakiler neler söylüyor anlayamıyorum. Aziz Yıldırım karakterindeki bir insan bunu yapmaz.

"Ali Koç'a yalvardım"

Sayın Ali Koç birçok kere Fenerbahçe’nin içinde bulunduğu durumun büyük ölçüde önceki yönetimin bıraktığı mali tablodan kaynaklandığını belirtiyor. Mevcut tabloda Aziz Yıldırım yönetiminin payı nedir?

2011’de 3 Temmuz faciasını yaşayan bir kulübüz. Başka kulüpler olsa ayakta bile kalamazdı. Ondan sonraki yönetimde ne Ali Koç vardı ne de Nihat Özdemir. Ömer Temelli’nin evinde Ali Koç’a bizzat yalvardım. “Gel ikinci başkan ol sonra sen başkan olursun” dedim. Biz 150 milyon euro para koymayı düşündük çünkü kulübün dönemeyeceğini hissettik. Şimdi ise kolay, Bankalar Birliği ile anlaşma yaptılar ve paraları çekip kullanıyorlar.

"Fenerbahçeli olmak demek ızdırap demektir"

Trabzonspor maçından sonra Başkan Ali Koç, “Büyük resmi görün ve kenetlenin” dedi.  TFF-MHK üzerinden dönen tartışmalar var. Bu konuda yönetim tavrının nasıl olması gerektiğini düşünüyorsunuz?

Bütün kulüpler hakemlerden dertli olur. Şahsen 110 bin lira ceza ödemiştim, sebebi hakemler ve federasyonların yanlış tutumlarıydı. Şampiyonluğu kaybettiğimiz Galatasaray maçları var. Hakem Bülent Yıldırım önündeki yüzde yüzlük penaltı pozisyonlarını vermedi ve şampiyonluğumuz gitti. Hakemlerden en çok dertli Fenerbahçe’dir. Bu yüzden Ali Koç dertlendiği zaman biz filmi görüyoruz. Fenerbahçeli olmak demek ızdırap demektir. Nihat Özdemir hariç o dönemlerde federasyon başkanlarından hiçbiri Fenerbahçeli olmadı. Federasyonda yöneticiler önemlidir ama başkan farklıdır. Biz Aziz Yıldırım döneminde en demokratik yönetimdik ama başkan ne derse o olurdu.

"Aziz Yıldırım aday olmayı düşünmüyor"

Bir sonraki seçim döneminde destek vereceğiniz yönetim anlayışı veya kişi var mı?

Başkan Aziz Yıldırım kendisi adına konuşabilir ama biz bir gün bile düşünmedik. Kulüp yöneticiliği hep kendinden verdiğin bir şeydir. Biz bir ekibiz ve ekibimizden birisi adaylığa soyunursa yardımcı oluruz. Ancak bizim arkadaşlarımızdan kimse böyle bir şey düşünmüyor. Aziz Yıldırım’ın adaylığı düşünmediğini çok iyi biliyorum ama onun adına yorum yapamam. Ali Koç’un kendisine kumpas yaptığımızı söylediği iddialara gülüyoruz. Ali Koç hayali düşman yaratmasın. İşlerini konsantre olup F.Bahçe’yi şampiyon yapsın. Gerçekten bir düşman varsa söylesinler biz yok ederiz. Biz Fenerbahçeliyiz ve başka bir şey tanımayız.