Fehmi Koru*
Dünyanın neresinden yola çıkarsanız çıkın, ABD’ye seyahatler uzun sürer. İstanbul-New York arası yaklaşık 10 saat süren bir yolculuktur. İstanbul’dan Los Angeles’a gitmeniz ise 14 saati bulur.
O kadar yolu, insanların hiç değilse bazısı, dizüstü bilgisayarı veya tabletinin sağladığı çalışma veya vakit geçirme imkanıyla değerlendirir…
Bundan sonra o imkandan yararlanamayacağız…
Hiç değilse 8 ülkenin (Ürdün, Mısır, Suudi Arabistan, Kuveyt, Fas, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye) havayolları şirketleriyle seyahat edenler yararlanamayacaklar ve o şirketler arasında Türk Hava Yolları (THY) da var…
ABD birdenbire cep telefonu dışındaki bütün elektronik cihazlara uçak içine alma yasağı getirdi. Bilgisayarlar, tabletler, hatta fotoğraf makinaları valizler içerisinde seyahat edecek…
Washington böyle bir karar alır da Londra geri kalır mı? İngiltere de, aralarında yine İstanbul’un da bulunduğu 6 ülkenin (Lübnan, Ürdün, Mısır, Tunus, Suudi Arabistan ve Türkiye) belli başlı havalimanlarından kalkan uçaklara aynı yasağı uygulayacağını açıkladı.
Yasağın başka ülkeler tarafından da benimsenmesi beklenebilir.
Kanada daha şimdiden diğerlerini takip edeceğini açıklamış bulunuyor.
Yasağa sebep ne?
İlân edilen sebep, güvenlik endişesi…
Oysa sık seyahat edenler biliyor: Yasağa konu edilen havalimanlarında güvenlik tedbirleri olağanüstü sıkıdır. Son yıllarda birkaç havalimanına yönelik terör saldırıları yaşandı, ancak yasak getirilen ülkelerde yaşanmadı o eylemler…
Tek istisna İstanbul Atatürk Havalimanı gibi görünüyor; ancak onda da (26 Temmuz 2016), teröristler, güvenlik tedbirlerinin sıkılığını bildikleri için, ilk güvenlik noktasına gelmeden, bina içerisine girer girmez ateşe başlayarak eylemlerini gerçekleştirmişlerdi.
Dünyanın en sıkı güvenlik tedbirleri Atatürk Havalimanı’nda uygulanıyor.
Ayrıca elektronik cihazların uçak içerisine alınmamasıyla sağlanması beklenen ne tür bir güvenliktir? Cihazlar herhangi bir sebeple ‘tehlike’ teşkil ediyorsa valizlerde bulunmalarıyla ‘tehlike’ ortadan kalkmış mı oluyor? Elektronik cihazlar ‘tehlikeli’ ise, akıllı telefonlar nasıl yasaktan muaf tutuluyor?
Bu sorular ‘güvenlik tedbiri’ gerekçesinin aslında bir bahane olduğuna işaret ediyor.
Yasak uygulamasının ABD tarafından başlatılması aynı ülkenin yeni yönetiminin tercihleriyle ilgili olabileceği hissini veriyor.
Donald Trump seçim kampanyası sırasında ülkesine yönelik güvenlik tehlikesinin İslâm Dünyası’ndan kaynaklandığını ileri sürmüş.. başkan olduğunda ilk iş olarak.. 7 ülkeye (İran, Irak, Suriye, Somali, Sudan, Libya ve Yemen) ABD’ye seyahat yasağı getirmeye kalkmıştı.
Yargı engelleyince yasağı yenilemekten geri durmadı Trump…
Uçuşlara getirilen kısıtlama bir anlamda o ilk listenin genişletilmesidir.
Şu ana kadarki listeye göz atabiliriz:
Trump kararnamesiyle ABD’ye seyahat yasağı getirilmek istenen ülkeler: İran, Irak, Suriye, Somali, Sudan, Libya ve Yemen… ABD tarafından uçak içerisine elektronik cihaz alınması yasaklanan ülkeler: Ürdün, Mısır, Suudi Arabistan, Kuveyt, Fas, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye… Aynı amaçla İngiltere’nin yasak uyguladığı ülkeler: Lübnan, Ürdün, Mısır, Tunus, Suudi Arabistan ve Türkiye…
Mükerrerleri çıkardığımızda toplam tam 17 ülke…
Hepsi de İslâm Dünyası’nın bir parçası…
Uygulamaların doğrudan bir mesaj olduğunu söyleyebiliriz.
Niyet gerçekten ‘güvenlik tedbiri’ olsaydı.. bu listenin bir yerine Brüksel Havalimanı’na karşı 32 kişinin canını alan bir terör eylemi düzenlenmiş (22 Mart 2016) Belçika’nın da eklenmesi beklenirdi.
Hayır. Listede yalnızca İslâm ülkeleri bulunuyor.
En hızlı büyüyen havayolu şirketleri hedef
Konu bir başka yönüyle de önemli: Ekonomi…
Başta Türkiye (THY) olmak üzere, elektronik cihaz yasağı uygulanacak ülkelerin bazısının havayolları (Qatar Airways, Emirates) yerelliğin ötesinde ilgi gören uçak şirketleri…
Yerelin çok ötesine taşmış, dünyanın bir yerinden diğerine seyahat eden değişik ülke yolcularının transit uçuşlar için tercih ettikleri ve bu sebeple batılı şirketlerin geriden izlemeye başladığı havayolları…
Getirilen yasak rakiplerini heveslendirecek, THY, Qatar Airways ve Emirates için ise ekonomik bir darbeye dönüşebilecektir.
Muhtemelen esas istenen ve beklenen de budur.
Türkiye bu listeye nasıl oldu da girdi?
ABD’nin ve İngiltere’nin NATO içerisinde müttefiki bir ülke Türkiye. Her iki ülkenin bölgeyle ilgili planlarında üslerini de kullandırarak ‘kolaylaştırıcı’ rolü oynuyor.
Uçuş yasağını, Ankara, haberi ajanslara düştüğünde öğrenebildi.
Bir ön-uyarı bile esirgendi ülkemizden…
Neden?
Şu yakınlarda gözden düşürücü gelişmeler yaşandı yaşanmasına, fakat onlara mukabelenin bu kadar sert olması gerçekten şaşırtıcı..
Türkiye’nin konulduğu listede kalıcı hale dönüşmesi başka olumsuz sonuçları da davet edebilir.
Kime anlatıyorum ben bunları?
Aylardan beri, burada, bugünlerin gelebileceğinin uyarılarında bulunduğumu okurlar biliyor.
Bir yararı oldu mu?
Yine olmayacaktır, ama ne yapalım, benim kendime biçtiğim görevim de bu…
* Bu yazı Fehmikoru.com'da yayınlanmıştır