Fehmi Koru*
Külliye adına yapılan açıklamalarda “Bu bir kumpas” deniliyor. Kemal Kılıçdaroğlu “Bu CHP’ye bir kumpas” diyor. Muharrem İnce “CHP genel başkanlığımı baltalamak amaçlı bir kumpas” görüşünde. Rahmi Turan da “Bu bana kumpas” demekte.
Ben de daha ilk haberdar olduğumda bunun bir ‘kumpas’ olduğu sonucuna varmıştım.
İyi de kimin kumpası ve ne için?
Gazeteci gazeteciye kaynak olursa
Ne yazık ki, bu olayda en merkezi konumda ‘gazeteci’ bilinen isimler bulunuyor. Bir gazeteci bir başka gazeteciyi arıyor. Ona hemen ulaşamayınca iki başka gazeteciyle haberini paylaşıyor. Biri, kendisine, “Kurultay’a giden CHP’nin içerisine müdahale olarak anlaşılır, ben yazamam” deyince, o yine görüşemediği ilk gazeteciye dönüyor. O sırada Londra’da sağlık sorunlarıyla boğuşan yaşlı gazeteci, “Ben sana güvenirim” deyip kendisine iletilen bilgiyi okurlarıyla paylaşıyor.
Okurlarla paylaşılan bilgi şu: CHP’den önemli bir isim gecenin bir vakti Külliye’ye çıkıp Cumhurbaşkanı ile partisini konuşuyor ve ondan “Genel başkanlığa sen layıksın, istersen ben de sana destek çıkarım” güvencesini alıyor ve geldiği gibi sessizce Külliye’yi terk ediyor…
İddia büyük.
CHP’li o kişi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la partisini konuşuyor, o da CHP’yi dizayn etmek için bunu fırsat biliyor.
*Bu yazı fehmikoru.com'dan alınmıştır