Fehmi Koru*
AK Parti 31 Mart günü yapılacak yerel seçim için çok sayıdaki adayını dün görkemli bir törenle İstanbul’da açıkladı. Dikkatler doğal olarak açıklamanın yapıldığı kent için düşünülen adaydaydı. Onun ismi de, diğerleri gibi, AK Parti’nin genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı: Murat Kurum…
Sürpriz mi? Değil. Aylardır Murat Kurum ismi en güçlü aday olarak anılmaktaydı; bir gün önce de kulis bilgisi olarak kamuoyuna onun ismi yansımıştı zaten.
İlan edilecek adayların isimlerini havi liste elime dün erken saatlerde geçtiğinde, ben de, onun tercih edildiğini erkenden öğrenmiş oldum.
İlk elde fena bir isim gibi durmuyor…
Mühendis. TOKİ başkanlığı yapmış. Çevre ve şehircilik bakanı iken, diğer bakanlarla birlikte milletvekili olması istenmiş, halen Meclis’te yine aynı konunun komisyon başkanı.
İstanbul deprem beklenen kent, eh, o da şubat 2023 depremi sırası ve sonrasında o konunun bakanıydı.
Kentsel dönüşüm kenti, İstanbul; o da TOKİ deneyimiyle bunun sorumluluğunu üstlenebilecek biri.
Herhalde bu özellikleri, onun, ülkemizin en büyük ve en sorunlu kentine layık görülmesine yol açmıştır.
Acaba CHP adayı Ekrem İmamoğlu karşısında seçimi kazanabilir mi?
Esas güncel soru bu.
Murat Kurum olarak işinin zor olduğunu söyleyebilirim.
Nedeni yukarıda kısaca özetlediğim CV’sinden de anlaşılabilir.
‘Deprem’ denildiğinde akla ilk gelen birkaç isimden biri, ama o özelliğinin İstanbul’da etkili olabilmesi biraz zor; deprem sonrası iyi yönetilemediği ve halen de depreme maruz kalan 12 kentin kendine gelmesi geciktiği için… Hükümetin o konundaki başarısızlığı bu seçimde onu rahatsız edecektir.
TOKİ konusu da öyle. ‘TOKİ mağdurları’ diye adlandırılan bir kitle var ve o kitle bu seçimi dertlerini anlatmak için kullanmaktan kaçınmayacağa benziyor.
Kendisinin İstanbul ile özel bir ilişkisi olduğunu da hatırlamıyorum. Bir zamanlar İstanbul için aday gösterilmiş, kentle ilişkisi bulunmayan bazı siyasilerin, aday olarak gelip bu alanda sınandıklarında düştükleri gülünç durumlar biliniyor.
İstanbul büyük bir kent, öyle birkaç gün çalışarak öğrenilemeyecek kadar büyük hem de…
Anadolu’nun dört bir tarafından gelmiş ve kendilerine bu kenti ‘yuva’ olarak seçmiş milyonlar yaşıyor burada. Karadeniz’den, Orta Anadolu’dan, Doğu ve Güney Doğu’dan insanlar… İstanbul’da Sivas’taki Sivaslılardan çok Sivaslı, Giresun’daki Giresunlulardan daha çok Giresunlu var. Karadeniz’in bütün kentleri için de durum aynı. Ankaralı Kurum’un “Hemşehrim” diyebileceği pek az insan yaşıyor İstanbul’da…
Bu da pek lehine bir durum değil.
Geriye kendisini seçtirmek için ne kalıyor?
AK Parti’nin propaganda mekanizması ile Tayyip Erdoğan…
Adaylığının kesin olduğunun anlaşılmasıyla birlikte, dün, değişik kanallarda yapılan yayınlara kulak verdim ve dinlediklerimden AK Parti’nin İstanbul seçimine yönelik propaganda hazırlığının ipuçlarını elde ettiğimi sanıyorum.
Negatif propaganda…
Murat Kurum’un TOKİ ve deprem konularındaki ‘başarıları’nın anlatılmasının ona yeterli oy getirmeyeceği şimdiden düşünülmüş olmalı.
Elbette, projeler, planlar gündeme getirilerek onun şahsında İstanbul’un neler kazanacağı da anlatılacaktır, ama seçime kadar, daha çok, mevcut CHP’li başkanın İstanbul için hiçbir şey yapmadığı, kenti geriye götürdüğü yolunda bir söylemin kullanılacağı şimdiden belli.
Yeterli olabilir mi negatif propaganda?
Çok zor.
Sanıyorum, o durumda, yine İstanbul’un eski büyükşehir belediye başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan faktörü devreye girecektir. Son yerel seçimde, Binali Yıldırım’ın aday olarak yeterince ikna edici görünmediği fark edilince, diğer kent ve kasabaları ihmal etme pahasına, son bir ayın önemli bir bölümünü İstanbul’a ayırmış, her gün bir ilçesini gezip yurttaşlarla bire bir ilişki kurarak ve “Unutmayın, oyunuzu bana vereceksiniz” temasını işleyerek geçirmişti Tayyip Erdoğan.
O seçimde kazanmak için bu söylem yetmemişti.
Bir dostum duyurdu: Ekrem İmamoğlu’nun karşısına rakip olarak AK Parti en zayıf adayı çıkarmış oldu.
İstanbul’u yeniden kazanmak ve AK Parti’nin geleceği için daha uygun aday hiç kuşkusuz Selçuk Bayraktar’dı.
Acaba o kendisi istemediği için mi aday gösterilmedi, yoksa kim aday gösterilirse gösterilsin İstanbul’un AK Parti tarafından kazanılamayacağı kamuoyu yoklamalarına yansıdığından, yola başarısızlıkla başlaması istenmediği için mi?
Murat Kurum’a yine de “İstanbul’a hoş geldin” diyorum.
*Bu yazı fehmikoru.com adresinden aynen alınmıştır.