Fehmi Koru*
ABD’nin 45. başkanı Donald Trump ile aramızda ciddi bir sorun var. O benden kendisine bağışta bulunmamı istiyor, göndereceğim her doları 6 ile çarparak değerlendireceğini özellikle belirtiyor, ben sesimi çıkarmayınca bir daha, bir daha bastırıyor…
Şaka yaptığımı sanıyorsanız yanılıyorsunuz; böyle bir sorun gerçekten yaşanıyor.
İyisi mi, en baştan anlatayım.
Biliyorsunuz, hemen her görüş sahibinin kullandığı sosyal medya mecrası Twitter, kendisinden en çok yararlanan siyasi kişi sayılabilecek Trump’ı, hem de henüz başkanlıktan ayrılmamışken, platformdan ihraç etti. Gece yatarken, sabah gözünü açtığında bile Twit atıyor ve o yolla hem ülkesinin hem de dünyanın gündemini mesajlarıyla belirliyordu Trump; birdenbire bu imkandan mahrum kalıverdi.
Seçimi kaybetmesini kısmen de olsa Twitter yasağına -daha çok da ‘fake news’ (çakma haber) kaynağı diye suçlayageldiği medyaya- bağladığı biliniyor.
Trump başkanlıktan düştükten ve gözünü bir sonraki seçimde aday olup yeniden Beyaz Saray’a taşınmaya diktikten sonra, medya konusunda derhal kolları sıvadı.
İşe önce sosyal medyayla başladı. ‘TruthSocial’ (TS) adıyla kendine özel bir sosyal haberleşme ağı oluşturarak…
Aynı Twitter gibi görüş açıklama platformu TS. Ondan farkı, her başvurana kendisinden yararlanma izni vermiyor. Üye olabilmek için başvuruluyor, bir süre beklenildikten sonra platformu kullanma izni çıkıyor.
İzin verilmeyenler de oluyor mudur, bilmiyorum.
Kendisi Twitter’ı kullanabiliyor iken arkasına takipçi olarak takılmış, görüşlerini o yolla ilk elden izleyebilmiştim. TS ile yeni bir çıkış yaptığını öğrenince o programı da iPad’ime indirip üyelik başvurusunda bulundum.
Birkaç gün bekledikten sonra başvurum kabul edildi.
Trump’la ve ekürisiyle sorunum da bundan sonra başladı.
Üyelik başvurusunda bulunulduğunda bir e-posta adresi verilmesi gerekiyor. Az kullandığım ancak yaygın kullanıma açık bir e-posta adresim var, başvururken onu yazdım.
Mübalağa ettiğimi sanmayınız, ardından tam bir mesaj yağmuruna tutuldum; şimdi her gün -evet her gün- 30 ile 50 arasında değişen mesaj alıyorum.
Genellikle bana ‘Fellow Conservative’ (Muhafazakar Dost) diye hitap eden kısa-uzun mesajlar…
Halen Kongre’de senatör veya Temsilciler Meclisi üyesi bulunan ya da seçimlerde aday olmak üzere şimdiden çalışma başlatan Trump destekli politikacılar ile TS sayesinde mektup arkadaşı haline geldim.
Ne yalan söyleyeyim, Amerikan sisteminin ve bu arada politikacılarının nasıl çalıştığını görmek için bundan daha iyi bir fırsat olamazdı diye düşünmeden edemiyorum.
Kevin McCarthy..
Kevin McCarthy mektup arkadaşlarımdan biri. Kendisi Temsilciler Meclisi’nde Cumhuriyetçi Parti’nin grup başkanı. 57 yaşında. İş insanı. 2013 yılından beri Kongre’de.
McCarthy bana en son gönderdiği mesajına şöyle başlıyor:
“Hey Muhafazakar Dost, çok meşgul olduğunu biliyorum, fakat görüşünü almak için yine de seninle temasa geçmek istedim. 2022 Cumhuriyetçilerin öncelikleri resmi yaz anketi için tek tek 50 öndegelen yurtsever seçtik, onlardan biri de sensin.”
Benden vakit geçirmeden linkini gönderdiği ankete katılmamı istiyor McCarthy.
Ne çare beklemeye devam edecek.
Cumhuriyetçi Parti’ye uzaktan bile olsa sempatiyle bakıyor değilim, ABD vatandaşlığım yok, beni nasıl ’50 öndegelen yurtsever’ arasına seçebildiler, anlamakta zorlanıyorum.
Yoksa bana gönderdiği mesajı binlerce başka kişiye de göndermiş midir McCarthy? Herhalde göndermiştir.
Nikki Haley ve yeni çıkan kitabı..
Trump’ın ülkesini Birleşmiş Milletler’de büyükelçi olarak temsil etmek üzere atadığı Nikki Haley ile de kanka-kanki durumundayız. O da yine ‘Muhafazakar Dost’ unvanımla gönderdiği mesajıyla, uygun olabileceğimi düşünerek, kendisinin oluşturduğu Büyükelçi Çevresi (Ambassador’s Circle) programına beni davet etmekte.
Davetinin kişiye özel olduğunu özellikle belirtiyor Nikki Hanım.
Eski CIA başkanı ve eski dışişleri bakanı Mike Pompeo..
Mike Pompeo’yu hatırlarsınız sanırım. Trump’ın iş dünyasından seçip önce CIA’in başına (2017-2018), sonra da dışişleri bakanlığına getirdiği (2018-2021) Pompeo. O da 16 ay içerisinde ABD’yi batırdığını söylediği Joe Biden’i durdurmak için benden yardım istiyor. Hemen harekete geçmez isek elde ülke kalmayacağını özellikle belirterek…
Kasım ayında yapılacak seçimde ‘yurtsever muhafazakarların’ seçilmesini sağlayarak bunu birlikte yapacakmışız…
Beklediği, kampanya için bağışta bulunmam…
“Geleceğimiz için mücadele ediyoruz” demeyi unutmamış mesajının sonunda Pompeo.
Teksas valisi Gregg Abbott..
Teksas valisi Gregg Abbott da benden ilgi bekleyenler arasında. Trump’ın Meksika sınırına dikmek istediği duvarda bayağı mesafe alınmıştı, ancak Biden gelince devlet desteğinin kesildiği ve projenin aksadığı anlaşılıyor. Gregg benden devletin kestiği miktarı tamamlama çabasına katkıda bulunmamı bekliyor.
Hem de hemen.
Trump’ın kendi adını taşıyan oğlu –Donald Trump Jr– da önümüzdeki bir saat içerisinde -mesajın içine her saniye tık tık atan geriye sayım da koymuş- başvurursam, babasının kaleme aldığı, kendisinin imzalayacağı ve kağıt kıtlığı sebebiyle sınırlı sayıda basılmış kitabı alabileceğimi duyuruyor mesajında.
Benim aklım ise Jr’un babasında. Donald Trump’ın bana dün ‘Son Teklifim’ başlığıyla gönderdiği ve yollayacağım her doların 6 ile çarparak değerlendirileceğini söylediği mektupta… 250 dolar gönderirsem 1750 dolar kendisi verecek, 25 dolar gönderirsem 175 dolar…
1 doların burada 17 TL’ye dayandığını duymamış Trump herhalde.
Mektup arkadaşlarım kusura bakmasınlar, hiçbirinin davetine katılamayacağım gibi beklentilerine de cevap veremeyeceğim.
Trump’ın mesajı:
Nikki Haley’in daveti:
*Bu yazı fehmikoru.com adresinden aynen alınmıştır.