Kültür-Sanat

Fazıl Hüsnü Dağlarca hayatını kaybetti

Şair Fazıl Hüsnü Dağlarca hayata gözlerini yumdu.

16 Ekim 2008 03:00

Son 40 yıldır “Türkçe’nin Yaşayan En Büyük Şairi” olarak anılan, Çağdaş Türk Şiiri’nin kurucularından Fazıl Hüsnü Dağlarca, dün 94 yaşında hayata veda etti. Ünlü şair, kalp ve böbrek yetmezliği nedeniyle tedavi görüyordu

Türk şiirinin anıtlaşmış kalemi Fazıl Hüsnü Dağlarca, tedavi gördüğü Başkent Hastanesi İstanbul Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde dün akşam saatlerinde hayata gözlerini yumdu.

Hayatı

Süvari yarbayı Hasan Hüsnü Bey'in oğlu Fazıl Hüsnü Dağlarca 26 Ağustos 1914 İstanbul'da doğdu. İlköğrenimini Konya, Kayseri, Adana ve Kozan'da, orta öğrenimini Tarsus ve Adana ortaokulundan sonra girdiği Kuleli Askeri Lisesi'nde tamamladı. 1935'te piyade subayı göreviyle Doğu ve Orta Anadolu'nun, Trakya'nın pek çok yerini dolaştı. Ordudaki hizmeti on beş yılı doldurunca, ön yüzbaşı rütbesiyle askerlikten 1950'de ayrıldı. 1952-1960 yılları arasında Çalışma Bakanlığı'nda iş müfettişi olarak İstanbul'da çalıştı. Buradan ayrıldıktan sonra İstanbul Aksaray'da Kitap kitapevini açtı ve yayıncılığa başladı. Dört yıl Türkçe isimli aylık dergiyi çıkardı. (Ocak 1960-Temmuz 1964).

1927'de Yeni Adana gazetesinde ilk yazısını yayımlayan şair, İstanbul dergisinde 1933'te çıkan "Yavaşlayan Ömür" adlı şiiriyle adını duyurmaya başladı. Varlık, Kültür Haftası, Yücel, Aile, İnkılapçı Gençlik, Yeditepe ve Türk Dili dergilerinde şiirleri çıktı. Bugüne kadar kendisine birçok ödül verilen şair, 1967'de ABD'deki Milletlerarası Şiir Forumu tarafından "En iyi Türk Şairi" seçilmişti.

Dağlarca, şiirlerinde mağara devri insanlarından günümüz insanına dek insanın, iç ve dış dünyasını başarılı bir anlatımla işlemiştir. Daha ilk yapıtından başlayarak Türk şiirine yepyeni bir anlam, kavrayış ve ses getirmiştir. Şiirimizin en verimli sanatçısı olan Dağlarca, şiirini sürekli olarak yenileyen özelliğinden ötürü Türk şiirinin 'Ses Bayragi' nitelemesine de değer görülmüştür.

Toplumculuğunun temelinde insana ve insan hayatına saygı yatan Dağlarca, bu yüzden hiçbir edebî akım ve kişiden etkilenmeden kendi kozasını örer. Çok yazan ve üreten bir şair kimliğiyle, bağımsız kalarak hiçbir şairden etkilenmemiş, hiçbir akımın etkisinde kalmayarak şiirlerini yazmıştır.

Onun sanat anlayışını şu cümlesi özetler: "Sanat eseri hem bir saat gibi içinde bulunduğumuz zamanı, hem de bir pusula gibi gidilmesi gereken yönü işaret etmelidir."

Büyük şairin vasiyeti: Evimi müze yapın

Şair Fazıl Hüsnü Dağlarca, bu yılın ilk aylarında yaptığı bir röportajda ölümünden sonra Kadıköy’de yaşadığı evin müze hâline getirilmesini vasiyet etmişti. Evini Kadıköy Belediyesi’ne bağışlayan Dağlarca, Mühürdar Caddesi’ndeki evinde kendisini ziyaret eden Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’e, evinin müzeye dönüştürülmesi için vasiyette bulunmuştu.

Dağlarca, Öztürk’e, "Barış Manço’nun evinin belediye tarafından müze olarak düzenleneceğini öğrenip memnun oldum. Ben de yıllardır içinde yaşadığım, şiirlerimi yazdığım evimin ölümümden sonra yaşamaya devam etmesini istiyorum. Evimi alıp müze olarak düzenlesinler" demişti.

Ünlü şair, müzenin yaşayan bir müze olması, bir bölümünde kitapları ve eşyasının sergilenmesi, bir kısmının da kafeterya gibi olmasını dileğini Öztürk’e aktararak, "Buraya gelip gençler, kadınlar, kızlar otursun, kitap okusun, bir şeyler içsinler. Tabii burayı belediye işletsin" diye konuşmuştu.

Dağlarca, vasiyetinin nedenini ise şu şekilde açıklamıştı: "Ben İstanbul’un birçok yerinde ikâmet ettim. Gezdim, gördüm, yaşadım. Ama en çok Kadıköy’ü sevdim. Tabii Kadıköy eskiden bir başka güzeldi. Güzellik sergisiydi; çirkin kadın, çirkin adam, çirkin çocuk yoktu ya da biz göremezdik. Kadıköy’e Moda’ya çıktığımız zaman, üstümüze başımıza ayrı bir özenirdik. Kadıköy’ün kadınları hep güzel kokardı."

Dağlarca, çocukları çok sevdiğini de belirterek, "Onlar için çok kitap yazdım. Okullara gittiğimde etrafımı sarıp imza istemeleri de beni çok mutlu ediyor; ama artık sokağa çıkamadığım için gidemiyorum. Evim müze olursa çocuklar gelsin burada iyi vakit geçirsinler istiyorum" şeklinde konuşmuştu. 

Eserleri

Bir ara Sözcü dergisinde 1960 ve Vatan dergisine 1961-1962 yazdığı, özdeyiş niteliğinde kısa düzyazıları bir yana bırakılırsa, yalnız şiirle uğraşan ve şiirlerini Türkiye’nin hemen bütün edebiyat dergilerine yaymış olan Dağlarca’nın kitapları.

Havaya Çizilen Dünya (1935)
Çocuk ve Allah (1940)
Daha (1943)
Çakırın Destanı (1945)
Taşdevri (1945)
Üç Şehitler Destanı (1949)
Toprak Ana (1950)
Aç Yazı (1951)
İstiklâl Savaşı-Samsun'dan Ankara'ya (1951)
İstiklâl Savaşı-İnönüler (1951)
Sivaslı Karınca (1951)
İstanbul- Fetih Destanı (1953)
Anıtkabir (1953)
Asû (1955)
Delice Böcek (1957)
Batı Acısı (1958)
Hoo'lar (1960)
Özgürlük Alanı (1960)
Cezayir Türküsü (1961)
Aylam (1962)
Türk Olmak (1963)
Yedi Memetler (1964)
Çanakkale Destanı (1965)
Dışardan Gazel (1965)
Kazmalama (1965)
Yeryağ (1965)
Vietnam Savaşımız (1966)
Açıl Susam Açıl (1967)
Kubilay Destanı (1968)
Haydi (1968)
19 Mayıs Destanı (1969)
Hiroşima (1970)
Malazgirt Ululaması (1971)
Kuş Ayak (1971)
Haliç (1972)
Kınalı Kuzu Ağıdı (1972)
Bağımsızlık Savaşı-Sakarya Kıyıları (1973)
Bağımsızlık Savaşı-30 Ağustos (1973)
Bağımsızlık Savaşı-İzmir Yollarında (1973)
Gazi Mustafa Kemal Atatürk (1973)
Arka Üstü (1974)
Yeryüzü Çocukları (1974)
Yanık Çocuklar Koçaklaması (1976)
Horoz (1977)
Hollandalı Dörtlükler (1977)
Balinayla Mandalina (1977)
Yazıları Seven ayı (1978)
Göz Masalı (1979)
Yaramaz Sözcükler (1979)
Çukurova Koçaklaması (1979)
Şeker Yiyen Resimler (1980)
Cinoğlan (1981)
Hin ile Hincik (1981)
Güneş Doğduran (1981)
Çıplak (1981)
Yunus Emre'de Olmak (1981)
Nötron Bombası (1981)
Koşan Ayılar Ülkesi (1982)
Dişiboy (1985)
İlk Yapıtla 50 Yıl Sonrakiler (1985)
Takma Yaşamalar Çağı (1986)
Uzaklarla Giyinmek (1990)
Dildeki Bilgisayar (1992)

Ödülleri

1946 Cumhuriyet Halk Partisi Şiir Yarışması Üçüncülük
1956 Yeditepe Şiir Armağanı
1958 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü
1966 Türkiye Milli Talebe Federasyonu Turhan Emeksiz Armağanı
1967 International Poetry Forum Yaşayan En İyi Türk Şairi (A.B.D.)
1973 Arkın Çocuk Edebiyatı Üstün Onur Ödülü
1974 Struga XIII. Şiir Festivali Altın Çelenk Ödülü (Yugoslavya)
1974 Milliyet Sanat Dergisi Yılın Sanatçısı
1977 Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü

İlgili haberler:

Dağlarca'dan şiirler