ABD Başkanı Donald Trump ile Kuzey Kore lideri Kim Jong Un'un 12 Haziran'da Singapur'da yapacağı görüşme ile ilgili belirsizlik sürüyor. Trump son açıklamasında ABD'den bir heyetin görüşme hazırlığı yapmak üzere Kuzey Kore'ye gittiğini açıkladı. Rhein-Zeitung Kuzey Kore ile ilgili yorumunda şu görüşlere yer veriyor:
"Kim Jong Un'un son satranç atağı bu çok tehlikeli sorun konusundaki oyunda kendisi için neyin önemli olduğunu gösteriyor: Bir nükleer ve orta güç olduğunun kabul edilmesi. Sadece bunu alırsa, ülke içinde tutunabilir ve dışarıda ise kendisine yakın kesime avantajlar sağlayabilir. Belki de büyük bir yoksulluk içinde olan halkı bile bundan yarar sağlar. Ancak bu durum bölgeyi ve Batı'yı tehlikeli bir çıkmaza sürükler: Eğer Kim'e istediğini vermezlerse, o zaman o da ateşle oynayabilir. Kim eğer istediğini alırsa, o zaman bölgeye daha fazla barış gelebilir. Ancak bu durum Kim'in gücünü ve iktidarını halkı ve sonuç olarak da bölge barışı üzerindeki bütün olumsuz sonuçlara rağmen artırabilir."
Alman gazetelerinin geniş yer verdiği bir başka konu ise İrlanda'da kürtaj referandumunu, yasağın gevşetilmesinden yana olanların kazanması. Frankfurter Allgemeine Zeitung referandumu şöyle yorumluyor:
"İrlanda bu hafta sonunda muhafazakar-Katolik geleneğinden biraz daha uzaklaştı. İrlandalılar üç yıl önce eşcinsel evlilikleri kabul etti. Üstelik bu konuda ilk kez referandum düzenleyerek kabul eden ülke olarak. Şimdiki başbakanın eşcinsel olduğunu açıklaması da teveccühle karşılandı. Modern İrlanda'nın eşcinsel bir başbakanla sorunu yok. Bütün bunlar bugüne dek baskın olan Katolik Kilisesi'nin gücünü kaybettiğini gösteriyor. Kilisenin okul ve kız yurtlarındaki cinsel taciz ve kötü muamele skandalları nedeniyle imajı o kadar zarar gördü ki, referandumla ilgili seçim kampanyalarında geride durmayı tercih etti. Kürtaj yasağının devam etmesi için gösterdiği çaba kilisenin bu talebine daha çok zarar verdi."
Mannheimer Morgen'ın aynı konuyla ilgili yorumu ise şöyle:
"Kadınlar ve erkeklerin büyük çoğunluğu kürtaj yasasının gevşetilmesi yönünde oy kullandı ve Katolik Kilisesi'nin ataerkil ve tozlanmış fikirlerine karşı modern ve çağdaş bir toplum için somut bir işaret vermiş oldu. Çok uzun yıllar aşırı muhafazakar bir ülke olarak bilinen İrlanda kadınların kendi sağlıkları hakkındaki kararı onlara bırakıyorsa, işte o zaman bu Avrupa ve bütün kadınlar için bir umut ışığı anlamına gelir."
Neue Osnabrücker Zeitung ise bugün, AB Komisyonu'nun plastik çöpü azaltmak için bir taslak hazırlamasını ele alıyor. AB Komisyonu söz konusu taslakta plastik çöpün azaltılması için plastik tabak, çatal, bıçak, ambalaj gibi ürünlerin yasaklanmasını öneriyor. Gazetenin yorumu şöyle:
"AB'nin planı kulağa mantıklı geliyor. Plastik ürünler neredeyse modası geçmiş ilan ediliyor. AB üyesi ülkelere ayrıca yeniden değerlendirme kotasına erişinceye kadar geçiş süresi de tanınıyor. İlerlemeler ödüllendirilirken, tembelliklere masraf çıkarılıyor. Sanayiye alternatif ürünleri geliştirmesi için bir geçiş dönemi tanınması öngörülüyor. Bu durum bugünden yarına olacak iş değil. Diğer yandan teknik yeniliklerde şaşırtıcı olan, aslında çevreye zararlı olan plastik ambalajların yerine geçecek elvirişli ürünlerin uzun süredir olmaması. İşte bu nedenle siyasetin daha güçlü baskı yapması yerinde. Bundan daha da önemlisi ise tüketicilerin kafalarında değişimin olması. Ki bunun için de uzun zamana ihtiyaç var."
HT,BÜ,ÖA
© Deutsche Welle Türkçe