Gündem

İktidar cephesinden Evrensel yazarına tepki: Cumhurbaşkanımızın sonuna kadar arkasındayız

05 Mayıs 2020 09:28

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, eski Başbakan Adnan Menderes üzerinden Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştiren yazıya, "Bu hastalıklı zihniyete ve tehditlere karşı dimdik duran Cumhurbaşkanımızın sonuna kadar arkasındayız" ifadeleriyle tepki gösterdi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'dan da aynı yazıya, "Bu memleketi birilerine peşkeş çekmenize asla müsaade etmeyeceğiz" tepkisi geldi. AKP Sözcüsü Ömer Çelik de, "Biz bunları iyi tanırız. Seçilmiş Cumhurbaşkanlığı makamına 'saray rejimi' diyenlerin rejim tartışmasıyla varmak istediği yer 'Yassıada zihniyeti'ni hayata geçirmektir. Tarihleri boyunca ne yaptılarsa şimdi de onu yapmaya çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.

Ragıp Zarakolu'nun Evrensel'de "Makus Kaderden Kaçış Yok" başlığıyla kaleme aldığı yazıda 27 Mayıs 1960 darbesi ardından Menderes’in idamına uzanan süreci kaleme aldığı yazısında, Erdoğan’ın tarihi yorumlama şekliyle taktik belirlediğini ifade ederek, “Bunun için de 2007 yılında darbe karşıtlarının liberal desteğini aldı, 2013 yılında Gezi direnişinin kendi 27-28 Nisan’ı olmasının önüne geçti ve 2015 yılında ise kendine yönelebilecek darbe potansiyelinin erken patlamasını provoke etti” görüşünü dile getirdi.

Zarakolu yazısının devamında ise, “RTE’de bir Menderes travması vardı. Demirel gibi kısmen. Menderes olmamak için Demirel’in atmadığı takla, kurmadığı ittifak kalmıştı. Ecevit ile bile uzlaştı, ona kanlısı Ecevit ile hükümet bile kurdurdu. Korona günleri, bırakın Türkiye’yi tüm dünyayı bir sorgulamaya yöneltmekte. Bundan RTE’nin ve tayfasının kaçması mümkün değil” ifadelerine yer verdi.

Fahrettin Altun: Erdoğan’ın sonuna kadar yanında, sonuna kadar arkasındayız

Eski başbakanlardan Adnan Menderes üzerinden Erdoğan eleştirisi yapılan yazıya İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Twitter'dan çok sert tepki gösterdi. Altun paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

"Kaderi tayin eden Allah’a yemin olsun ki bu hastalıklı zihniyete ve tehditlerine boyun eğmeden milleti için dimdik duran liderimiz, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sonuna kadar yanında, sonuna kadar arkasındayız."

İbrahim Kalın'dan tepki: Tarihin çöplük kutusuna yuvarlanıp gideceksiniz

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da Twitter hesabından şu tepkiyi gösterdi:

"Darbe, cunta, idam söylemlerinizle tarihin çöplük kutusuna yuvarlanıp gideceksiniz. Erdoğan nefretiyle kahrolacak, kininizde boğulacaksınız. Bu millet sizin hiçbir meşum planınıza geçit vermeyecek. Bu memleketi birilerine peşkeş çekmenize asla müsaade etmeyeceğiz."

Ömer Çelik: Demokrasimizi çalmaya çalışıyorlar

AKP Sözcüsü Ömer Çelik de kişisel sosyal medya hesabından şunları kaydetti:

“Yassıada rejimi” katliam rejimidir.  “Demokrasiyi felç etme örgütü”nün inandığı tek rejim “Yassıada rejimi”dir demiştik. Bu şer şebekesine karşı safımız milletin, demokrasinin ve cumhuriyetin safıdır.

Meclis’in iradesine saldırdılar birkaç ay evvel, arkasından seçilmiş hükümete “rejim” demeye başladılar, sonra anti demokratik müdahalelerden bahsetmeye başladılar. Son bir haftadır cuntacı siyasiler demokrasimize saldırıyor. Şimdi “Yassıada rejimi”ne özlemlerini ifade ediyorlar.

Biz bunları iyi tanırız. Seçilmiş Cumhurbaşkanlığı makamına “saray rejimi” diyenlerin, rejim tartışmasıyla varmak istediği yer “Yassıada zihniyeti”ni hayata geçirmektir. Tarihleri boyunca ne yaptılarsa şimdi de onu yapmaya çalışıyorlar.

Cumhurbaşkanlığı makamına karşı anti-demokratik çağrılarda bulunanların döşemeye çalıştığı yol bu ülkenin tüm demokratik kazanımlarını imha etmeyi hedefliyor. Milletimizin iradesini açıkça tehdit etmeye başladılar. Demokrasimizi çalmaya çalışıyorlar.

Demokrasimizi ve cumhuriyetimiz en büyük siyasal değerlerimizdir. Bunlara saldıranlara karşı milletimizin safında yer almak onurdur. Onursuzluk peşinde koşanlar kendi çirkin tarihleriyle başbaşa kalırlar.

Cumhurbaşkanımıza ve milli iradeye karşı anti-demokratik çağrılarda bulunanlara karşı milletimizin iradesinin, demokrasimizin ve cumhuriyetimizin safında kararlılıkla durmaya devam edeceğiz. “Yassıada rejimi” bir daha asla bu topraklarda varolamayacak.


Zarakolu söz konusu yazısında şunları kaydetmişti:

"RTE, tarihi kendince okuyup yorumluyor ve taktiklerini belirliyor. Bunun için de 2007 yılında darbe karşıtlarının liberal desteğini aldı, 2013 yılında Gezi direnişinin kendi 27-28 Nisan’ı olmasının önüne geçti ve 2015 yılında ise kendine yönelebilecek darbe potansiyelinin erken patlamasını provoke etti. Ve DP’nin tamamlayamadığı, Demirel’in kısmen başarılı olduğu otoriterleşmeyi yapısal ve İslam-Türk sentezine dayanan bir temel üzerine oturtmaya girişti. Zaten bunun temelleri 1980 yılında Kenan Evren Cuntası tarafından atılmıştı. Türkiye dünya demokratik ülkeleri listesinden, otoriter ülkeler listesine düşüş yaptığı için kendini başarılı sayabilir!

RTE’de bir Menderes travması vardı. Demirel gibi kısmen. Menderes olmamak için Demirel’in atmadığı takla, kurmadığı ittifak kalmıştı. Ecevit ile bile uzlaştı, ona kanlısı Ecevit ile hükümet bile kurdurdu.

Korona günleri, bırakın Türkiye’yi tüm dünyayı bir sorgulamaya yöneltmekte. Bundan RTE’nin ve tayfasının kaçması mümkün değil."