Gündem

Ey seyirci; sanatçı sanatın içinden kovuluyor seyretme!

İstanbul Şehir Tiyatroları'nda repertuvarı belirleme yetkisinin genel sanat yönetmeninden alınması tiyatrocular ve tiyatroseverler tarafından İstiklal Caddesi'nde protesto edildi.

24 Nisan 2012 18:34

Ceren Terziahmetoğlu 

[email protected]

twitter.com/#!/CerenTRZ

 

Saat 10:30'dan itibaren Galatasaray Lisesi önünde toplanan protestoculara, saat 11:00'e doğru Taksim Meydanı tarafından ıslıklar çalarak gelen konservatuar öğrencileri katıldı. Galatasaray Lisesi'nin önünde bulunan Cumhuriyet'in 50. yılının anısına yapılan heykelin üzerine çıkan tiyatrocular İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehit Tiyatroları Sanatçıları Derneği'nin hazırladığı açıklamayı okudular:
 

'Sanatın içinden sanatçı kovuluyor'

 
Tiyatrocuların, Galatasaray Lisesi'nin önünde okunan açıklama şöyle:
 
"Türkiye ve dünya kamuoyuna!
Her şeyin farkındayız.
1914'ten beri ehil ellerde olan İstanbul Şehir Tiyatrosu göz göre göre ehlileştirilmeye çalışılıyor.
Dünyada - herhalde - ilk kez bir tiyatro, tiyatro insanlarından arındırılıyor. 
Sanatın içinden sanatçı kovuluyor. 
Tüm bunlar sanatı ve sanatçıyı hizaya sokma ve halkın gözünde küçük düşürme gayretleridir.
Bilinsin; gerçekleri eğip bükerek hiç kimse sanat ve sanatçı ile halkın arasına nifak sokamaz. 
Hedefin ne olduğunu görüyoruz. Özgür düşünceden korkmayan herkes görüyor. 
Çok sesliliği tek bir notaya dönüştürecek olan 'muhafazakar sanat' gibi söylemler, demokratikleşme diye sunuluyor. Sanatsal yaratı, siyasi iradeye teslim ediliyor.
Oysa sanat ve demokrasi, hiçbir siyasi iradenin faydacı beklentilerine göre yeniden tarif edilemez. Seçilmişlerin asıl görevi, sanata, ihtiyacı olan özgür ortamı sağlayacak altyapıyı oluşturmaktır. Onlar, bunu sadece sanatçı için değil, öncelikle halk için yapmak zorundadır. Eğer yapmazlarsa, sanat sessiz kalmaz.
Sessiz kalmayacağız.
Öncelikle, dayatılan yeni yönetmeliğe karşı hukuki zeminde hakkımızı arayacağız. 100 yıllık Şehit Tiyatrosu mirasını her zeminde savunacağız. Ustalarımıza, İstanbul seyircisine ve gelecek kuşaklara karşı üstlendiğimiz bu sorumluluğu ülkemizde ve dünyadaki tüm sanat emekçileri ile paylaşıyoruz. 
Hedefimiz, çağdışı yönetmelik dayatmaları yerine, çağdaş ve özerk bir İstanbul Şehir Tiyatrosu yasasıdır.
Ülkemizde, değerli sanat kurumlarımıza, sanatçılarımıza ve halkımıza yaraşacak olan budur. 
Karanlığa ve karanlığın getireceği korkuya karşı birlikte direneceğiz.
Sayın Belediye Başkanı'nın bir canlı yayında kurum sanatçılarına yönelik sunduğu öneriyi düstur kabul ediyoruz: Herkes kendi işini yapsın!
Bizim işimiz tiyatro. 
Korkuya karşı özgür tiyatro!
Korkuya karşı özgür sanat!"
'Seyirci kalma tiyatrona sahip çık'
 
Açıklamanın okunmasından sonra protestolarını davullar, ellerindeki pankartlar eşliğinde zaman zaman dans ederek sürdüren grup, "Korkuya karşı özgür tiyatro", "Şehrin tiyatrosu yok edilemez", "Korkuya karşı, özgür sanat", "Seyirci kalma, tiyatrona sahip çık" sloganları attı.
 
Tünel tarafından doğru ıslık sesleri yükselmeye başladı. En önde "Sanata Müdahale, geleceğe müdahale demektir!" pankartı ile CHP İstanbul İl Başkanlığı ile bir grup geldi. Herkes bir ağızdan bağırmaya, alkış tutmaya başladı. 
 
Bir ara protestocular, tiyatrocuların işaret vermesi ile aynı anda "aa.." diye ses vermeye başladı. 
 
Kalabalık aynı sloganlarla Galatasaray Lisesi önünden Tünel'e doğru yürümeye başladı. Davullar, trampetler eşliğinde hem dans ettiler, hem de "Şehir tiyatrosu yok edilemez" diye tepkilerini ortaya koydular. Tünel'in sonuna gelindiğinde buluşma noktasına dönüş yürüyüşü başladı. Yürüyüşe katılmayan İstanbullular pencerelerde alkış tutup protestoya destek oldular. Yabancı turistler de ellerinde kameralar ile grubu çekerken, bir yandan alkış tuttular. 
 
Galatasaray Lisesi'nin önüne dönüldüğünde bir süre daha protestoya devam edildi ve "Bugünlük bu kadar yeter arkadaşlar, bir sonraki buluşmada görüşmek üzere" anonsunun ardından bir süre dağıldı ve Taksim Meydanı'nda tekrar buluştu. Meydanda kısa bir süre halaylarla yeni düzenleme protesto edildi.
 
Kimler katıldı?
 
Selçuk Yöntem, Mehmet Ali Alabora, Mehmet Aslantuğ, Altan Gördüm, Orhan Alkaya, Meltem Cumbul, Sevinç Erbulak, Yunus Günce, Engin Alkan, Halil Ergün, Altan Erkekli, Ayten Uncuoğlu, Uğur Polat gözüme çarpan oyunculardı. Onların dışında modacı Barbaros Şansal, komedyen Ceyhun Yılmaz, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Umut Oran ve CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi de protestocular arasındaydı. 
 

Ne dediler?

 
Ayten Uncuoğlu: Bütün bu cümleler hepimizin, biz tiyatrocuların. Gelmiş geçmiş, gelecek olan tiyatrocular adına da çığlık atıyoruz. Bu kalabalık bir şey değil, daha da çok kalabalık olacak. Bu daha ilk. Bugün çok önemli bir adım atıldı. Asıl olan sanatçıdır. Sanatı, sanatçılar yönetir. 
 
Mehmet Aslantuğ: Sesimizi böyle böyle duyuracağız. Birbirimize güvenmeyi öğreneceğiz. Emaneti ehline vermeyi bileceğiz ve sual etmeyeceğiz. Pes etmeyeceğiz. 
 
Altan Gördüm: Bundan daha kalabalık bir ortam bekliyordum. Biz toplanırız, o değil önemli olan. Esas sorun seyircimizin bize sahip çıkması. Kendi başına tiyatro oyuncuları ya da tiyatro oyuncu adaylarının, entellektüellerin, sanatçıların gelmesi tabii güzel bir şey, ama İstiklal'de yürürken kenardan seyircinin, yani halkımızında korteje katılıp, destek olması çok daha önemli. Biz kendi başımıza gelin güvey olursak, çok fazla bir şeye yaramıyor. Ben bu olaya sadece Şehir Tiyatroları olarak bakmıyorum. Siyasal iktidarın en küçük köy derneğini bile kontrol altına alma çabasıdır bu. Önceden ucube heykel deyip, heykellere saldırdılar. Şimdi sanata, özgürlüğe, aydınlığa saldırıyorlar. Yarın öbür gün büyük olasılıkla hiç istemesekte Devlet Tiyatrosu'na da el atacaklar. Kontrolsüz hiçbir şey kalmasın istiyorlar. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Her şeye rağmen buradayız. 
 
Ceyhun Yılmaz: Darülbedayi kültürüne bir tiyatrosever olarak destek vermeye geldim. Ben bu kültürün devamını dilediğim için buradayım. Tiyatroyu ve her şeyi bilenler, seyircileri takip etsin.