Fransa, 32 yaşındaki Nuray Kurt adlı Türk kızın ülkede kaçak olarak çalışan bir Türk ile evilliği sonrasında başına gelenleri konuşuyor.
Nuray Kurt 32 yaşında, Fransa'nın Nimes şehrinde yaşıyor. 2006 yılında, Fransa'da kaçak olarak çalışan Abdullah ismindeki başka bir Türk'le tanışıyor.
Eylül 2007'de nişanlanan Nuray ve Abdullah, iki ay sonra düğün yaparak evlenmeyi kararlaştırıyor. Hızlıca hazırlıklara başlanıyor: Düğün salonu, yemek, davetiyeler. Fransa'daki hazırlıklarını tamamlayan Nuray, kasım ayının başında, nişanlısının ailesiyle tanışmak ve düğün alışverişi yapmak için Türkiye'ye geliyor.
İki hafta sonra evlenme hayaliyle 14 Kasım'da dönüş uçağına binen Nuray için "kâbus", indiği Lyon Havaalanı'nda başlıyor: Uçaktan iner inmez hiçbir açıklama yapılmadan gözaltına alınıyor. Üzeri didik didik aranıyor, parmak izleri alınıyor. Gözaltının sebebini ise soruşturma başlayınca anlıyor. Kendisini almak için havaalanına gelen nişanlısı, "kâğıtsız" olduğu gerekçesiyle polis tarafından gözaltına alınıyor.
Nuray'ın suçu ise "kâğıtsız" bir göçmene yardım etmek. Türk kızı hakkında dava açılırken nişanlısı ise birkaç gün kala sınır dışı ediliyor. Nuray Kurt, 'yarım kalan evlilik hayali'ni "Kanun Dışı Bir Aşk" adıyla kitaplaştırdı. Geçtiğimiz günlerde Fransa'da vitrinlere çıkan kitap ülke gündemine oturdu. Nuray'ın dramı şimdi Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin sert göçmen politikasına karşı yürütülen protesto kampanyanın simge-si oldu.
Nuray Kurt'un, ironik bir yorumla "Kanun Dışı Bir Aşk" olarak nitelediği hikâyesi aslında Avrupa'da çok sık görülen evlilik hikâyelerinden birisi. Çok sayıda Türk, bulundukları ülkelerde kaçak olarak çalışan Türklerle evleniyor. Abdullah ve Nuray'ın hayalleri, "göçmenlere sıfır hoşgörü" sloganıyla her yıl 25 bin civarında kaçak göçmenin sınır dışı edilmesini isteyen Sarkozy'nin "kotasına" takıldı. Fransa'da valiler, daha önce, yakalanan bazı kaçak göçmenleri "insani" nedenlerden dolayı serbest bırakmıştı. Son olarak geçtiğimiz günlerde yakalanan bir Türkiye Ermeni'si, Fransa'daki kardeşi kendini yakmakla tehdit edince havaalanına giderken geri çevrilip serbest bırakılmıştı.
Kitabıyla Fransa gündemine oturan Nuray Kurt, Türkiye dönüşü havaalanında tutuklanınca yaşadığı şoku, "Ne olduğunu anlayamadım. Bütün yolcuların önünde küçük düşürüldüm. Sanki bir katilmişim gibi, hiçbir açıklama yapılmadan tutuklandım. Valizlerimi bile alamadan polis ofisine getirildim. Buraya getirdikleri bütün eşyalarımı aradılar. Soru sorduğumda susmamı emrettiler. Soydular ve bütün vücudumu didik didik aradılar. Sonra, parmak izlerimi aldılar ve gözaltına alındım." ifadeleriyle anlatıyor. Nişanlısı Abdullah'ın 24 Kasım'da sınır dışı edilmesinin Fransız basınına da haber olarak yansıdığını belirtirken Liberation gazetesi, olayın haberini "Gerdek gecesi sınır dışı edildi" başlığıyla veriyor. Haberde havaalanında bir polis memurunun "ne unutulmaz gün" diyerek olayla ilgili dalga geçtiği de yazıyor.
"Cimade" ve "Réseau Éducation Sans Frontières" gibi göçmenlerin haklarını savunan Fransa genelinde etkin sivil toplum teşkilatlarının olaya el atmasıyla Nuray ve Abdullah'ın yarım kalan evlilik planı ülke gündemine taşınıyor. Ulusal ve yerel basın, Sarkozy'nin göçmen politikasıyla ilgili gelişmeler çerçevesinde 18 Mart'ta Lyon Mahkemesi'nde görülen Kurt'un duruşmasını yakından takip etti. Öte yandan Nuray'a destek için geniş kapsamlı bir dilekçe kampanyası başlatan Sınırsız Eğitim Ağı Hareketi (Réseau Éducation Sans Frontières), duruşma günü "Aşkın suç haline getirilmesine karşı çıkalım" sloganıyla Lyon Mahkemesi önünde protesto gösterisi düzenledi. İnternet üzerinde ise çok sayıda imza kampanyası başlatıldı. "Kaçak" bir göçmene yardım etmekle suçlanan Nuray Kurt, sonunda mahkeme tarafından suçsuz bulunurken, evlilik Sarkozy'nin politikalarına takılıyor.
