T24- Yazar Mehveş Evin, geçtiğimiz yıllarda “Gazze’deki saldırılar” ve “Güneydoğu’daki terör hadiseleri” gibi sebeplerle Taksim Meydanı'nda yapılmayan yılbaşı kutlamalarının bu sene "neden esirgendiğini" soruyor.
Mehveş Evin'in Milliyet gazetesi'nin 6. Cadde ekindeki köşesinde yayımlanan yazısı (30 Aralık 2010) şöyle:
Taksim’de niye yılbaşı kutlanmıyor?
Miladi takvim kullanan her ülkenin büyük şehirlerinde yılbaşı kutlanıyor. Çünkü yeni yıl, hepimiz için umudun simgesi. Peki Taksim’de neden bir yılbaşı konseri bile düzenlenmiyor?
Dünyanın başlıca şehirlerinde her yılın son günü yılbaşı kutlaması yapılıyor. 31 Aralık’ta canlı yayınlarla dünyanın her yerindeki kutlamalar izlenilir. Yeni yılı, milyonlarca insanla birlikte karşılamanın coşkusudur bu. Dini bir bayram değil.
Türkiye’den yıllardır klasikleşen kutlama, İstanbul-Taksim Meydanı’nda yapılan havai ışık gösterileri ve konserlerdi. Di diyorum, çünkü artık Taksim’de resmi bir kutlama düzenlenmiyor. Buna rağmen halk, yılın son günü Taksim’de toplanıyor. 1 Ocak’ta öne çıkanlar ise ne yazık ki taşkınlıklar ve magandalıklar oluyor.
İstanbul, yılbaşında meydanda toplanan ve ne yapacağını bilmediğinden olsa gerek, birbirine sataşan kalabalık görüntüleriyle mal oluyor dünyaya.
Belediye neyi esirgiyor?
Gelenekselleşmiş Taksim kutlamaları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin gündeminde artık yer almıyor. Geçmiş yıllarda “Gazze’deki saldırılar” ve “Güneydoğu’daki terör hadiseleri” gibi nedenlerle bu kutlamalar iptal edilmişti. Zaten herkes için hassas günlerdi, kimse itiraz etmedi.
Fakat bugün, çok şükür ki hiçbir sıkıntı yok. Aksine... Türkiye ekonomik alanda büyüyor, en derin sorunlarını konuşuyor, asayiş şükür- berkemal. Kaldı ki Belediye, Taksim’i şahane led ışıklarla süsledi. Yani yılbaşı eğlencesinde utanacak bir şey yok!
Madem öyle... Neden Büyükşehir Belediyesi, dillere destan bütçesinin çok çok cüzi bir payını İstanbul halkını eğlendirmek, umut aşılamak, dünyayla bir olmak için harcamıyor? Kültür başkentinin şanını son bir kez göstersek fena mı olur?
Abartmadan kutlamak mümkün
Yanlış anlaşılmasın. Yılbaşında aşırılıklara kaçılmasını, mesela Nişantaşı’nda olduğu gibi caddelere kırmızı halı döşenmesini veya pahalı havai fişeklere milyonların harcanmasını isteyen yok. “Dansöz oynasın, popçular cozutsun” da demiyoruz.
‘İstanbul’un Fethi’ veya ‘İstanbul’un Kurtuluşu’ törenleri için harcanan bütçelerle de yarışılmasın. Mümkünse en mütevazısından bir konser düzenlensin. Sanat müziğiyle başlayıp, türkülerle devam etsin. İnanın o ne yapacağını şaşırmış kitleyi güzel bir müzikle teskin etmek, kolluk gücünden daha etkili olur.
Yeni yıl için geriye sayım, sonra yallah eve. Bu kadar! Çok mu, sayın Topbaş?
Dünya nasıl kurtuluyor?
* Bazı kaynaklara göre yeni yıl, İsa’nın doğumundan 150 yıl önce bile kutlanıyordu.
*Dünya üzerindeki en eski kutlama olarak kayda geçen yılbaşı, son 100 yıldır hıristiyanların tekelinde değil.
*Türkiye’nin de kullandığı gregoryen (miladi) takvimi baz alan her ülke (İsrail hariç), globalleşen dünyada yılbaşı kutlamalarını kendince uyguluyor.
*Çin takvimine göre yılbaşı, ocak ayının sonlarına denk geliyor. Buna rağmen her yıl devlet, Pekin’deki Solana Parkı’nda gösteri düzenliyor.
*Her ülkenin kutlaması kendi gelenek ve göreneklerine göre. Müslüman ülkelere bakalım: Fas’ta “raas l’aam” adıyla kutlanan yılbaşı, insanların bir araya geldiği bir bayram havasında geçiyor.
*Bir zamanlar Türkiye ile karşılaştırması yapılan Malezya’da, başkent Kuala Lumpur’daki Merdeka Meydanı’nda yeni yıl kutlanır. Bu özel geceyi devlet televizyonu canlı yayınlar.
*Japonya’da yılbaşı, öncelikle ev temizliği ve geleneksel yemekleri hazırlanması demek. Budist tapınaklar saat 12.00’ye geldiğinde 108 kez çanlarını çalar. Ayrıca 60 yıldır yeni yıla özel bir şarkı yarışması düzenleniyor.
*Endonezya’da hükümet birden fazla şehirde bizzat konser düzenliyor. Yeni yıl partiler ve trampetlerle karşılanır.