Ev işçileri salgın başlar başlamaz ilk vazgeçilenler oldu. Yüzde 95'i işsiz kaldı, sosyal güvenceleri olmadığı için devletten destek de alamadılar. Türkiye'de bir milyonun üzerinde ev işçisi olduğu tahmin ediliyor. Ev İşçileri Dayanışma Sendikası Başkanı Gülhan Benli, yaptıkları ankete göre pandemi sürecinde ev işçilerinin yüzde 95'inin işsiz kaldığını söyledi.
Ev hizmetlerinde çalışanlar İş Kanunu kapsamı dışında bırakılmışlar, 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun iş¸ sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanıyor. Bu nedenle pandemi sürecinde hiçbir destekten yararlanamadılar.
Cumhuriyet'ten Tuğba Özer'in haberine göre, kendisi de bir ev emekçisi olan Benli, "İnsanlar açlığın eşiğinde, temel ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar. Çocuğuna bez alamıyor, evinin kirasını, elektriğini ödeyemiyorlar. İntiharın eşiğine gelmiş durumda şu an ev işçileri. Hazırladığımız raporlara baktığımızda, içler acısı bir durum var. Kronik ilaçlarını artırıp kendilerini öldürmeyi düşünen arkadaşlarımız var. Biz başından beri ev işçilerine bir gelir güvencesi sağlansın diyoruz. Pandemi sürecinde, sosyal güvenlik şemsiyesi altında olmadıkları için ne sosyal yardım ne de diğer devlet yardımlarından faydalandı ev işçileri. Her geçen gün bu yoksulluk derinleşti" şeklinde konuştu.
Benli, taleplerini şöyle sıraladı: "Ev işçileri bir an önce gelir güvenliğine kavuşturulsun. İnsan onuruna yakışır bir ücretlendirme. Uluslararası Çalışma Örgütü'nün 189 ve 190 sayılı maddeleri Türkiye tarafından imzalansın."
10 yıldır sigortasız
Bir diğer ev işçisi kadın Ş.A. (57) ise 17 yıldır bu işi yapıyor. 10 yıldan fazladır sigortası yapılmamış. Ş.A., geçen yıl işyerinde Koronavirüs'e yakalanmış. Ailesine de bulaşmış. Ev işçisi kadın, "Hasta bakıyorum. Ev işleri yapıyorum. Hangisi boş olursa o işi yapıyoruz. Pandemiden önce bir parça ekmek yiyorduk ama şimdi o ekmeği de yiyemez olduk. İş bulamıyoruz. Bana tüm süreç boyunca devletten sadece 500 TL destekte bulunuldu" diyor.
Sendikanın araştırmasına göre, ev işçilerinin yüzde 86'sı aile ve hane içerisinde, yüzde 96.3'ü ise çalışma hayatında şiddete maruz kalıyor. Koronavirüs dönemiyle birlikte işsizliğin artması aile içerisinde karşılaşılan şiddeti de artırdı.
"Psikolojik şiddet yaşamayan yoktur bizim işimizde"
Ev işçisi F. E., (50) evlere günlük olarak temizliğe gidiyor. Pandemi sürecinde aylarca işsiz kalmış. "Pandemi başlar başlamaz ilk yaptıkları şey gündelik olarak gelenleri bir daha eve almamak oldu. Bütün işleri evde yatılı olarak kalan ev işçilerine yüklediler. Çocuk bakmakla görevli olanlara bile tüm işler yaptırılıyor. Aylarca izne çıkamayanlar oldu yatılı kalanlardan" diyor.
Kendi sürecini ise şöyle anlatıyor: "En çok zoruma giden, işverenin istediği maddeden bizi kovabiliyor olması. Kod-22'den, 29'dan çıkarıp işsizlik maaşı almana bile engel oluyorlar. İsterlerse paramızı vermiyorlar. Beni 22'den çıkardılar. Patronum, 'Sana bu dünyayı dar edeceğim, iş bulmaman için elimden geleni yapacağım' dedi. Psikolojik şiddet yaşamayan yoktur bizim işimizde. Yemek olarak affedersiniz ama köpeğin önüne konulacak yemekleri veriyorlar."