T24- Binlerce kişinin bilgisayarına yüklenen yazılım sayesinde çok nadir görülen ve pulsar olarak adlandırılan bir yıldız keşfedildi. Uzay araştırmalarında kişisel bilgisayarların kullanılmasına imkan veren küresel bir proje geçtiğimiz yıl başlatılmış ve binlerce insan gönüllü olarak bilgisayarlarına yazılım yüklemişti. Proje şimdiye kadar ki en önemli sonucunu verdi ve çok ender görülen bir yıldıza ulaşıldı.
Pulsar'ın bulunmasına Einstein@Home (Evdeki Einstein) projesine katılan üç kişi ön ayak oldu. Bu kişiler, ABD'nin Iowa eyaletinde bilişim teknolojisi alanında çalışan Chris ve Helen Colvin çifti ile Almanya'nın Mainz kentinden bilgisayarlı müzik alanında çalışan sistem analisti Daniel Gebhardt.
Bilimadamları, Dünya'dan 17 bin ışık yılı uzaktaki pulsarın evrenin temel fizik kurallarını çözmekte yararlı olacağını belirtiyor. Atarca da denilen pulsarlar, içinde bulundukları nebulaların çekirdeği olan ve düzenli şekilde uzaya radyo dalgaları gönderen nötron yıldızları. Bu nedenle pulsarlar, yanıp sönen bir deniz feneri gibi görünüyor.
Dev bir yıldız patladığında oluşan pulsarın "düzensiz ikili pulsar" denilen ve çok ender görülen bir yapıda olduğu belirtiliyor.
Sanayide 41 dönüş
PSR J2007+2722 adı verilen yeni pulsar, genelde süpernova denen yıldız patlamalarından sonra oluşan türden; hızla dönen bir nötron yıldızı olarak tanımlanıyor. İon pulsarı saniyede 41 kez dönüyor ve benzerlerinin aksine, alışılmadık düzeyde düşük bir manyetik alan yaratıyor.
ABD'deki Cornell Üniversitesi'nin astronomi profesörlerinden Jim Cordes, bu nesnenin bir zamanlar yanınıda ikinci bir yıldız daha olduğunu ama bu yıldız patlayınca, geride kalan kütleyi serbest bıraktığını, bu nedenle de ikili bir pulsar olarak adlandırıldığını söyledi. Cordes "Bu konuda başka ne öğrenirsek öğrenelim, bu pulsarın nötron yıldızları ve ulaşımı konusunda son derece ilginç bilgiler vereceği kesin" dedi.
Kullanıcı farketmiyor bile
Bilimadamları bilgisayarlardaki işlemcileri kullanarak dev boyutlarda bir veri tabanını inceleyebiliyor. Bu şekilde atıl işletim kapasitesinin birbirine eklenmesiyle çok miktardaki veri, çok daha kısa zamanda taranıyor.
Sistemde bilgisayar çalışırken, atıl olan kapasite geri planda araştırma için kullanıldığından, kullanıcı bir şey farketmiyor. Ancak her bilgisayara bir kimlik numarası verildiğinden, bir keşif yapıldığında buna kimin bilgisayarının katkıda bulunduğu belirlenebiliyor.
Colvinlerle Gebhardt da bilgisayarlarının Haziran ayında yaptığı keşif konusunda geçtiğimiz günlerde bilgilendirildi. Süperbilgisayarlara başvurmaktan çok daha ucuz ve verimli bulunan "dağınık işletim" sistemi ile yürütülen projeye 250 bin kişi bilgisayarları ile destek veriyor.
Sisteme destek verenlerin bilgisayarına yüklenen bir 'ekran koruyucu', gökyüzünün neresiyle ilgili verilerin taranmakta olduğunu kullanıcılara gösteriyor.
Einstein@Home girişimi başta uzay-zaman sistemindeki bükülmeleri incelemek üzere oluşturuldu. Oluşturulan ağın üçte biri sadece ABD'nin Porto Rico'daki Arecibo Rasathanesi'nden alınan verileri tarıyor. Elde edilen bilgiler Cornell Üniversitesi, Hannover'deki Albert Einstein Enstitüsü ve ABD'nin Wisconsin-Milwaukee Üniversitesi'ndeki uzmanlara iletiliyor.
Yeni yıldız sistemleri de bulundu
Projenin yöneticisi Bruce Allen, pulsarın keşfinden bu yana proje sayesinde yeni bir ikiz yıldızlı sistem bulduklarını ancak bu konuda daha fazla ayrıntı edindikten sonra açıklama yapacaklarını söyledi. Bu keşfi de Rusya ve İngiltere'deki bilgisayarların yaptığı belirtiliyor.
Kişisel bilgisayarların birbirine bağlandığı 'dağınık işletim' sistemleri bu gibi projelerde son yıllarda sıkça kullanılıyor. Örneğin üç yıl önce de bilimadamları internet kullanıcılarından yeni galaksiler belirlemekte yardım almak üzere Galaxy Zoo (Galaksi Hayvanat Bahçesi) adlı bir proje başlatmıştı.