"Depresyondayım" şarkısıyla büyük bir çıkış yakalayan Göksel, 70'lerden 12 klasik pop şarkıyı yeniden yorumladığı 'Mektubumu Buldun mu?' isimli albümüyle geri döndü.
'Eski şarkılarınızdan oluşan bir albüm yapmayı düşünüyor musunuz?' sorusuyla çok fazla muhatap olduğunu ve hep 'Uygun bir vakitte!' cevabını verdiğini anlatan sanatçı, şimdi bunun tam vakti olduğunu düşünüyor.
İkinci el şarkıları kendine özgü tarzıyla yeniden yorumlayan Göksel, 'ikinci el'in bir yaşanmışlığı olduğunu söylüyor ve, "Ben ikinci el giysileri de çok severim." diyor. Bu albümdeki şarkıları seçmek onun için hiç de kolay olmamış. Tam 5 bin şarkı dinlemiş ve bunlar arasından bir seçim yapmış. Kendisini çocukluğuna geri döndüren bu şarkılar için, "Geçmişimden yeni bir başlangıç yaptım. Bundan sonra bu çizgide devam edeceğim." şeklinde konuşuyor. Göksel, artık daha olgun olduğunu, müzikte ve hayatta doğallığı aradığını söylüyor. Popüler müzik piyasasının kendisini kirlettiğini düşünen sanatçı, albümün kendi iç dünyasını yansıttığı görüşünde. Göksel Zaman gazetesine verdiği röportajda, "Müzikte yarışmaktan hoşlanmıyorum. Bu kadar arınmaya çalışırken Eurovision'da yarışmam. Eurovision'a gideceğime Hindistan'a giderim daha iyi." diyor.
Yine iki yıllık bir aranın ardından 40 yıl geriye uzanan bir albüm çıkardınız. Göksel de nostalji furyasına mı katıldı?
Hiç doğru bir tahmin değil. Çünkü yaptığım bütün röportajların sonunda 'Eski şarkılardan oluşan bir albüm yapmayı düşünüyor musunuz?' diye soruluyordu. Ben de 'Uygun bir vakitte' diye cevaplıyordum. Ancak bu tarz eski şarkıları solo söyleyen o kadar çok albüm yapıldı ki yapamadım. Hep başkaları yapıyordu, nereye kadar dedim ve zamanı geldi deyip çıkardım.
Bu 12 şarkıyı seçmek için kaç şarkı dinlediniz?
5 bin şarkı dinledim.
Bu kadar şarkı arasından seçmek zor değil mi?
Benim sevdiğim şarkıları tespit ettim, kimliğimle örtüşmesine dikkat ettim. Belli bir şeyler keşfetmeye çalıştım, onun için o kadar çok şarkı dinledim. Çok sakız olmuş şarkıları koymamaya çalıştım, ama yine de birkaç tane sevdiğim vardı, onları da hiçbir şeye dikkat etmeden söyledim. Çok popüler olmuş belki o zaman ama yine de söylemek istediğim için kendimi geri koymadım. 70'lerde bir şarkı popüler olduğunda bütün şarkıcılar o şarkıyı söylüyormuş, bu bize has bir şey.
Peki bu albümde yeniden popüler olacak bir şarkı var mı?
12 tane şarkı ve popüler olacak. Ama güzel şarkı oldukları için.
1970'li yıllar sizin doğum yılınıza denk geliyor. Sizi o döneme çeken bir anısı var mı bu şarkıların?
Bir insanın kimliği beş yaşına kadar oluştuğuna göre o dönemden bilinçaltımda çok fazla şey var. 70'li yıllar Türkiye'de o dönem her şey karman çorman, kaotik bir ortam olmasına rağmen nedense ben çok güzel hatırlıyorum. Suadiye'de büyüdüm. Türk filmlerini ve o zamanki müzikleri, radyoyu hep güzel şeyler olarak anımsıyorum. O yüzden bu şarkıları seçerken ve söylerken çocukluğuna geri döndüm. Hüzünlü şarkılar söylesem de çocukluğumun neşesi var bu albümde.
Çocukluğunuzda dilinize dolanan şarkı hangisiydi?
'Taka taka taka taka takataaa,' isimli Neşe Karaböcek'in perdenin arkasında söylediği şarkıydı. Babamın bana ilk aldığı Ajda Pekkan albümü belki de benim şarkıcı olma hayallerimi başlattı. Hayatımda yeni bir başlangıç yaparken eskiye döndüm, geçmişimden yeni bir başlangıç yaptım.
Daha önce çıkardığınız 5 solo albümü nereye koyuyorsunuz o zaman? Göksel'in hayatı iki bölümden mi oluşuyor?
Müzikal olarak hayatım iki dönemden oluşacak. Çünkü son dört albümü yaptığım prodüktörüm artık yok, ben tek başınayım. Tek başıma yaptığım ilk albümüm bu oldu, bundan sonra müzikal anlamda yalnızım. İşime tek başına sahip çıkmanın rahatlığı var. Bu albüm dinleyenin ve benim yüzümü güldürecek gibi görünüyor.
Prodüktörünüz eşinizdi. Ondan ayrılmış olmak sizi 70'li yılların hüznüne itmiş olabilir mi?
Yedi yıllık uzun bir süreden sonra tabii ki kolay değil. Çok zordu, çok kolay bir dönem geçirmedim ama bütün zor dönemlerin sonunda başıma iyi bir şey gelmiştir. Dolu dolu geçirdiğim o 1,5 yıllık ayrılık sonrası dönemde de bu albüm çıktı. Bu albüm iç dünyamı yansıtıyor.
Siz bir çocuğunuzun olmasını çok istiyordunuz ama ayrıldınız. Geçti mi çocuk isteğiniz?
Ağlıcam şimdi. Çocuğu ertelememin sebebi varmış belki de. Çocuk olsaydı şimdi çok zor olurdu. Mutlu bir anne ve babanın çocuğu olmasını isterim. Zaman zaman oluyor isteğim, ama albümler o boşluğu dolduruyor.
Albümler, bir çocuk gibi, 'anne' diye seslenmiyor ama?
Yani bu şarkıcının kaderi...
Bu şarkıların yer aldığı bir Türk filminde mi oynamak isterdiniz, yoksa o dönem filmlerin müziğini yapmayı mı arzu ederdiniz?
Filmde oynamak isterdim ama müziğini zaten yapıyorum. 'Selvi Boylum Al Yazmalım'da Türkan Şoray'ın yerine oynamak isterdim. Ya da daha eğlenceli ve komik bir film de olabilir.
Müzikteki doğallığı hayatta da aradım
Anılarınıza çok bağlı biri misiniz?
Anılardan ziyade o zamanki yaşam tarzını seviyorum. Bugünün dünyasını kirli buluyorum. Eskiden her şey daha saf ve netmiş, bu kadar karmaşık değilmiş. Şimdi herkesin keskin çizgileri var. Duygusal olmayı seviyorum galiba.
Dinleyicisi hazır bir kitleye albüm yaptınız. Genç dinleyiciyi çeker mi bu albüm?
Beni en çok mutlu eden gençlerin ilgisi oldu. Birçok kişi Anneler Günü'nde benim albümümü alıp hediye etti. Çocuklar da çok sevdi.
Artık bu olgunluk çizgisinden mi devam edeceksiniz?
Eh biraz büyüdük artık. Akustik müziği seviyorum ben. Şarkıcıların ön planda olduğu aranjeler üzerine çalışmak istiyorum. Günümüzün yoğun ritim ve basları arasında herkes şarkı söyleyebilir hale geldi.
Söz ettiğiniz iç yolculuk nihayete erdi yani?
Doğru söylüyorsunuz. Daha özgür hissetmek istiyordum kendimi. Sesimi yeterince kullanamadığımı düşünüyordum. Bu albümle kendi özüme ve başlangıç noktama döndüğüm için yeni bir şey oldu. Kendi yaptığım şarkılar çok fazla şarkıcılık performansı gerektiren şarkılar değildi. Ama burada esas olan benim vokalim. Gönül Yazar'ın 'Mektubumu Buldun mu?' şarkısını okurken yıllar sonra ben kendi duygumu katarak okuyorum gibi geldi. Bir aktarıcı ve oyuncu gibiyim.
Bu, yaşamanıza nasıl yansıyacak?
Benim yaşam şeklim bu albüme yansıdı aslında. Son 1,5 yılım seyahat ederek geçirdim. Londra'da dil okuluna gittim, basit bir öğrenci hayatı yaşadım. Mısır'da bir arkadaşımın evinde kaldım. Yazı da Büyükada'da bisiklete binerek, Tekirova'da doğa ile baş başa, teknolojiden uzak geçirdim. Müzikteki doğallığı, hayatta da aradım. Televizyon bile izlemedim.
Dizilerde ne olup bitiyor bilmiyorsunuz?
Yok bilmiyorum. 1,5 yılda birçok kişi meşhur olmuş. Bu albüm çıkmasaydı son durağım Hindistan olacaktı.
Bu şarkılarım gibi elbiselerim de ikinci el
İkinci el şarkı söylüyorsunuz. Peki ikinci el araba kullanmak, ikinci el giysi giymek gibi de huylarınız var mı?
Evet, üzerimdeki elbise ikinci el. Ben bu işler popüler olmadan önce kız kardeşimle Tahtakale'ye gider 2. el giysiler alırdık. Annem deliriyordu, 'Bunu nereden buldunuz, atıııın!' derdi. Bir yaşanmışlık oluyor ya, hoşuma gidiyor. Bir duygusu var sanki eşyaların, insanlardan geçen. O zamanı temsil ediyor, acı tatlı hatıraları... Sahne elbiselerim var, bazı elbiselerde kimin, nerede giydiğini düşünüyorum.
Kendi sesinizi başkalarının şarkısını okurken bulmanız ilginç değil mi?
Evet o ilginç, ona ben de çok şaşırıyorum. Böyle şarkılar yazmanın peşinde koşacağım. Her şey o kadar mekanikleşti ki, duygu az ve kusursuzluk var. İnsan kusursuz değil ki? İnsanın duygusunu kaybettik şarkılarda, onu hissedemediğimiz için sevmiyoruz. Popüler müzik dünyası beni yoruyor, onun içinde fazla bulunmamaya çalışıyorum, beni kirlettiğini düşünüyorum.
Eurovision için ne düşünüyorsunuz? Yaptığınız sakin müziğin tam tersi bir alan...
Evet tam tersi. Yarı finali izledim. O kadar çirkin geldi ki her şey gözüme. Gereksiz şovlar, seyretmeye tahammül edemedim. Görsel ve müzikal bir kirlilik vardı. Hadise'yi çok beğeniyorum, gerçekten tatlı ve yetenekli bir insan. O kadar kirliliğin içinde Hadise'nin büyük bir şansı olduğunu düşünüyorum. Elbisesini beğenmedim, kotlu hali daha iyiydi. Biraz daha süslenmiş buldum, o kadar süse ihtiyacı olmadığını düşünüyorum.
Size teklif gelse katılmaz mıydınız?
Ben müzikte yarışmaktan hoşlanmıyorum. Hayatımda hiç müzik yarışmasına katılmadım. Müziğin yarışması doğru bir şey değil. Yarışma insanı yoruyor ve kirletiyor. Hadise'de gördüğüm şey de o. Bu kadar arınmaya çalışırken bir de gidip orada yarışacaksınız. Olacak şey değil! Eurovision'a gideceğime Hindistan'a giderim daha iyi.
Hindistan'da ne bulmayı umuyorsunuz?
Küçüklüğümden beri merak ediyorum. Tayland, Singapur filan. Uzak yerlere gitmeye çok meraklıyım.
Anne ve babanız bu albümünüzü dinleyince 'Gözümüze girdin' mi dediler?
Evet, en çok beğendikleri albüm oldu. Çok sevindiler.