MHP’nin 23 ve 24. Yasama döneminde kurulan iç tüzük komisyonlarında görevlendirilen eski milletvekillerinden Nevzat Korkmaz, AKP ve MHP ortaklığında hazırlanan iç tüzük değişiklik teklifine MHP’nin 'evet' diyerek kendi ayağına kurşun sıktığını söyledi. Muhalefetin iç tüzükten kaynaklanan haklarını kullanmasının, hükümetin ihtiyaç duyduğu yasaların çıkmasını engellemediğine dikkat çeken Korkmaz, 1500 maddelik bir kanun teklifinin dört siyasi partinin uzlaşmasıyla bir hafta içerisinde yasalaştığına dikkat çekti. Korkmaz, “ AKP’nin asıl gayesi Meclis’te kendisinden hesap sorulmayan bir zemini ortaya çıkarmaktır” dedi.
TBMM’de, AKP ile MHP ortaklığında 18 madde olarak hazırlanan ve muhalefetin konuşma süresini kısıtlamasıyla öne çıkan 18 maddelik İç Tüzük değişikliğini 23. Ve 24. Yasama döneminde MHP adına iç tüzük komisyonlarında görev yapan eski Isparta Milletvekili Nevzat Korkmaz T24’e değerlendirdi.
“İç tüzük bir uzlaşma sonucunda değiştirilmeli”
İç tüzük TBMM'nin anayasasıdır demokrasilerde esas kadar usulün de çoğulcu demokratik yapıya uygun olma zorunluluğu vardır. İç tüzük çoğulcu siyasal yapının, ama her şeyden önce muhalefetin varlığının teminatıdır. Her rejimde iktidar olur, ama sadece demokrasilerde muhalefet vardır. Bu nedenlerle iç tüzük bir uzlaşma sonucunda değiştirilmelidir. Bugüne kadar da böyle olmuştur.
“Uzlaşmadan kastı kendi iç tüzük önerisini harfiyen muhalefetçe kabul edilmesidir”
Bu dönemde de görülmüştür ki iktidarın tüzük değişikliğinden muradı, muhalefetin sesini kısarak, müdahalelerini/katkılarını asgariye indirerek yasama sürecini hızlandırmak ve kafasındaki başkanlık sistemine geçiş sürecinde yasama organını (Meclisi) yürütmenin emri altına sokmak olmuştur. Meclisin denetim misyonunu yok ve/veya fuzuli saymıştır. Uzlaşmadan kastı kendi kafasındaki iç tüzük önerisini harfiyen muhalefetçe kabul edilmesidir.
“1500 maddelik teklif bir hafta içinde uzlaşma ile yasalaşmıştır”
Muhalefetin iç tüzükten kaynaklanan haklarını kullanması, hükümetin ihtiyaç duyduğu yasaların çıkmasını engellemiş midir? Hayır! Bu dönemlerde çıkarılan Kanun sayısına ve diğer ülke parlamentolarının çıkardığı yasaların sayısına bakıldığında bu tespitin haklılığı açıkça görülecektir. Mecliste, uzlaşma ile 1500 maddelik teklifin bir hafta içerisinde yasalaştığı günler de görülmüştür. İktidar Partisi ne zaman muhalefet ile uzlaşmanın kapısını aralamış ise muhalefetten her zaman müspet karşılık görmüştür. Muhalefetin, içtüzüğün kendisine sunduğu obstrüksiyon(engelleme) yöntemlerini kullanması /aman zaman iktidarı büyük yanlışlardan alıkoymuştur.
“AKP’nin asıl gayesi Meclis’te kendisinden hesap sorulmayan bir zemini ortaya çıkarmaktır”
AKP'nin asıl gayesi TBMM'nin bir kanun fabrikası haline getirmek ve millet iradesinin tecelligahı olan gazi Mecliste kendisinden hesap sorulmayan bir zemini ortaya çıkarmaktır.23 ve 24. Dönemde AKP iç tüzük çalışmalarının kaldığını ifade ederek masayı yıkan ve çalışmaların yarım kalmasına yol açmıştır.
Bugün MHP, henüz taslak meclise gelmeden AKP'ye destek vereceğini açıklıyorsa bunun siyaseten izahı şudur: "An itibariyle muhalefet etmekten vazgeçiyorum, yarın da mecliste olmayacağım!". Siyaset literatürü açıcından ucube bir durum ortaya çıkmıştır. Ortada bir parti vardır, iktidar partisi desen değil, muhalefet partisi desen değil. Siyasi yelpazede yerini kaybetmiş ve bir uçtan diğerine savrulan bir parti. Ne deveye ne de kuşa benziyor. Arafta kalmış, siyasi ağırlığını kaybetmiş, ciddiyetten uzaklaşmış bir yapı.
“Tarih önünde büyük bir vebal vardır bu vebal Balgat yönetimine aittir”
Genel Başkanının ağzından sürekli "Millet bize muhalefet görevi vermiştir. Milletin iradesine saygılıyız." cümlelerinin terennüm edildiği, ama milletin kendisine tevdi ettiği muhalefet görevine sırtını dönen bir teşekkül. MHP, maalesef bugün Balgat yönetimi tarafından uçurumdan aşağıya itilerek siyasi intihara sürüklenmektedir. Bunun tarih huzurunda büyük bir vebali vardır ve bu vebal olduğu gibi Balgat Yönetimine aittir.
Bugüne kadar tüzük değişiklikleri hep uzlaşma ile yapılagelmiştir. Bu değişikliğe iki parti arasında mutabık kalınarak tevessül edilmiştir. Doğrusu AKP’nin hazırlamış MHP olur demiştir. Muhalefeti sınırlandıran bu değişikliğe MHP evet diyerek kendi ayağına kurşun sıkmaktadır.
- İç tüzüğün 19. Maddesine göre Genel Kurula getirilen grup önerileri vardır. Bu müzakerelerden konuşma süreleri (Tüzüğün 60. Maddesi gereğince) 10'ar dakikadan öneri sahibi grup üyesine 5, diğerlerine 3'er dakikaya düşürülmektedir.
- İç tüzüğün 37. Maddesine göre komisyonda 45 içinde görüşülmeyen kanun tekliflerinin doğrudan Genel Kurula getirilmesi, sadece Salı günü ve yalnızca bir partinin milletvekilinin teklifinin görüşülmesi şeklinde sınırlandırılıyor. Bir milletvekili, bir yasama yılında bu haktan sadece 1 kez yararlanabilecektir. Konuşma hakkı ve süresi de, önceden hükümet, komisyon, teklif sahibi ve bir milletvekiline 5'er dakika iken, bu hak hükümet ve teklif sahibine 5 dakika şeklinde daraltılıyor.
- İç tüzüğün 58. Maddesinde yer alan geçici tutanakta düzeltme yapılması hususu da, önceden milletvekili bu düzeltmeyi Genel Kurulda 5 dakika konuşarak yapıyor iken, bugün Meclis Başkanlığına düzeltmeyi yazılı olarak vermesi şekline dönüştürülmektedir ki, milletvekilinin konuşma hakkı elinden alınmaktadır.
- İç tüzüğün 63. Maddesinde, oturum başkanı hakkında, gündeme ya da içtüzük hükümlerine uymadığı gerekçesiyle görüşme açılması hususu mevcuttur. Mevcut İçtüzükte 10'ar dakika olan konuşma süreleri 3'er dakikaya düşürülmektedir.
- Mevcut iç tüzüğün 87. Maddesi 8. Fıkrasında değişiklik önergelerinin verilmesi hususu mevcuttur. Buna göre değişiklik önergeleri önce veriliş sonra da aykırılık esasına göre okunmakta idi, yeni İç tüzük Taslağında ise sadece aykırılık sırasına göre okunacağı ifade edilmektedir. Aynı mahiyette olan önergelerden en kısa olanı okunacak diğer önergeler ise ilk 5 imzası Genel Kurula duyurulacaktır.
- Mevcut tüzüğe göre açık oylamaya tabi olduğu açıkça belirtilemeyen kanun maddeleri, 20 üyenin talebiyle açık oylamaya tabi tutulabilir iken tüzük değişikliği ile kanun tasan ve tekliflerinin sadece tümü üzerinde öyle bir oylama talebi yapılabilmektedir.
- Mevcut iç tüzüğün 143. Maddesine göre işaret ya da gizli oya başvurulması zorunlu olmayan hallerde açık oylama yapılması en az 15 milletvekilinin yazılı talebi ile yapılabiliyor iken bu sayı 20'ye yükseltilmiştir.
-Disiplin cezaları gerekçelerinde değişikliklere gidilmiştir. 160. Maddenin 4. Fıkrası "TBMM'ye silahla girmek" olarak değiştirilmiştir. Ve Sağıdaki metin ek 5. Madde olarak ilave edilmiştir.
- Genel Kurulun çalışma düzenini bozucu döviz, pankart ve benzen materyali getirmek ve kullanmak"
Değişiklik olumlu görülse de bir risk ihtiva etmektedir. ‘ve benzeri’ sözcüğü muğlaktır. Geniş yorumlandığı takdirde muhalefete baskı unsuru olarak kullanılabilmesi tehlikesini içermektedir. Bu yüzden madde metni daha açık ve net ifadelerle yeniden düzenlenmelidir.
- Mevcut iç tüzüğün 161. Maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Meclisten geçici çıkarma cezası gerekçelerinden biri de, Cumhurbaşkanına hakarette bulunmaktır.