Eski AKP Çankırı Milletvekili Suat Kınıklıoğlu, ABD’nin en köklü düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü’nde pazar günü yapılacak genel seçimleri değerlendirdi. Kınıklıoğlu, “HDP barajı geçerse Türkiye tekrar normalleşmek için dört yıl kazanacak. HDP’nin barajı geçememesi halinde neler olacağını gören seçmen ‘stratejik oy’ kullanarak HDP’yi destekliyor.” dedi.
Brookings Enstitüsü tarafından düzenlenen ‘Türkiye’nin parlemento seçimlerine ön bakış: Statüko, başkanlık sistemi veya ilerlemeci yeni dönem’ konulu panelde konuşan Kınıklıoğlu, HDP’nin Diyarbakır mitinginde patlayan bombalara değinerek başladı. Kınıklıoğlu, “Seçime iki gün kala Diyarbakırdaki HDP mitinginin yapıldığı yerde bomba patlaması bu seçim kampanyasında ne tür çirkinlikler olduğuna bir işarettir.” dedi. Pazar günü gerçekleşecek seçimlerin tarihi bir önemine sahip olduğunu belirten Kınıklıoğlu, “HDP seçim araçlarını kullanan iki şoför öldürüldü. Parti liderleri ölümle tehdit edildi ve bugün Diyarbakır’da yaşananlar nasıl olağanüstü bir seçim döneminden geçtiğimizi gösteriyor. Bu büyük ihtimalle yakın tarihin en dikkate değer seçimlerinden olacak. Adil bir seçim olacağına dair şüpheler var.” şeklinde konuştu.
AKP’nin geçirdiği değişimi anlatan Kınıklıoğlu, “Ben de daha önce AKP’nin bir üyesiydim. AKP artık benim 2007’de katıldığım AKP değil. Parti özellikle 2013’ten sonra ülke ve demokrasi için son derece tehlikeli hale geldi. Demokrasimizi sağlamlaştırcağımızı ve Avrupa Birliği’yle pazarlık yapacağımızı düşünürken tam otoriter Orta Doğu ülkelerine benzedik.” dedi.
Türk seçmenin düzensizlik ve kaosa karşı son derece hassas olduğu söyleyen Kınıklıoğlu, “Özellikle muhafazakar seçmen kargaşadan korkuyor. “AKP ve Erdoğan’ın performansından şüpheye düşerek oyunu başka partiye vermeyi ya da oy vermemeyi düşünen seçmen, Diyarbakır’daki patlayan bombaları ve meydana inen polisi görünce yeniden AKP’ye oy verecek.” dedi.
Seçmen ekonomiye oy veriyor
Programa katılan bir diğer konuşmacı National War College Öğretim Görevlisi Dr. Ömer Taşpınar, insanların alternatifleri değerlendirdiği ve ekonomiyi göz önüne alarak seçim yaptığını belirtti. AKP’nin her seçimde oylarını artırmasını yaşanan ekonomik gelişmelere bağlayan Taşpınar, ana muhalefet partisine yüklendi. “CHP’nin, sorunun ekonomi olduğunu anlaması 15 yıl sürdü.” diyen Taşpınar, “Sonunda ekonomi hakkında konuşmaları gerektiğini anladılar.” dedi.
Kimse CHP-HDP koalisyonu ihtimalini konuşmuyor
Türkiye’nin reformlara açık bir sol kanada ihtiyacı olduğunu belirten Taşpınar, kimsenin CHP-HDP koalisyonu ihtimalini konuşmadığını ifade etti. İki partinin birleşmesinin en ‘doğal’ koalisyon olduğunu söyleyen Taşpınar, “Sol kanat hareketinin olmadığı bir Türkiye’de denge olmaz. Türkiye’nin ilerici bir sol kanada ihtiyacı var. Sağ kanada meydan okuyacak bir sol kanada ihtiyacımız var. HDP bunu tek başına yapamaz. Türkiye’de CHP-HDP koalisyonu ihtimali konuşulmuyor. Bu olması gereken en doğal koalisyon. Eğer CHP ilerici bir politik partiyse Kemalist ve Ulusalcı çantasını atmalı ve HDP’nin demokratik ve liberal ajandasını kucaklamalı.” dedi.
Taşpınar, kendisine yöneltilen, “CHP-HDP koalisyonunun konuşulmamasını sebebi nedir?” sorusuna ise “CHP seçmeninin HDP’ye kucak açmamasını bir sebebi, CHP hala derinlerde bir Atatürk partisi, Kemalizm partisi, Ulusalcılık partisi. HDP demokratik bir özerklik istiyor ve CHP seçmen için bunu sindirmek kolay değil.” şeklinde cevap verdi.
Diğer yüzde 50 kim?
Bahçeşehir Üniversitesi Politika Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Departmanı Öğretim Görevlisi Nora Fisher Onar AKP’ye oy vermeyen yüzde 50’nin 3 farklı gruptan oluştuğunu söyledi. Birinci grubu CHP ve MHP seçmeninin oluşturduğunu söyleyen Onar, ikinci grubun HDP, üçüncü grubun ise şehirli gençler olduğunu belirtti.